Yarımız erkek, diğer yarımız kadın!

 
Kim kadın hakkı arayabilir, kim arayamaz?
Kadın hakkı aramak için kadın mı olmalı, yoksa duyarlı insan olmak yeterlimidir.
Kadın hakkı arayan erkeklere nasıl bakılır?
Ülkemizde bu sorular sürekli cevabı verilemeyen sorular olmuştur.
Genellikle birçok erkek kadın hakkı aramanın insan hakkı aramak olduğunu unutur veya öyle sayıp kendilerini bu platform dışına taşımaya çalışırlar
Peki, kadın hakkı aramak için kadın olmak yeterlimi?
“Sosyalistler, kadının hakkını proleter kimliğiyle aramaya çalışırken, radikal feministler cinsiyet eşitliği adına cinsiyet kavramını reddederek insan kavramı altında iki cinsi birleştirme yoluna gittiler. Yahut aşırı ötekiliğin kurbanı olarak bütün rolleri üstlenmek zorunda kaldılar. Birçok hakkı elde ederken ötekiliklerini kaybettiler”. İşte böyle diyor Jean Baudrillard.
Senenin 365 gün olduğunu unutan, sadece 3–5 gününde kadın hakkı aramak diye ortaya çıkan, cinsiyeti dişi olup kadınlıkla başka hiçbir özdeşliği olmayan çeşitli dernek cemiyet gibi kurumların lokallerinde konken oynayıp kahve falı bakan kadın hakkı savunuculuğuna soyunmuş kadınların; “değil kadın hakkı hiçbir hak aramak” diye bir dertleri yoktur. Bunlar sadece ilgi çekmek amaçlı olup hak nedir onu dahi bilmezler!
Bahsettiğimiz kadınlar boşuna kadın sorunlarına çözüm aramaya kalmasınlar çünkü kendileri sorun olurlar.
Kadın cinsiyetten evvel insan olma özelliğine kattığı üreticilik hallerine her gün yeni bir takım olgular katmaya devam ederken hak arayıcısı konkencilerin vede kahve falcılarının bu işi dillerine pelesenk yapmaları kadınlar adına züldür.
Birçok yörede kadın tarlada bahçede çalışırken erkek kahvede piştisini dominosunu oynayıp sıcak demli çayını içmektedir.
Anne çocuğu belli bir süre karnında taşıdıktan sonra ergen olana kadar halen onun her şeyiyle ilgilenip sorumluluğunu taşırken baba akşam meyhaneden ağzı kokarak gelir. Daha buna benzer yüzlerce olay.
Kadın töredir uyulması gereken, suçtur sırtına yüklenen, kadın haksızdır haklı davasında, kurbanıdır törelerin ve en yakın akrabaları tarafından öldürülür.
Her şeye rağmen kadın birçok yerde sadece hiçtir, kadın var edilmedikçe de aşağıdaki tablo yukarıdaki tablo devam edecektir.
Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir araştırmaya göre;
  1. Dünyadaki işlerin yüzde 66’sı kadınlar tarafından görülüyor.
  2. Buna karşın kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak yüzde 10’una sahipler.
  3. Dünya’daki mal varlığının ise sadece yüzde birine sahipler.
Başka bir değişle dünyadaki işlerin yüzde 34’ü erkekler tarafından görülüyor fakat biz erkekler dünyadaki toplam gelirin yüzde 90’ına ve toplam mal varlığının yüzde 99’una sahiptirler!
İşin garibi her şeye rağmen Dünya nüfusunun yarısı halen kadındır!

 İlk yayın: 19 Eylül 2011