Yalancı yalancı sana kimse inanmaz

Öyle tayyareden değil, yaşadıklarınla, yazdıklarınla, yaptıklarınla iz bırakacaksın.

Çocuklukta bağıra bağıra “yalancı yalancı sana kimse inanmaz, yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz” şeklinde grup halinde yalan söylemiş arkadaşa hitaben söylenen çocuk şarkılarındandır.

Söylenen kişinin psikolojisinin ne şekilde etkilenebileceğini o çocuk halimizle bilemezdik o yıllarda, çünkü çocuktuk, zaman zaman bizde aynı durumla karşılaşırdık.

Peki, büyüyünce ne oldu?

Ne olacak, pek değişen bir şey olmadı, değiştiyse de bile katsayı artmıştır. Yalanın miktarı çoğalıp yaş ortalaması artmıştır diyebiliriz.

Eskiden bazı meslek grupları vardı ki yalan onun isminin yanına yaklaştırılmazdı.

Bu Mesleklerin başında her zamanki gibi öğretmenlik vardı. Sırasıyla olmasa da devamında Doktorluk, Din adamlığı, Gazetecilik vs. Şimdilerde ise yalansız söz renksiz TV ye benzer olmuş. Riya, abartı, göz boyama almış başını gidiyor.

Megalomani tavan yapmış. Kimsenin mutsuzluğu diğerinin umurunda bile değil! Adam mesnetsiz, delilsiz, tespitsiz sadece duyumlarla cızıktırıyor.

Karşısındakinin ailesi çocukları ne olacak nasıl zarar görecek umurunda bile değil. O pis leşleşmiş egosunu tatmin etsin, “nasılda geçirdim” desin yeter ona!

Hem mitomani hem megaloman olunca durum daha da vahimdir! Çok önemlidir. Kişi önce megaloman olacak kendini sevecek dünyanın en gerekli, en lüzumlu, en değerli kişisi sanacak ki, bu gaz ile tayyareden de olsa yaz çiz üretimine geçsin, ortalığın tozunu atsın, sonra zaten zamanla, “ben neymişim be abiiii” demek zorunda bile kalmayacak, çünkü öyle olacaktır.

Megalomani ve mitomani yan yana gelince; sizinle pek çok kez kafa bulmuş, sizi tye (alaya) almış kişilerin gün olup doğru söylediği halde ona olan güveninizin sarsılması sonucu, “acaba bu da o sıkıcı yalanlarından biri olabilir mi?” diye düşünmenize neden olma durumudur.

Bunlar, derdi olduğunda size anlatır, lakin ona o kadar çok güveniniz sarsılmıştır ki o kişiye, “teselli etmeye gitsem acaba doğru mu, ya arkamdan alay ederse?” diye düşünürsünüz.

Olan kendini tatmin etmek için durmadan yalan söyleyip yalancı çoban durumuna düşen kişiye olur.

Çünkü onun cidden size çok ihtiyacı vardır ve artık yanında değilsinizdir o artık sadece sizi değil hiç kimseyi bulamaz.

Yalnızlığın böylesinden Allah herkesi korusun.

Bu mitoman megalomanlar çalakalem fason seri üretim yazıp, yazdığını da kutsal kitap sanırlar.

Başkalarının araştırmalarından copy paste matbuat çıkartan, gezi günlüğünü eser sanan bunlardır.

Toplumsallıktan uzak olduğu halde kendini sosyal kabul eden, her kesin de kabul etmesini isteyen yine bunlardır.

Hayatında 1 Mayıs’a iç gitmemiş işçi direnişi nedir bilmeyen, fakir fukaranın hakkını aramaktan bihaber lakin her şeye rağmen düşük hızda sol şerit ihlali ve de işgali yapan yine bunlardır.

Yalanlarına inanmayan birileri çıkar ve “yalancı yalancı sana kimse inanmaz, yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz” derler.

Suya sabuna dokunmadan sanki temiz olunurmuş gibi suya sabuna dokunmayan, buna rağmen kendilerini en temiz insan sanan yine bunlardır.

Bunlar tepki almayacağı “ağzı var dili lal” olanları kendine hedef alır.

Kimsenin huzuru onun için önemli değildir, varsın kalmayıversin huzuru diyebilecek kadarda umarsızdır.

Bu durum son zamanlarda sanırım birçok insana sirayet etmiş, beklide vardı da ben yeni fark ediyorum!

Siz ses çıkartmadıkça bunlar ağzınıza salıncak kurup hacetlerini gidermek bile isterler.

Bu nedenle bunlara fırsat vermemek, ne zaman müdahale edileceğini de çok iyi bilmek gerek.

Günün sözü; Abraham lincolnaa “herkesi bir kere kandırabilirsiniz, birini her zaman kandırabilirsiniz, ama herkesi her zaman kandırmazsınız” Abraham Lincoln…

09022012