CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın nikâhında yaptığı konuşmasında “İl başkanımız gelin hanımla beraber salona gelirken, baktım çok terlemiş. ‘Oysa seçim çalışmalarında bu kadar terlememişti. Bir sorun var demek ki’. Diyor.

Kimilerine göre bu ‘demek ki’nin altında yatan; “ben elimden geleni yaptım. Bak bu mutlu gününde nikâh şahidin dahi oldum. Ancak sen halen İstanbul’daki başarısızlığın gereğini yapmıyorsun. Başta Genel Başkan olarak ben ve genel merkez olmak üzere İstanbul örgütü senden istifa bekliyor, sen ise yapmıyorsun.”

Bu demektir ki; “ben sana her şeyi yaptım, sen bana bir şey yapmıyorsun, sade bir istifa mektubunu dahi vermiyorsun. Ben halen bekliyorum.”

Bu demektir ki; “ben öyle bir şey yaparım ki zamanı geldiğinde taşı gediğine yerleştiririm.”

İl Başkanlığına geldiği günden beri hiçbir başarıya imza atmayan Oğuz Kaan Salıcı yöneticilik değil, idarecilik yapmıştır. Ancak hakkını da vermek gerekir ki, 40 kişilik il yönetimini ve 39 ilçe başkanını oldukça iyi idare etmiş olup, başarı elde edilmese dahi örgütlerde çatlak sesin çıkması engellenmiştir!

Salıcı siyasetin ayak oyunlarını çok kısa zamanda öğrenerek kendine bir yol haritası çizmiştir. Şayet ki CHP’de Mustafa Sarıgül ayrılığı olursa(Ki bizce kesinlikle olacak) Salıcı’nın yoluna Sarıgül’le birlikte devam etme yüzdesi oldukça fazladır.

Evet, geçmişte 10 Aralıkçı, büyük solcu, küresel ekonomi taraftarı, liboş da denilebilinen siyaset adamı Oğuz Kaan Salıcı il başkanı olarak CHP’nin sırtında bir yüktür!

Kurultay sürecinde kimseyi kırmamaya özen gösteren CHP üst yapısı tahminimizce birkaç hafta içinde ufak ufak örgüt operasyonuna başlayacaktır. Bu ufak adımlar Aralık ayının ortalarında başlayıp ocak ayında son hızla devam ederek uyumsuz olanlar yönetim kadrolarından uzaklaştırılacaktır.

Oğuz Kaan Salıcı il başkanlığı koltuğuna acemiyken oturmuş, ustalaşmak yerine siyasetin ayak oyunlarını öğrenmek isteyerek o oyunlar ile ayakta kalmaya çalışmış bir siyasetçidir. Örgüte asla güven vermemiştir. Bu kadar uzun süre il başkanlığı yapıp da kalıcı hiçbir durumu olmayan Salıcı artık görevi bırakmalıdır.

Peki, Salıcı CHP İstanbul il başkanlığını bırakır mı?

Şu şartlar altında asla bırakmaz.

Bırakmamasının birçok nedeni var, ancak en önemlileri diyebileceğimiz iki nedeni ön sıralarda.

Birincisi, Sarıgül bağımlılığı. Sarıgül halen önümüzdeki süreçte yukarıda alabileceği koltuk veya koltukların hayalini kuruyor. Bu nedenle de Salıcı’nın istifa için düşüncesi varsa bile bu düşüncenin eyleme dönüşmesini engelliyor.

İkincisi ise Salıcı’nın kendi tasarrufu olan Milletvekilliği düşüncesi. Salıcı’nın rüyalarını Ali Topuz, Şinasi Öktem, Berhan Şimşek, Gürsel Tekin gibi İstanbul il başkanlığı yapıp da milletvekili olanlar süslemektedir. Salıcını gözü CHP de İstanbul il başkanlığı yapıp da milletvekili olanların yolundadır!

Ancak Sayın Salıcı’ya geçmişte İstanbul il başkanlığı yapıp da milletvekili olamamış birçok başkanın olduğunu hatırlatmak gerekir!

Peki, Salıcı milletvekilliği yapabilir mi?

Yapanları gördükçe, çoğundan oldukça iyi yapar diyoruz!