Bir atasözü derki, “Gizli sevişen aleni doğurur”. 

Evet, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın CHP’ye yaptığı “ittifakı açıklayalım” çağrısı doğru ve yerindedir.

Buldan ittifakla ilgili, "Bir seferliğine İstanbul seçimlerini kazanmak için kabul ettik, bundan sonra yapılacak olan ittifaklar, açık ve şeffaf olmalı ve birlikte görüntü verilmeli. CHP’nin çekingenliğinden çıkması gerek. Bir seferliğine mahsus olmak üzere, en azından İstanbul seçimlerini kazanmak adına, biz HDP'nin varlığının ne kadar etkili olduğunu anlatabilmek için bir seferliğine kabul ettik. Bundan sonraki dönemlerde bu tür şeylerin olmaması gerektiğine inanıyoruz. Bundan sonra yapılacak olan ittifaklar, açık ve şeffaf olmalı. Bize oy vermeyen, bizim yanımızda görünmekten korkan kesimler var. Tabanımız bundan rahatsız. Tabanımız 23 Haziran seçimlerinde yaptığımız ittifakın daha şeffaf bir ittifak olması gerçeğini sürekli yüzümüze vuruyor. Tabii ki ittifak vardı. Biz Türkiye'de legal alanda siyaset yapan bir partiyiz. Neden ittifak yapmayalım. Biz bu ittifakların daha açık ve şeffaf olmasını hep savunduk. Ancak bizimle ittifak yapanlar ne yazık ki buna sıcak bakmadılar" dedi.

Buldan bunu diyerek, mevcut durumun devam etmesi için “yeter artık nereye varacaksa varsın”dan çok, “gelin artık hem çizginize dönün hem de gizli flört etmek kimseye fayda sağlamaz. Var olan durumu vatandaşın bilgisine sunalım” demek istedi diye okuyorum.

CHP son yıllarda değil ‘çizgisinden’ çıkmak, ‘yoldan çıktı’ dersek daha isabetli bir tahlil yapmış oluruz.

CHP’ye hiçbir şekilde seçimleri adaylar kazandırmamıştır. Adayların etkisi olmuş mudur? Olmuştur. Lakin belirleyici unsur aday değildir. Adayların Ahmet ya da Mehmet olması çokta önemli değildir.

Ekonomik kriz başta olmak üzere, birçok siyasal ve sosyal realite CHP’yi iktidara taşıyacak yolu açmıştır. Yalnız kim ne derse desin CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi ile bu iktidara kavuşamaz. CHP ne yapıp edip Kürt seçmenlerinin oyunu almak zorundadır.

Siz, büyük kentlerde yerel seçimimde lokal olarak iktidar oldunuz, tamam… Lakin genel İktidar için; Diyarbakır’ın Mardin’in Van’ın kısaca Kürt nüfusunun yoğun olduğu kentlerin oylarını alamazsanız kesinlikle genel iktidar hayalden öteye gitmez!

Siz “küçük olsun benim olsun” derseniz. Siz “Belediyeler bana yeter” derseniz, biri de çıkar “buraya kadar” der. Ve geldiğiniz yere yeniden dönersiniz.

Kısacası ya açıklarsınız, ya da "yok böyle bir şey" diyerek geçmişte herkesin gördüğü bildiği ittifakı yalanlayıp terk edersiniz!

***

CHP’li Belediyeler, CHP’li HDP’li personel almıyor…

Evet ara başlığa bakıp ta partizanlık yapıyor sanmayın. Bu ülkede CHP’li de HDP’li de yaşamak için çalışmak zorunda. Çalışmak içense çalışacak iş bulmak zorunda. İstihdamı sağlamak ise devlet politikası ile planlanır, özel sektör ve kamu kurumlarınca da bu istihdam sağlanır.

Lakin CHP’li belediyelere CHP’liler ve DP’lilerden alınan olmadığı şikayetlerini sıkça alıyoruz!

Buradan çağrım özel olarak herhangi bir belediye başkanına değil. Buradan çağrım CHP Genel Merkezine. Bu durum söylenti mi yoksa gerçek mi? Biz son satırlarımızı yazarken bu durumun gerçek olduğunu iddia ediyoruz. Bunun tersi siz de varsa lütfen bize belgeli olarak kanıtlayın…

Bekliyoruz fendim!