Neden CHP yerinde saydı?

CHP ya kadın kollarını lağvetmeli ya da…!

Bu seçim ‘CHP açısından bir kayıp değildir. Ancak kazanılmayan her yarış mağlubiyet hanesine yazılır.’

Neden CHP yerinde saydı?
Bu soruya verilecek o kadar çok cevap var ki, ancak buna en mantıklı cevabı arayacak olursak karşımıza çıkan en olumlu cevabın örgütün yeterli performansı gösteremediğini, gençliğin olamamasını, erkek ana gövdenin hantallıktan mütevellit çalışamadığını. Bu hantallığın başlı başına delege ağalığının kalıntıları olduğunu ekleyerek orta seviye siyasetçilerin yani aklı fikri ilçe başkanı veya yöneticisi olmak olan bu eşraf siyasetçilerinin derhal rehabilite edilerek; ya yeniden kazanılması (ki bizce bu çok da mümkün değil) ya da partiden emekli edilmesi gerekmektedir. Bunların tek derdi “seçimden sonra yapılacak olan kongreler sürecinde ne yaparsak koltuk kaparız” olduğu için başka bir şey düşünmeye veya çalışmaya müsait olmadılar! Bunlar, nispi de olsa dün delege ile yapılan önseçim veya eğilim yoklaması gibi seçimler de yaptıkları kazanıma yönelik kutsal ittifaklarını ne yazık ki üye ile yapılan seçimlerde de yapmaya başladılar. Kısacası bunlar dün delege ağası olarak yaptıkları mesleklerine bugün üye ağası olarak devam ediyorlar! Kontenjan  muhakkak bir hak olarak genel merkeze tanınır, ancak kontenjan denilince aklımıza ülkenin en seçkin isimleri gelir. Ne yazık ki günümüz partilerinde bu durum ahbap çavuş, tanıdık manıdık havalarında yürütülüyor. Kısacası kontenjan adayları CHP’de beğeni almadı!

Evet, bu seçim CHP Genel Başkanı ve yanında bulunan 3-5 kişi ve kadınlar üzerinden yürütülmeye çalışılmıştır. Burada kadınların hakkını kendilerine verip kutlamak gerek. Şahsen ben, Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan’ın Milletvekili listesine konulmayınca artık çalışacak bir şevkinin kalmayacağını düşünmüş, bunu kendisine de söylemiştim. Lakin Sevgili Dokuzcan beni yanıltarak ülkeyi defaten gezdi, birçok Kent’e birkaç kez uğradı. Seçim çalışmasında kadının önemini bu güne kadar olan seçimlerin hepsinde bilmemize rağmen bunu bize bir kez daha ispat etti.

Gençlik de ise aynı rüzgâr esmedi. İrfan İnanç Yıldız’a gelince. İrfan ne yazık ki Milletvekili adayı olamayınca moralmen çöküş yaşadı. Az da olsa var olan gençliği harekete geçiremedi. Gençlik yine hemen hemen her yerde (Biz afiş pankart asmaya bu partiye gelmedik. Biz siyaset yapmak için geldik) diyerek hiyerarşik çalışma düzenini kabul etmiyordu. Eski özverili gençliğin yerinde yeller eserken yeni gençlik çok daha çabuk mahsül almanın telaşındaydılar. Artık CHP’nin gençlik üzerinde oldukça verimli projeler üretme zamanı gelmiştir. CHP’nin yapacağı iyileştirmenin ön sıralarına; muhakkak gençliğin hantallıktan kurtularak sokak çalışması yapabilecek projeler yapabilen üretken bir gençlik olması sağlanmalıdır.

Evet, CHP Kadın üzerinden bir seçim kampanyası yürütebilmiştir. Lakin bu çalışmanın da seçim kazanmak için yeterli olmadığı da görülmüştür.

CHP ya kadın kollarını lağvetmeli ya da…!

Evet, CHP ya kadın kollarını lağvetmeli ya da CHP Kadın kolları MYK da tam temsil edilmeli. Bu tam temsiliyet Kadın Kolları Genel Başkanının Genel sekreter gibi, Genel Sayman gibi; Kadın Kolları Genel Başkanı olarak bağımsız bir şekilde MYK da görev alması. Kadın kollarının tamamen özerk olması ve kendi seçimini kendileri karar vererek ilçeden genel merkeze kadar kendi hür iradeleri ile yapması sağlanmalıdır. Bu durumu Kadın Kollarının kendi bünyesinde çok tartıştığını biliyorum. Bu konuda ‘ya yetkili olunmasını bu olmayacaksa kapatılması gerektiğini, tüzük ve siyasi partiler kanunda değişiklik yapılması gerektiğini MYK ve PM de çeşitli dönemler de gündeme getirdiklerini’ kendilerinden defaten duydum.

Evet, baştan da dediğimiz gibi; Kadın kolları ya yetkin hale getirilmeli ya da lağvedilmelidir!