Mitomani

Ben sosyoloji okumadım, Psikolog veya Psikiyatrist değilim.
Bu ülke aydınları ne kadar okuyorsa bende o kadar okuyup öğrenmeye çalışanlardanım.
Onlar yokmu onlar, şu akşam yazıp sabah oynayanları! Taktım kafaya, onları bir araştırayım dedim.

Neden akşam yazıp sabah oynarlar?
Niçin kendileri olmayıp, hep başkaları olurlar?
Bazen aile yadigârı soyadına sığınırlar. Bazen şahitsiz geçmişlerinden övgüyle bahsederler. Sülalelerinde muhakkak sığınabilecekleri sanal bir kahraman yaratırlar.
Bazen birinin arkadaşı olmak onlar için övünçtür. Bazen birinin oğlu veya kardeşi!
Çift kişilikli denilen bu tipler gerçekten çift kişiliklimidir, yoksa bin bir surat mıdırlar. Merak bu ya araştıralım dedik ve daldık en büyük ansiklopedi Google’un derin dehlizlerine!

Nede derinmiş nede bitmezmiş bu meret.
biz kıssadan hisse çıkartacak kadar bilgi topladık, bakalım beğenecek misiniz.
Bunlara ruh biliminde Mitomani diyorlar, bir nevi hastalık olduğundan bunları sanırım mazur görmeli, bazen sınırları zorlasalar bile kızmamalı.
Şu sendikanın başkanıydım, şu derneğin kurucusuyum demesi onun için gayet normaldir. Aklınıza gelen her türden popüler özelliklede sisteme hizmet eden STK lara muhakkak yalanda olsa üyedir.
“Mitomani hastası yalanlar söyleyip bu sözlerine kendiside inanır, ayrıca kendisini olduğundan büyük ve önemli gösterir” miş.
Mitomani yalan söyleme hastalığı olarak tanımlanmış. Hastalık ciddi boyutlarda yalanlar uydurma, bu yalanlara inanma ve çevresindekileri olabildiğince inandırma ile karakterize oluyormuş.
En çok rastlandığı dönemler ise yerel ve genel seçim dönemleri olup beceriksiz siyasilerin başvurduğu yol olarak görülmektedir!
Mitomani, çoğunlukla hastanın dikkat çekip odak noktası haline gelmek adına yapmaya başladığı, yalan söyleme alışkanlığının giderek, hiçbir nedene gerek duyulmadan devam etmesi ve dozunun artması olarak da görülürmüş.
Seçim öncesi durumlarda daha sık görüldüğü sanılmaktadır!
Hastalık bazen diğer ruhsal hastalıklar ya da kişilik bozuklukları ile beraber geldiğinden, ilk bakışta ayırdına varılamaya biliniyormuş.

Mitomaninin en çok eşlik ettiği hastalık histrionik kişilik bozukluğuymuş.
Seçimlerde az oy almasına rağmen, başka bir seçim tarihinin göstererek seçmenin gözüne baka baka biz oyumuzu artırdık diye kendi seçmenini inandırmaya çalışabilir. İnanılmadığını görünce kendisine inanmayan kişilerle ilişkilerini keser veya uzaklaştırır. Tabi öncesinde hala etrafında insanlar kalmışsa.
Umumiyetle başarısız, beceriksiz, basiretsiz siyasiler ve sendikacılar bu tanımlama içinde yer alırlar. Bu hastaların tek amacı “odak noktası” olmakmış.
Dikkatleri üzerine çekmek için yoğun bir istek ve arzu duyan kişi bunu başarabilmek adına, olayları inanılmayacak derecede büyütmeye, abartmaya, dramatize etmeye başlarmış. Bunu sağlamak için de mecburen yalan söylermiş.

Bunlar seçim sonrası mağlup olup ta kendini galip sananlardır.
Mitomaniye yakalanmış kişi ile yaşamak zormuş. Sürekli ve nedensiz üstelik aşikâr yalanlarına inanmamanız onu üzüntüye, isyana sevk edermiş.
Zaten uzunca bir süre sonra istemeden de olsa sizde ona inanır, hatta yalanlarına katılırsınız.
Evlenecekleri eşlerini gelir durumu yüksek ailelerden seçerler. Genelliklede kariyer sahibi eşleri tercih ederler. Evlilik hayatları yalan üzerine kuruludurmuş. Çoğu zaman eşlerinin de yalan söylemeye başladığı görülür. Zaten o uyum süreci olmadan bu hastalarla birliktelik imkânsız olduğundan yalan söylemeyi öğrenemeyen eş hastayla boşanma aşamasına gelirmiş.
Yarış atı yaptıkları çocuklarının başarısı sanki kendi başarısıymış gibi damarlarına işler, onlardan bahsederken yalan üstüne yelen söyler, şişirdikçe şişirirler.
İyi ebeveyn, başarılı yönetici rolünde olup aslında metreslerinin kapı arkasında olma ihtimali muhtemeldir!
Bu tip hastaların yetiştirdiği çocuklarda yalan söyleyerek büyümeye alışabilirler.

Mitomanili hasta yalan söylemenin boyutunu ne kadar arttırabilir dersiniz?
İşte bu noktada sağlıklı bireyin mantığı cidden duruyor. Basit yalanlardan fantastik dünya hayallerine kadar uzanabilen bir yelpazedir bu.
Otururken birden bire size; dün bayıldım, yere düştüm çenem kırıldı diyebilir. Oysa dün tüm gün sizin yanınızdadır çeneside sapasağlamdır ve o an size yalan üstüne yalan söylüyordur.
Bazen Akşama boks antrenmanına gideceğim veya Konya’ya deniz getireceğim de diyebilir!
Mitomanili olduğunu tahmin ettiğim birçok siyasi, dernekçi ve sarı sendikacı var.
Onların üzerinde yaptığım izlenimlere dayanarak yazdım. O yüzden herhangi bir işe girmek meclis üyeliği veya başkanlık istemekle alakalı referans kabul edilmemesi gerektiğini eklemek lazım! Dikkatinize sunulur.
Bu yazı profesyonel bir görüşün ürünü olmayıp sadece izlenimlere dayalı olup birazda karikatürize edilerek okura sunulma amaçlıdır, sıhhi yönden aç karnına ve reçetesiz kullanılmamalıdır.

*Arşiv yazım 27.12.2008 Gerçek Gazetesi