Antalya Büyükşehir'e yeni operasyon. 20 kişi hakkında gözaltı kararı
Bugün CHP’nin yapmak isteyip de yapamadıklarını ya da, gerçekten yapmayıp da yapması gerekenleri yazacağız!
CHP Deniz Baykal sonrası döneme girdiğinde iktidar olma umudu yaşayan CHP üyeleriyle bizde aynı duyguyu yaşamıştık.
Deniz Baykal dönemindeki CHP, sadece gelen giden hükümetleri kontrol eden müfettiş gibi ana muhalefet particiliği yağmaktan çok memnun ve bu haseple iktidarı aklına dahi getirmeyen, iktidarı aklına getirmediği için de aday belirlerken ‘kim içişleri’, ‘kim dışişleri’, ‘kim sağlık bakanı’ olacak kaygısı taşımayan; bu nedenle de adaylarını belirlemesinde liyakatin önemli olmadığı bir dönemi yaşamıştı.
Lakin Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte o günlerin tarih olduğunu düşünen bizler hayali-sukuta uğradık!
2011 Genel seçimlerinde yapılan hataları acemiliğine verdiğimiz Kılıçdaroğlu ve yönetimi, ne yazık ki; 2015 genel seçimlerinde de aynı hataları yapınca, bizimde artık Kılıçdaroğlu’na hatırlatma amaçlı birkaç soru kaleme almamız gerekti.
Sayın Başkan,
Sizde selefiniz gibi başkan olduğunuz sürece başbakan olmayı düşünmüyor musunuz?
Düşünüyorsanız; ‘Neden bu kadar çok hata yapıyorsunuz?’
Şayet ‘hata yapmadım’ diyorsanız, ‘neden oylarınızı yükseltemiyorsunuz?’
Biz sizden gelecek cevabı beklerken, sizin yapmayıp ta yapmanız gerekenleri hatırlatalım.
Sevgili Başkan,
Biliyorum bu yazıyı size özel kalemleriniz veya sekreterleriniz belki de danışmanlarınız okutmayacak. Belki de etten duvar örecekler!
Ben bu yazdıklarımı okuyacağınız umuduyla yazmaya devam edeyim.
Malumunuz sayenizde yıllar sonra il kez önseçim yapıldı. Bu konuda bende müteşekkirim. Lakin aralara sokuşturduğunuz atamalar yılların en kötü, en meziyetsiz, en beceriksiz atamalarıydı.
Sayın Başkan,
Bu kadrodan Sağlık Bakanı muhakkak çıkar. Sanki hastane açacak gibi doktor doldurdunuz.
Adalet Bakanı gani gani çıkar. Baro açacak kadar Avukat aldınız. Lakin, bir Ali Özgündüz’ü unutarak şok yarattınız.
Maliye bakanı beş hükümet kuracak kadar çıkar. Oda kuracak kadar Mali müşavir var.
Lakin Çalışma bakanı yapacak, bakanlık tecrübesi olan ‘Nihat Matkap’ unutuldu.
Sanayi Bakanı yapılacak ‘Umut Oran’ unutuldu.
Kadın ve Aileden sorumlu Bakan yapılacak ‘Hilal Dokuzcan’ unutuldu.
Milli Eğitim Bakanı yapılacak Parti okulunun kurucu başkanı, gönüllerde taht kuran ‘Perihan Sarı’ unutuldu.
Demokrasi adına, hak adına, halk adına duyduğu saygıdan dolayı önseçime giren, lakin bu partide yapılan ittifaklardan haberi olmayan Efkan Bolaç’ın gençliği parti saflarına sürükleyeceği ne yazık ki unutuldu.
Ve siz, yanı başınızda duran İstanbul eski defterdarının bakanlık kapmak için kırmızı plaka aşkıyla grup başkan vekili olmamasına suskun kaldınız.
Yine siz solcu diye yutturulan mukaddesatçı Mehmet Bekaroğlu’nu bizim ona ‘Başkanım’ diyecek konuma getirerek duygularımızla oynadınız.
Murat Özçelik’i getirip başımıza musallat ederek ruhumuzu kararttınız.
Sinop’tan seçilemeyecek birini bölgemize getirerek, hem de parti üst yönetiminde görev vererek iki kere bizi üzdünüz.
Sayın Başkan,
Şimdi mühür elinizde.
Yapamadıklarınızı yapabilme fırsatını yakaladınız, ya da eksik yaptıklarınızı bu üç ay içinde gözden geçirme imkanı buldunuz. İllaki hataları görmek için ‘dört beş’ yıla gerek yok. İşte bir fırsat, YSK’ya vereceğiniz milletvekili listesini yeniden gözden geçirmek için, aslında geçmiş üç ayı değerlendirmek için bu bir fırsat.
Yukarıda yazdığımız isimler bu partide kabul görmüş isimlerdir. Sanırım bunu bizden çok siz biliyorsunuz. Bu isimleri değerlendirmek partiye güç verecektir. Hataları en aza indirecektir. Bir kez daha düşünün sayın başkan.
Parti Okulu kurucu Başkanı Perihan Sarı’nın listeye girmesi 4.000 civarında Parti Okulu eğitmenini sokağa döker. Düşünebiliyor musunuz Sayın Başkan, 4000 eğitmenin sahada olması ne demek?
Seçilebilecek sınırlara kimi yazarsanız bir milletvekili daha fazla çıkartabilir parti, artık bunu düşünme zamanı. İstanbul 3. Bölgeye yazılacak Efkan Bolaç gençliği taşır, başka partiye gidecek sol oyları engeller.
İstanbul 2. Bölgede 9 sırayı kim ateşler, onu bulup listeye onu koymak gerek. Bu bir kadın veya genç, hatta hem kadın, hem genç biri olursa çok iyi olur. Bu neden önseçim de 11 sırada çıkmış Gül Yüksel veya Ekonomist Yasemin Öney Cankurtaran olmasın?
Kadın Kolları Genel Başkanını muhakkak seçilecek bir yerden sıraya koymak gerek-ki tüm kadınlara umut olsun, örnek olsun, gelecek adına ödül olsun!
Sayın Başkan,
Yapmadıklarınızla yapmanız gerekenlerin sadece birkaç satırını yazdık. Aslında yazılacak çok şey var, lakin önümüz seçim. Ne üyesi olduğumuz partiyi örseleyelim, nede sizleri daha fazla üzelim. ‘Siz doğrusunu bilirsiniz’ dersek belki bize ‘kulak verirsiniz.’
Evet, Sayın Kılıçdaroğlu, ‘siz doğrusunu bilirsiniz(!)’