Antalya Büyükşehir'e yeni operasyon. 20 kişi hakkında gözaltı kararı
Kılıçdaroğlu, geçen hafta sonu İstanbul’da MYK üyeleri, PM üyeleri, İstanbul milletvekilleri ve belediye başkanlarının katılımıyla gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Başkanlığı Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nın basına kapalı bölümünde çeşitli uyarılarda bulunuyor.
İstanbul il başkanın İstanbul’a yönelik proje anlatımının peşinden konuşmayı alan CHP Genel Başkanı, ‘Bunları konuşmak kolay asıl olan hayata geçirmektir. Ya bunları 3 ay içinde yaparsınız ya da istifa eder, yerinizi yapacak olana bırakırsınız’ diyor.
Bunları deme hakkını, hangi hukuktan, adaletten, parti tüzüğünden alıyorsunuz? Sayın Genel Başkan, Şoför sizsiniz ve sürekli kaza yapıyorken muavinleri işten atamazsınız.
Kılıçdaroğlu diyor ki: ‘CHP’yi dava partisi haline getirmemiz gerekiyor’.
Peki, Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhuriyeti kuran yani kurucu olduğunu herkesin kabul ettiği bir partinin dava partisi olmadığını kim yadsıyabilir? Konuşmalarınızda sürekli bahsettiğiniz CHP’nin ‘ideoloji partisi’ olması ‘dava partisi’ olması anlamını taşımaz mı ki sil baştan yeni bir rol biçiyorsunuz?
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürüyor: ‘Gençlik ve kadın odaklı yeni bir örgütlenme modeli üzerinde durulmalı, bu iki kesim partiye kazandırılmalı.’
İnanın buna çok şaşırdım. CHP’de Gençlik veya Kadın kolları istenilen seviyede olmayabilir lakin bu iki kurum olmasa CHP barajı dahi geçemez. Siz sanıyor musunuz, ya da inanıyor musunuz delege ağalarının profesyonel müteahhit siyasetçilerin sokağa çıkacak yüzlerinin olduğunu!
Her gittiğiniz yerde; “Kayseri’de bir gençlik örgütlenmesi var, ‘HAGED’ bundan haberiniz var mı” diyorsunuz.
Daha öncede yazmıştım. Bundan kasıt, Gençlik örgütlenmesini parti dışına taşıyıp bağımsız bir örgütlenme yapılıyor bahanesiyle gençlik Kollarından kurtulmak mıdır?
Sayın Kılıçdaroğlu “Bir kurmay ekibim bir kitapçık serisi üzerinde çalışıyor. Sosyal demokrasinin ne olduğu, Atatürkçülüğün nasıl algılanması gerektiğine yönelik çalışmalarımızdan biri de ‘Sosyal Demokrasi ve Din’ başlığını taşıyor. Temel eksiğimiz geçmişimizi yeterince kitlelere anlatamıyor oluşumuz. Dine en saygılı parti biziz ancak yanlış bir algı var. Bu algıyı kırmamız gerekiyor.” Diyor.
Siyaseti bilen herkes buna muzipçe güler. Sayın Kılıçdaroğlu, ideolojiler evrensel olarak yerlerini almıştır. Yeni bir demokrasi ya da sosyal demokrasi veya sol ideolojiyi belirlemeye ne sizin danışmanlarınızı nede kurmay ekibim dediklerinizin bırakın zekâsını hayalleri bile yetmez. Siyaset müdürlük yapmaya benzemez. Siyasetteki meziyetler yaşam boyu kazanılan birikimlerin toplamıdır.
Sayın Kılıçdaroğlu, yorulduğunuzun farkında mısınız bilemeyeceğim, lakin işler iyi gitmiyor.
Öğrencilerine hitap eden bir öğretmen edasıyla karşınıza aldığınız 30-40 hatta 50 senelik siyasetçilere nasihatler verirken hiç düşündünüz mü acaba ne kadar doğru yapıyorum diye.
Sürekli simetrik el kol hareketlerinin Özal zamanında kaldığını size danışmanlarınız söylemiyorlar mı?
Her konuşmanızda ‘bunlar’ diye disipline yollamayla tehdit ettiğiniz kesimin çoğaldığının farkında mısınız?
CHP otobüsünün uçurumun kenarında ve en önde de kendinizin olduğunu sanırım halen biliyorsunuzdur. Şunu çok iyi bilin ki, otobüs uçuruma yuvarlanırsa bu otobüsün içinde sadece CHP ye oy verenler değil tüm Türkiye var, bunu da böyle bilesiniz!