Kılıçdaroğlu ülkeyi, Akşener iktidara ortak olmayı düşünüyor(!)

Başlığı isterseniz açalım.

Devlet kuran parti olarak bilinen CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisidir. Bu gerçek ne yazık ki bazı sağcı siyasi suiistimalciler tarafından sürekli yıpratıldı. Yıpratılma nedenlerini daha sonra yazacağız, lakin bugün için CHP’nin önceliği Devlet+Ülke, daha sonra güçlendirilmiş parlamenter sistem ve demokrasi en sonunda ise parti gelmekte…

Meral Akşener’in birinci önceliği ise; iktidar da paydaş olmak! İkinci önceliği; İktidara ortak olmak, Üçüncü önceliği; İktidar ortağı olup pastadan pay kapmak.

Akşener Cumhurbaşkanı adaylığını engelleyemediği Kılıçdaroğlu’nu yanına eklemlenen İmamoğlu ve Yavaş’ı kendisinin zaferi olarak kamuoyuna algılatmak için her konuşmasında “adayımız Sayın Kılıçdaroğlu ve yardımcıları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Başkan ile seçimi kazanacaktır” söylemi ne yazık ki onun son hamlesi olan oyun bozanlığını kamuoyunun hafızasından asla silemeyecektir(!)

Akşener geçilmesi muhtemel olan parlementer sistemde, CHP'nin karşıtı olarak merkez sağda İYİ Parti'nin konuşlanacağı umuduyla rekabeti şimdiden başlatarak mevzi kazanmanın peşinde. Lakin kazın ayağı hiçte öyle değil!

Akşener’in aksine Mansur Yavaş daha fazla devlet adamı görüntüsü vererek önümüzdeki dönem merkez sağın liderliğine göz kırpıyor.  Akşener’in son yaptığı manevra ile merkez sağda rolü bitmiştir. Bugüne kadar yaptığı birçok manevraya şahit olmuştuk lakin bu manevrası halkın gözünde Akşener’e unutulmayacak büyüklükte bir eksi puan yazdı!

Kim ne derse desin, biz diyoruz ki; Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı yardımcılığı kağıt üzerinde kalacaktır. Belediye Başkanlığı ile Cumhurbaşkanı Yardımcılığı bir arada yürütülebilecek görevler değildir. İki Belediye Başkanı da 24 saat seçmeninin yanında olmak zorunda olduğu bir görevi seçmiştir. Seçmen sürekli ilgi bekler. Cumhurbaşkanı yardımcılığı görevi ise adı üstünde cumhurbaşkanına yardım etmektir. Kısaca gölgede kalan bir makamdır!

İzmir iktisat kongresi’nde Millet İttifakı’nın tüm Genel Başkanları hazır bulunurken Meral Akşener’in yokluğunu şahsen bana “iş yoğunluğu, farklı programı vardı” diye kimse açıklayamaz. Öyle deseler de inanmam. Tanıdığımız Pragmatist Akşener böyle bir organizasyonu asla kaçırmazdı!

Ve birkaç gün sonra…

Yavuz Ağıralioğlu Meclis'te yaptığı açıklamada, "Biz bugün çok önemli bir eşiğe geldik. Milletimizin ihtiyacı böyle olduğu için arz ediyorum. Vicdan sıkışmıştır. Tarih sıkışmıştır. Tercih sıkışmıştır. Devletin şerefli makamlarını bölücülerin pazarlığı haline getirdiler. Kurucusu olduğumuz masada bize pusu kurulmasından rahatsızız. Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığından rahatsız değiliz. Ama dayatılan adaya karşıyız." Demesinin altındaki yatanları çok iyi biliyoruz. Merak edimesin bu ülkede kimse kimseden akıllı değil, lakin çokta az olsa birçok dürüst insan ziyadesiyle dürüst olmayan insandan daha iyi öngörüye sahip.

Kılıçdaroğlu’nun yaptığı "en sağdan en sola" kadar insanları "bir araya getirme" başarısı ne yazık ki Millet İttifakı’nın İYİ Parti kanadında başta Meral Akşener olmak üzere Yavuz Ağıralioğlu gibi MHP’nin geçmişinde olan radikalliğin dışa vurumundan başka bir şey değil. Bu dışa vurum HDP’nin yöneticileri tarafından sürekli “boğaz dokuz boğumdur denilere yutkunuldu, sessiz kalındı, cevap verilmedi!” lakin ademoğlunun bir sabrı var. Siz sürekli HDP’yi dışlayan demeçler verirseniz gün gelir "HDP seçmenini HDP’ye rağmen tutamazsınız!" Bunu da böyle bilin.

"KILIÇDAROĞLU'NUN İYİ PARTİLİLERLE HELALLEŞMESİ LAZIM-MIŞ"

Yavuz Ağıralioğlu Kılıçdaroğlu'ndan helalleşme beklemesine ne demeli!

Bakın şu konuşan Ağıralioğlu ne diyor:

"Bu Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Cumhurbaşkanı adaylığı. Bu sürece nasıl bakıyorum? Nasıl yönetiyorsunuz? Muhalefetteki demomuz budur. Ben endişemi ifade ettim. Kurucusu olduğumuz masada bize böyle davranan yarın güçlü olduğunda bize ne yapar endişesi duyuyorum. Helalleşmek metaforuyla milleti sarıp sarmalayacaksa, Kılıçdaroğlu'nun İyi Partililerle helalleşmesi lazım. Benim itirazım partime yapılanlara, genel başkanımın maruz kaldığı muameleye. Ben genel başkanın istişare sürecine dahil olduğu mızıkçılık yapacağım iradesini temsil etmiyorum."

Vay ki ne vay. 

Bu tuzakçı politikayı biz bir yerlerden hatırlıyoruz. Hatta hiç unutmadık.

Başta ne demiştik:

CHP’nin önceliği Devlet! Daha sonra güçlendirilmiş parlamenter sistem ve demokrasi en sonunda ise parti gelmekte…

Meral Akşener’in önceliği ise; iktidar da paydaş olmak.

Son söz olarak; CHP ülkeyi, İYİ Parti iktidar olmayı düşünüyor.

Bu nedenle Millet İttifakı seçimi kazanınca en büyük sorunu yine İYİ Parti ile yaşayacaktır(!)

Millet İttifakının “en büyük muhalifi” inanın bana “İYİ Parti olacaktır!”