Kendiniz aday yapılırken ‘neden itiraz etmediniz?’

“CHP’nin aday belirleme yöntemi demokratik, şeffaf değil” diyen mahşerin altı atlısı; bu partinin karar vericileri “sizi aday yaparken” neden itiraz etmediniz?

Elbette her işin olduğu gibi siyasetinde kendine özgü ahlaki kuralları olacaktır. Aday belirlendiği ilk günden itibaren ortaya çıkarak “biz oy vermeyeceğiz” diyeceksiniz, kazanmak adına artı tek hamleniz yokken, kaybedilmesi için belkide rakibe oy verdiğiniz varsayımından yola çıkıyorum.

Siz ki aday’ı beğenmediğiniz için lehine çalışmaktan imtina ettiğiniz durum alenen ortadayken bunun bir başarısızlık olduğunu söylemeniz, henüz seçim bitmemişken TBMM’ine Salı günü basın açıklaması yapmak için yer isteme müracaatınız ortadayken ve bu durumdan kendinize pay çıkarmanız sizlerin egosunun ne kadar tavan yaptığını göstermektedir.

Bugün kendilerini karar mercii olarak görenleri seçildiğinizden buyana ne TBMM ne de sokak çalışmasında hiç görünmeyen sizler seçildiğiniz şehirlerin üyelerinin telefonuna bile çıkmıyorsunuz, çıkamıyorsunuz!

Evet, yineliyorum;
“CHP’nin aday belirleme yöntemi demokratik, şeffaf değil” diyen mahşerin altı atlısı; bu partinin karar vericileri “sizi aday yaparken” neden itiraz etmediniz?

‘Bize de bir şey düşer mi?’

Birde sotada yatıp sessiz sesiz ortalığı süzenler var!

Onlar, ortalık karışırda bu karışıklıktan “bize de bir şey düşer mi” diye bekliyorlar. Bunlar siyasette en bol bulunan türevler oluyorlar. Tek dertleri fırsat kollamaktır. Bunların ilkeleri “ne ondandır ne bundan hem ondandır hem bundan”. Bunları herkes tanımasına rağmen ilçeden genel merkeze kadar her seçimden bunlar kazançlı çıkmıştır!

Sarıgül ne yapacak?

Sarıgül tereddütsüz Kılıçdaroğlu’nu destekleyecek. Ne malum belkide PM’ye oradan da MYK’ya girerek Genel Başkan yardımcısı olma hakkı varmı? Elbette var. Olurmu diye sorarsanız; Bence imkânsız, ancak burası CHP demekten de kendimi alamıyorum.

Sarıgül’de olmayacağını biliyor, ancak şu anda oyunbozan durumuna düşmek istemiyor. Asıl planı; bir süre sonra yapılacak olan olağan kurultay da ortaya çıkacak. Sarıgül “nasıl yaparımda 35. Kurultaydan Genel Başkan çıkarım” hesaplarında.

İl Başkanları ne diyor?

Hemen tüm il başkanları açıklamalarda bulunarak Kılıçdaroğlu’na tam destek sundular. İl başkanları; seçim kazansın kazanamasın, oyları düşürsün düşürmesin, her ne olursa olsun genellikle delegeye hakimdirler.

Görülen o ki; Olağan üstü yapılacak olan kurultayın galibi şimdiden belli!

Asıl Mesele ‘Tüzük Kurultayı’

Kurultayda; sol bir partinin gerekliliği olan her şey yapılmalıdır.

Başta, güçlü sekreterya olmak üzere, vasıflı üyelik. Oy’unu bir tek oy düşüren il ve ilçe başkanlarının istifasının etik kural haline dönüştürecek atılımlar. Gençlik ve Kadın Kollarına MYK’da oy hakkı. Yerel Yönetimlerden sorumlu Başkan yardımcılığı bilimsel bir kurul olmalı. Bu kurul yerel siyaset için yol haritası çizmeli. Emekçi, esnaf gibi toplumun çeşitli katmanlarına girebilecek komisyonlar ve bu komisyonların olmadığı ilçelerin yok hükmünde sayılacağı değişiklikler.