CHP İstanbul örgütünün polemikçi İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu CHP’nin Şişli İlçe Başkanı ve yönetimini görevden alarak yerine kayyum atanması siyaseten arkadan dolaşıp iki puan alma halidir.
Kayyum’a karşı çıkanların kayyum ataması iki yüzlülüktür.
HDP'li Belediye Başkanlarının görevden alınıp yerine kayyum atanmasına en fazla tepkiyi verenlerden biri de Canan Kaftancıoğlu olmuştu.
Hem kayyum’a karşı çıkıp hem de kayyum ataması yapan CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na tepkiler bugün zirve yaptı.
Gün içerisinde görüşlerini aldığımız görevden alınan başkan dahil birçok kişi “Kayyum’a karşı olup ta kayyum atamakta ne demek” diye tepkilerini dile getirdiler.
Bana ulaşan bilgilere göre görevden alma nedeni “İlçe başkanı ve yönetiminin uzun süredir görevlerini yerine getirmemesi ve haklarında yoğu şikayetlerin olması” yönündeydi.
Konuya dair görüşlerine başvurduğum birçok il başkan yardımcısı “uzunca zamandır” konunun gündemde olduğunu söylediler.
Sayın Kaftancıoğlu; sizi kamuoyunda bende dahil savunan birçok kişi “Attı yada atmadı. Velevki attı; çok eskiden attığı twitler yüzünden yargılanma olur mu? Neden o zaman dava açılmadı da şimdi açıldı” yönünde.
Şimdi buradan sorma sırası bizde;
“Neden o dönem, özellikle seçimden evvel şu an görevden aldığınız kurum yöneticilerini görevden alıp, daha dinamik bir başkan ve yönetim atamadınız da şimdi yapıyorsunuz?”
Hani bir atasözü vardır ya; “Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı”. İnanın bu tam da yaplan eyleme uygun bir atasözü.
Sayın Kaftancıoğlu; seçim takviminin açıklandığı günün hemen ertesi günü CHP Şişli İlçe başkan ve yönetimini görevden alma nedenlerini parti örgütüne açıklanmalıdır.
Aksi halde ise bir zamanlar “CHP kapatılmalıdır” diyerek yola çıkan daha sonra parti içinde örgütlenerek kapatılmasını istedikleri CHP’yi ele geçirme gayreti içinde olan 10 Aralık hareketinin operasyonu olarak kabul görecektir!
Bugün görüşlerine başvurduğum, CHP Genel başkan yardımcılarından biri hariç tamamı telefonuma yanıt verdiler. Örgütten sorumlu genel başkan yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ise telefonumu yanıtsız bıraktı.
Asında ona da “kayyuma karşı olup ta kayyum atamakta ne demek?” diye soracaktım.
Sonra aklıma geldi; buna benzer durum zaten Salıcı’nın 2011 yılında atandıktan sonraki kongrede ilçeler de yaptığı durumla aynıydı.
Salıcı, Bahri Şahin’den sonraki dönem için Kılıçdaroğlu tarafından atanmış ve örgütlenmesi için bir fırsata kavuşmuştu.
O süreci çok iyi değerlendiren Salıcı, ilçe örgütlerini kendisini garantiye alacak şekilde örgütlemiş, hemen peşinden yapılan kongrede Ali Özcan karşısında kongreyi kazanmıştı.
Keşke Abdi İpekçi spor salonunun dili olsa da o kongreyi anlatsa!
O gece olanları, kadın kotasında yapılanları ve buna benzer birçok şeyi kamuoyunun gözleri önüne serse ki yurttaş bunları bir güzel tanısa!
Yeniden gündeme dönelim…
Kaftancıoğlu kongreye giderken dikensiz gül bahçesinden geçmek istiyor. Karşısında olma olasılığı olan herkesi bir şekilde ekarte etmenin yolunu arıyor.
Lakin unuttuğu bir şey var!
CHP örgütü şerbetlidir.
CHP’de fil hafızası vardır.
Yapılan hiçbir şeyi unutmaz.
Kaftancıoğlu kendisini çok akıllı karşısındakileri de çok saf sanıyor. Ne yazık ki yanılıyor(!)