Küresel mantelidenin yürü ya kulum dediği alaşımlı kapitalist sağ köklü sol söylemli liberal partiler dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de solun tüm jargonlarını elinden aldılar.

Sol’a sadece içi boşaltılmış bir isim bırakıp, halka sol gösterip sağ vuruyorlar. Kısacası sağı sola boyamışlar.

Sol üretimi destekler emekten güç alır, Sağ ise tüketim olmadan asla yaşayamaz, sağın tek derdi neyin nasıl olacağına bakmaksızın tüketici bulup ondan rant elde etmektir.

Bakınız AKP’nin birçok sloganı halka yaklaşımı solun yıllarca yaptığı örgütlenme biçimini yansıtır!

“Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda” diyen bir liderin vurgulamak istediği “paylaşımcı mana” çok önemli! Burada neden bahsediyor ne demek istiyor neden toplum bilimcilere bunları rakip partiler incelettirmezler. Bu şarkı sözünü Kötü durumda olan futbol taraftarları takımları zor günlerde olduğunda söylerlerdi. İşin garibi duygusal yoğunluk yaşayan futbolcular birden coşkuya kapılırlar, ya bir gol atarlar, yada daha iyi oynadıkları için taraftarlar stattan kırgın ayrılmazdılar.

Sosyal Demokrat Sol, “Durmak yok, yola devam” sloganındaki üretimin çağrışımını yapan sloganı atanların ne kadar tüketici olduğunu anlatabilecek projeler üretmeli.

Sosyal Demokrat Sol, bu ülkede özellikle orta anadoluda halka pek güven veremeyişinin nedeni olarak samimiyetine inandıramadığı projelerindeki hataları aramanın dışında fazla bir şey yapmamalı.

Sosyal Demokrat Sol, orta Anadolu insanına kendini anlatıp samimiyetine inandıracak hamleler yapmalı.

Sağlıklı bir üye yapısı oluşturulamaz ise, yorgun, yıpranmış ve moralsiz il ve ilçe örgütleri yenilenmezse, Katılımcılığın emrettiği “Önseçimler” den vazgeçilirse, tabandan tavana atama anlayışı devam ederse, AKP iktidarı ile yeni mücadele yöntemleri belirlenmezse, halka dönük somut program ve projeler üretilmezse, demokrasinin evrensel kurallarından vazgeçilirse, fikirler yerine, ekip adı altında çeteleşmelere göz yumulursa, partinin antiemperyalist kuruluş felsefesi ve ana ilkelerinden vazgeçilirse, halkın tek kurtuluş umudu olan CHP umut olmaktan çıkar.

Sağ ise söylem olarak solun doğru paylaşımcı projelerini ve sloganlarını alıp yeniden kendine özgü planlarını tatbik etmesine rağmen yıllardır “dini” çok iyi kullanmasının ödülünü iktidarda kalarak alıyor.

Sosyal Demokrat Sol, ise bu projelere ve söylemlerine emeğin en yüce değer olduğunu, sendikaların gerekliliğini, Üniversitelerin bu karmaşadan kurtarılacağını anlatan ve inandıran projeleri manifesto edinirse işte o zaman sorunun yarısını halleder ve geriye kalır yarısı!

CHP Baykalcı örgütlenme modelinden vazgeçmeli

O geriye kalan diğer yarısı da örgütseldir. Örgüt statükocu Baykalist hantal yapısından muhakkak kurtulmalıdır.

Örgüt delege ağalığından muhakkak ve katiyetle hemde çok ivedi bir biçimde kurtulmalıdır.

Örgüt üst yapıyı kendinin belirlediği seç beni vereyim makam anlayışından kurtulup, partinin yukarıdan aşağı değilde, aşağıdan yukarı tüm üyelerin katılımıyla üst yapının belirlendiğini bilmeli ve partisine güvenir hale gelmeli.

İşte o zaman sorunun tamamına yakını çözülmüş olur. Bu kısacık analiz ise CHP’yi iktidara taşıyacak olan yola sokar.

CHP’ye varoşlarda eskisi gibi CHP’yi var edecek, alçak gönüllü halkın diliyle konuşup anlatacak halkıyla bütünleşecek genç dinamik bir kadrolar lazım.

Bu kadrolar aynı zamanda gönüllü ve partiyi Belediye başkanlığı veya Milletvekilliği için basamak olarak kullanmayı düşünmeyecek.

İstanbul’da rüzgârı arkasına alan Anadoluluda da alır kanaatindeyim.

Toplum soldaki yaklaşımın samimimi yoksa yapmacık mı olduğunu çok dikkatli takip ediyor ve onu anlamaya çalışıyor.

Sağın öyle bir derdi yok.”Eskiden beri namaz kılıyor mu tamam” başka kriterde aramıyor. Bunu o kadar çok birbirlerine anlatıyorlar ki şartlanma noktasına getiriyorlar.

Birde çevre faktörü etkiliyor iş tamam. Şimdi durum açık dahada farklı karşımızdaki parti sağ parti değil solun sloganlarını da elinden alarak solun alanını daraltmış sözde islamcı aslında küresel güçlerin işbirlikçisi bir parti var.

CHP’ye küresel güçlerle olduğunu ya da onların karşısında durduğunu belirtmek zorunda.

Politikalarında zikzaklar olmaması için bu şart. Halkın kafası bu konuda karışık