CHP ve yaşlı marangoz!

Yaşlı bir marangozun emeklilik zamanı gelmişti. Patronu olan Müteahhitte artık işten ayrılmak istediğinden bahsetti. Müteahhit bu iyi adamın ayrılmasına çok üzüldü. Ve ondan son bir ev daha inşa ettikten sonra işi bırakmasını rica etti. Marangoz kabul etti ve işe başladı ama çok isteksizdi. Baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzemeler kullandı. Evi bitirdikten sonra eve bakmaya gelen patronu dış kapının anahtarını marangoza uzattı. Ve “Artık bu ev senin” dedi. “sana benden hediye”!
Marangoz öylesine şaşırmış ve utanmıştı ki. İçinden, “keşke yaptığım evin kendi evim olduğunu bilseydim” diye geçiriyordu!

Yukarıdaki örnek aslında herkesin portföyünde saklaması gereken bir hikâye. Kim olursa olsun “amannnnn nasılsa bu iş bitti gidiyorum” diyerek hayatın devam ettiğini unutup elindeki işi görevi sallamamalı.

Şimdi geldik zurnanın son deliğine. Bilmem bilen varmıdır ‘zurnanın son deliği’ diye bazen birilerini alaya alırız, aslında bilmeyiz ki zurnanın son deliği olmadan melodiye varmak mümkün değildir.

Kılıçdaroğlu bu örgütü tam tanımamaktadır, buradan iddia ediyorum bu hantallaşmış Baykalist örgütten kurtulamayan Kılıçdaroğlu memleketi AKP den asla kurtaramayacaktır. Ne zamanki bu delege ağalarının cirit attığı hantallaşmış örgütten partiyi kurtarır işte o zaman iktidar adayı olabilir.

Bu partide bir çok ilçe çeşitli müteahhit ve taşeronlarca işgal altındadır. Bakınız ilçe ve il örgüt yöneticilerinin belediye meclis üyelerinin çok büyük çoğunluğu inşaat sektörüyle ilgili işler yaparlar ve çoğu da; Ya (X) ilçe başkanı gibi belediyeden ihale alır, ya da (Y) ilçe başkanı gibi Aynı ilçede müteahhitlik yapıp belediyeyle ilgili olması gerektiği halde hiçbir konuyu mahkemelere taşımayarak mevcut belediye başkanıyla kuzu sarması olurlar.

Bakınız Nihat Matkap çok iyi bir siyaset adamı olabilir-ki öyledir de, fakat bu güne kadar örgütün inciğini cinciğini bilen Gürsel Tekin kadar şuan mevcut olan bu örgütü tanımamaktadır. Düne kadar görevden alınma kaygısı taşıyanlar artık yeniden umutlanmıştır. Bu duruma dur denilmez ve bu delege ağalığına dayalı hantal Baykalist yapı devam ederse en fazla birkaç yıl içinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu genel başkanlıktan edebilirler. Öyleyse Nihat Matkap’ın çok ivedi bir şekilde uzman bir kadro eşliğinde örgütteki sorunları çözmeye yönelik çalışmalara başlaması gerekir.

Gelinen son durumda; MYK’dan çıkan sevindirici gelişme ise, artık zihniyet değişikliğine gidileceği yönündeki izlenimlerdir. Şayet ki zihniyet değişimi gerçekleşirse çok ivedi olanlar dışında pek adam değiştirmemek gerek, adam değişikliği yerine yapılacak olan eğitimden başarıyla çıkamayanların ‘pasif’ üye konumuna getirilerek ‘seçici’ üyeliği elinden alınarak bu partide emeksiz koltuk sahibi olanların önünü kesecektir. Böyle bir durum ise partide asli anlayış olan “emek en yüce değerdir” zihniyetinin temelini atacaktır.

Emeği en yüce değer olarak gören ve sol şeride geçen bir CHP ancak o zaman iktidara aday olabilir. Şayet ki emeğin yüceliğine gerekli değeri veremezse mevcut MYK bu güne kadar denenenlerin sonuncusu olur(!)

Not: Bu yazıyı yazdığımız tarihte Nihat Matkap Örgütlenme ve örgütlerden, Gürsel Tekin ise Basından sorumlu Genel başkan yardımcısıydı.

24.08.2011