IŞİD’e karşı operasyonda yer almamak için rehineleri öne süren AKP iktidarına CİA’dan büyük kazık. Rehinelerin kurtuluşu başarı değil aksine ABD’nin al işte rehinelerin diyerek AKP iktidarının kucağına attığı bir ateş topudur. IŞİD’e karşı yapılacak uluslar arası(NATO) operasyon için AKP’nin elinde öne sürecek hiç bir kartı kalmadı!
Peki, bu sürece nasıl gelindi?
AKP’mi ABD’yi zorladı, yoksa ABD’mi AKP’yi ters köşeye yatırdı?
Bizce her ikiside mümkündür!
Çünkü her ikiside 21. Yüz yıl siyasetini çok iyi okuyup oldukçada başarıyla uygulayan iki kapitalist anlayış. Milli, dini, ulvi, insani değerler ile kapitalist çıkar değerleri arasında her ikiside sermaye tarafında.
Her ikiside yıktıkları binaların yeniden inşası ile ekonomilerini ayakta tutuyorlar.
İnşaat sektörü dünyanın en geniş yelpazeli sektörüdür. Su tesisatı, elektrik tesisatı yalıtım malzemeleri, kum, demir, çimento, boya malzemeleri ve bu malzemelerin ham maddeleri ile benzeri yüzlerce mamul ve yarı mamulün kullanıldığı bir sektör olan inşatçılık ne yazık ki bir çok malzemesiyle halen dışa bağımlı bir sektördür.
ABD’nin dolaylı veya dolaysız müdahalede bulunduğu, Afganistan, Bosna, Hırvatistan, Kosova, Arnavutluk, Irak, Kuveyt, Lübnan, Somali, Özbekistan, Zaire gibi ülkelerde inşaat işleri kara yolları yeniden yapılanma adı altında sessizce yürütülmektedir.!
Bu ülkelerdeki inşaatlar bombalarla füzelerle imha edilmiş daha sonrada ABD’li müteahhitlerin Türkiyeli veya başka ABD müttefiki ülkelerin Taşeronları aracılığı ile yeniden yapılmış veya yapılmaktadır!
Türkiyeli müteahhitlerin birde “kentsel dönüşüm” adı altında TOKİ aracılığı ile yüksek kârları vardır!
Türkiyeli müteahhitler iş istiyor, AKP ise iktidar!
AKP’nin iktidarda kalmasının en büyük nedeni dini referans etmesidir. IŞİD’e karşı vereceği en ufak destek oylarında eksilme ve iktidarının sarsılması anlamına geleceğini çok iyi bilen AKP kurmayları 49 konsolosluk çalışanının nasıl rehine edildiğini daha iyi gören gözleri kapatamayacaktır.
Bizce 49 konsolos çalışanının rehin alınışları da salınışları da şüphelidir!
Bu işin içinde şeytanların dansı vardır. “Kim kimi neden destekliyor” bu durum orta doğu bulmacasının en karışık olduğu haldir.
Kafa karıştıran açıklamalar olayın içyüzünü ortaya seriyor. İşte o açıklamalar;
Türkiye cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; IŞİD’in 101 gündür rehin tuttuğu 49 vatandaş dün serbest bırakıldı. Akçakale Sınır Kapısı’ndan serbest bırakılan rehineler güvenlik güçleri tarafından teslim alınırken, “MİT’in başarılı bir operasyonuyla kurtarıldılar. Müsteşar ve diğer görevlilere ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum” derken, Türkiye cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu’da şöyle yorumladı; “operasyon” yerine “çalışma” ve “temas” kelimelerini kullanarak, “İlk andan itibaren kendileriyle teması hiç kesmemeye özen gösterdik” dedi.
Haberi dünyaya “flaş” olarak servis eden Reuters ajansı ise rehinelerin Tel Abyad’a götürülüp “serbest bırakıldığını” duyurdu.
Bu ülkede hiç kimse akıldan yoksun değil. Hiç kimse benim yerime sen düşün demez. Hiç kimse buradaki çelişkileri görmezden gelemez. Kısaca siz kimseyi aldatamazsınız!
Ancak şu da kesin bir durum ki; ABD rehinelerin salınışının en büyük nedenidir.AKP ise IŞİD’in varoluşunu, kullanılışını ve ne zaman miadının dolacağını kavrayamamış olmasından dolayı zamanı lehine çevirmeye çalışırken ABD “al rehinelerini” diye şah çekmiştir(!)