Antalya Büyükşehir'e yeni operasyon. 20 kişi hakkında gözaltı kararı
CHP İstanbul’daki yenilgisinin en büyük sebebinin mülteci başkan Murat Karayalçın olduğunu söylemek aslında hiçte abartı olmaz.
CHP İstanbul’da 2011 genel seçimlerinde %31.2, 2014 yerel seçimlerinde %40.1, 2015 genel seçimlerinde ise %29 oy aldı. Oy düşmesinin en büyük sorumlu sebebi süreci doğru tespit ve idare edemeyen vasıfsız ve meziyetiz il başkanı ile yakın yönetim avanesidir.
Çok basit bir örnek vermek gerekirse; 2011 seçimlerinde İstanbul 3. Bölge’de İl Başkan Yardımcısı olarak Murat Kahriman, Basın ve Bilgi İşlem Sorumlusu olarak ben, Strateji Geliştirme Sorumlusu olarak ise Adil Emecan olarak toplamda 3 kişi görev aldık. Bilahare il başkanlığında boşta kalan birçok il başkan yardımcısı diğer bölgelere olduğu gibi 3. Bölge SKM’ye de geldi. Bunlar buraya gelse de işi biraz evvel ki saydığım gibi biz yürütüyorduk.
Bir arkadaşımdan rica ile her gün 100 kişilik yemek geliyordu. Bu yemekler öğle vakti bölgede çalışmaya çıkmış olan partililerimiz için müthiş bir imkândı. Ne yazık ki bu yemeği bile birileri Erdoğan Toprak’a kendileri getirtiyormuş gibi YUTTURMUŞLAR.
Murat Kahriman ile ben 3 isimsiz kahramanı yanımıza yardımcı olarak alıp toplamda süreci çok az kişi ve olmayan bir bütçe ile yürüttük. Gazetelerde toplam 450’nin üzerinde haberimiz çıktı ve biz bunun için gazetelere tek kuruş ödeme yapmadık (Bu durum için meslektaşlarıma minnettarım. Onlara bu özverileri için tekrar teşekkür ediyorum). Murat Kahriman bizzat 3. bölge seçim koordinasyon merkezi sorumlusuna giderek “biz daha evvel bu işi yaptık, tecrübelerimizden faydalanın” demesine rağmen bir kez dahi aranmamıştır. İşin garip tarafı Ankara başta olmak üzere birçok il örgütünden hemen hemen her gün basın açıklaması ve o günkü faaliyetler bülteni bize gelmesine rağmen bölgede sorduğum hiçbir gazete “3. Bölge CHP/SKM’den haber ile alakalı bize basın açıklaması geldi” demedi! Ayrıca İstanbul il örgütünün birkaç günde bir basın daveti dışında seçim çalışmasına yönelik en ufak bir haberi gelmedi ki yayımlayalım (!)
Gelelim bu güne; 2011 seçimlerinde 3. bölgede sorumluluk alan ve aldığı görevi başarı ile yürüten şahsen benden, 2015 seçimlerini yürüten şimdiki sorumlular bir kez dahi faydalanmadı. En azından tecrübelerimizden faydalanmak için telefonla dahi aranmadık, sorulmadık. Konu mankeni ise kendine bir koltuk bularak reklamına reklam katmayı her zaman ki gibi bu dönem de becerdi. Eşi Gülizar Emecan’ın ‘olmak ya da olmamak’ gibi kritik sırada olması HDP’ye gidecek oylara ne yazık ki engel olamadı. Efkan Bolaç veya Özgür Karabat 11. sırada olsaydı HDP’ye giden oyların bir bölümü engellenebilir 10. sıradaki Sibel Özdemir milletvekili olabilirdi. Ne yazık ki parti içinde yapılan kutsal ittifaklar seçmenin vereceği oyları çok etkilemiyor. Seçmen gördüğüne, bildiğine, duyduğuna yöneliyor. Öyle de oldu! Bu seçimde kutsal ittifakları yapanlar “Eski SHP’li ve ya DSP’li –yiz” ‘diyenler’ ve hemşeri ve meshep odaklı siyaset yapanlar olup bu konuda genel merkez çok acil tedbir almalıdır.
En önemlisi; önseçim yapılırken aday adaylarının yaptıkları masrafa bakın. Aday olduktan sonraki yapmadıklarına bakın! Her ilçede büro açanlar, ne yazık ki seçim sürecinde oraları boş bıraktılar. Gazetelere boy boy ilan verenler (ki bazıları adaylaşmayınca ücretini bile ödemediler) ne yazık ki küçük bir el broşürü bile bastırmaktan uzak durdular.
Tekrar dönelim Murat Karayalçın’a
İlk basın toplantısına gittiğimde dumura uğradım. Karayalçın ile izleyici ve basın arasına “kırmızı şerit” çekilerek samimi hava birden yok edilmişti. Oğuz Kaan Salıcı zamanında ise tam aksi şeyler olurdu. Salıcı birini gördüğünde gördüğü kişiden evvel üç beş adım atar elini uzatarak samimi bir şekilde ‘nasılsın abi veya abla’ demeyi ihmal etmezdi.
Beylikdüzünde bulunan(o binanın mazisini bir araştırın isterseniz)3. Bölge SKM açılışında koskocaman alana bir avuç katılım oldu. 2011 yılında ilk açıp sonra kapattığımız Avcılar stadının yanındaki binada SKM açılışını hatırlayanlar bilir, binlerce partili katılırken yüzlerce gazeteci açılışı izlemişti(!)
İstifa edip aday olan ilçe başkanlarının yerini ne yazık ki dolduramadı veya isteklere boyun eğdi. İşte gördünüz 11 ilçe başkanı istifa etti 1 kişi dahai milletvekili olamadı. Buda CHP’nin başka bir gerçeği (onca yıl ilçe başkanı ol, seçilecek sırada yer alamama!)
Tekrar dönelim eskilere:
Mehmet Ağar’ın Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemde güney doğuda operasyonlar yapılırken Karayalçın Başbakan Yardımcı ve Dışişleri Bakanı olarak Milli Güvenlik Kurulu üyesiydi.
Bu ülkede Alevi katliamları oldu, bu ülkede yargısız infazlar oldu, bu ülkede Susurluk denilen ‘mafya, siyaset, devlet’ işbirliği oldu, bu ülkede şeytan üçgeni denilen bölgede onlarca insan katledildi. Evet, bizimde sormak istediğimiz tam da bu ‘o günlerde hükümet ortağı kimdi?(En azından 18 Şubat 1993 ile 5 Ekim 1995 tarihleri arasında kalan 2 buçuk yıl)’ Başbakan Yardımcısı, Devlet Bakanı ve Dışişleri Bakanılığı yapan Murat Karayalçın önce buna cevap versin.
Son söz olarak: CHP üst yapısı, HDP’ye giden veya Karayalçın’a inat ‘kaçan’ oyların hesabını hiç kimseye değil sadece Karayalçın’a sorsun.
Sahi, ben Cumartesi günü Galatasaray’da Cumartesi Anneleriyle/insanlarıyla birlikte olacağım, acaba Karayalçın nerde olacak?
Dipnot:
20 Kasım 1991 tarihinde Süleyman Demirel’in başkanlığında, Erdal İnönü’yle birlikte DYP-SHP koalisyon hükümeti kuruldu.
“1990’da 11, 1991’de 31” olan faili meçhul cinayetler.
1992’dan itibaren faili meçhul cinayetler tırmanışa geçiyor. 1992’de 362, 1993’te 467, 1994’te 423, 1995’te ise (166) faili meçhul cinayet gerçekleşiyor.
Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı seçildi. Demirel’in boşalttığı DYP Genel Başkanlığı’na ise 13 Haziran 1993 tarihinde yapılan olağanüstü büyük kongrede Tansu Çiller getirildi. Türkiye’nin ilk kadın başbakanı olan Çillerin kurduğu DYP-SHP Koalisyon Hükümetinde Erdal İnönü Başbakan yardımcısı olarak görev aldı, Hükümet 25 Haziran 1993 tarihinden 25 Aralık 1995 seçimlerine kadar görevde kaldı. 9 Eylül 1995’deki kurultayda ise Deniz Baykal genel başkanlığa geldi. 30 Ekim’de DYP ve CHP bir koalisyon hükümeti kurdu.
Kısaca: DYP-SHP koalisyon hükümetini ilk olarak 20 Kasım 1991’de kurdu. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü Başbakan Yardımcılığı görevini aldı. 1993’te Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümü üzerine Başbakan Süleyman Demirel cumhurbaşkanı seçildi. Koalisyon ortağı SHP Demirel’in seçilmesi için DYP’ye destek verdi. Ardından DYP’nin başına geçen Tansu Çiller’in kurduğu hükümette SHP koalisyon ortaklığına devam etti. Haziran 1993’te Genel Başkan Erdal İnönü siyaseti bırakacağını açıkladı. 11 Eylül 1993 tarihinde Ankara’da toplanan 4. Olağan Kurultay’da 1007 delegeden 559’unun oyunu alan Murat Karayalçın genel başkanlığa seçildi. 11 Eylül 1993- 18 Şubat 1995 SHP Genel başkanlığı Yapan Karayalçın DYP-SHP hükümetlerinde Başbakan yardımcılığı dahil çeşitli görevler aldı.
Ziya Halis ‘Böyle bir dönemin parçası olmaktan…!’
Benim de içinde bulunduğum, şu veya bu şekilde payımın olduğu o günler, Türkiye’de bir karanlık dönem. Böyle bir dönemin parçası olmaktan, gerekeni yapamamaktan üzüntü duyuyorum. Yüzüm kızarıyor.