“Utanmak” 

Onursuz sayılacak ya da gülünç olacak bir duruma düşme nedeniyle bundan üzüntü duymak, nasılda güzel bir söz, değer barındırıyor, yedi harfli bir kelime ancak insanı insan yapan öz. Önsezi, duyulan, işitilen, hissedilen, öz değer.

Çocukların bedensel utanma duygusu iki, üç yaşlarından itibaren gelişmeye başlar. Açıktır ki utanç duygusunun fark edilmesi de bir toplumsal kontrol mekanizmasıdır.

Bir insan utanma duygusu varsa, ilkeleri, prensipleri, değer yargıları, öz bilinç kaynaklı bir duygu olan utanç, kişiye içsel olarak pişmanlık hisleri aşılayarak olumlu duyguların ayıklanmasına neden olan duygu.     

Utanması olmayan kişi, arsızlaşır, yüzsüzleşir, zorbalaşır, kendini güçlü sanır.

Kişi, utanç duygusunu yok saymak için kimi zaman onu başkalarına karşı yönlendirmeyi veya psikolojik olarak saldırmayı tercih edebilir, bu özellikle kişilik bozukluğu olan bireylerde oldukça sık karşılaşılan bir savunma mekanizmasıdır ve muhatabında ya da kişinin kendisinde olumsuz sonuçlar doğurabilir. Yalan söyleyerek, duyguları kullanarak, bahanelere sığınarak, olayı yanlışa yönlendirme çabaları yaparlar.

Öz değerleri ve kim oldukları hakkında kesin yargıya varamayan bu kişiler için; herkesin bildiği

Kıssadan hisse

Horoz her sabah adeti üzere ötüyormuş.
Bundan rahatsız olan sahibi bir gün horoza demiş ki; "her gün ötmenden rahatsız oluyorum, bir daha ötersen keserim seni"
Horoz üzülmüş fakat, canından olmamak için ötmeyi bırakmış ve şöyle düşünmüş "bir ben ötmesem ne olacak, bir sürü horoz kardeşim var"
Bir süre sonra sahibi yine gelmiş ve demiş ki;
*-+Üzülmüş hem de çok, fakat başka çaresi olmadığını düşündüğü için gıdaklamaya başlamış. Yani canını kurtarmış!
Aradan biraz zaman daha geçmiş ve bu kez sahibi demiş ki; "Hiç bir işe yaramıyorsun, eğer tavuk gibi yumurtlamazsan seni keserim"
Horoz hüngür hüngür ağlamaya başlamış ve demiş ki "KEŞKE ÖTERKEN ÖLSEYDİM"

Başkasının hatasından, utanılacak duruma düşmek, toplum olarak, beden, din, ırk, cinsiyet bağlamında kurulmuş, kişileri psikolojik ve zihinsel olarak olumsuzluğa sürükleyen bu utandırma, aşağılama mekanizmalarını yeniden üretebilir ve psikolojik bağlamda iyileştirebilir.

Seni sen yapan değerleri korumadığın, mücadele ettiğini sanırken kendini kaybettiğin, mutlu olmanın ve haz almanın arasında ki farklı olduğunu, başkalarının yanlışlarını sadece onları mutlu etmek ve onların onayı almak, özünde sana yanlış gelip olmaza evet diyorsan!

Gerçekte, kendi isteklerini dile getiremeyen, çok fazla uyumlu olmaya çalışan, karşı tarafı memnun ederken ‘’ utanma’’ duygusunu kaybedip, korkuya mahkum olanlar korku ile cesareti karıştıran insanlar çok fazla. Neden çünkü taraf olmayan bertaraf olur sözünü tercih değil tehdit yaptılar.

Problemlere yaklaşımda korku, ile evet
Karar verirken korku, ile evet
Yanlış veya doğru olduğunu bildiğin bir konuda adım atarken korku, ile evet
Korku tavizdir...

Birincisin de kaza ile, ikincisinde hata ile üçüncüsü tercih!
Tercih, seçim, tavır taşır, hayır demek. Hayır demek ‘’utanılacak’ duruma düşmemek için.

Toplumda oluşturulan değer yargıları utançla doldu. Utanmazlıktan utanılmayan, kepazeliğin değer gördüğü, saygısızca davranın itibar gördüğü, ahlaksızlıklar üstün sayıldığı toplum oluşturudnuz.

Evine icra gelen baba intihar etti, görevi kötüye kullandın diyerek görevinden ihraç edildi, kız/erkek tecavüze uğradı, beni eğitecek benden aydın olsun diyen öğrenciyi hapse mahkum kıldın, dilenciliği asil bir meslek haline getirdin, orta doğunun sözde edepli görünen güzünü parlatıp para ile her şey mubahtır dedin, çocuğu baba evde ekmek yok diyen çocuk  babasız bıraktın korkuluklara kendi astı dünyada ki en değerli varlığa mahcup ettiniz, evlat acısıyla bir annenin babanın benim oğlum yüzme bilmezdi sözleriyle yürekleri dağladın, yaptığın evleri vatandaşına değil yabancılara sattın, yürürken tohum atsan mahsul verecek toprakları medeniyet getirdim mahalle oldunuz diyerek yoksulluğa boyun eğecek hale getirdiniz, göreve gelen yetkililerin neyde yetkili olduğunu bilmeden liyakatsiz kişilere yetki verdin, girenin çıkan belli olmadığı toprak sınırlarımız, elinizde Kuranı Kerim ile çıktığınız alanlardan sonar dini değerlerine saygı duyan insanları baka makara diyerek dalga geçtiniz, yetiştiği halde ilgisizlik ve olanaksızlık nedeniyle bilim insanı, hekim, mühendis gibi vasıflı insaları beyin göçüne zorladınız, yordunuz bu toprakları çok yordunuz…

Utanmak onurlu, olmak.

 Anormallik normal deniyorsa, kepazelik başlamıştır. Kişinin kimliğini, sınırlarını yansıtır.

Cesaret, özünü korumaktır,
Cesaret, kendin kalmaktır...............