Açlık...

O kadar çok açlık yansıması var ki! Beyoğlu’nun sokaklarında hane olarak kullanılan uyuşmuş kaldırımların üstünde yorgun bedenlerin, yorgun ruhların sessiz çığlıkları duy beni diyor. Gülümseyişlerinde ise köpeklerin, kedilerin koşulsuz sevgisinde teselli arayışları…

Toplumu oluşturan canlıların basit bir toplamından ziyade, farklı biçimler ve özellikler gösterip özgün olan ve nesnel yasalar gereğince insanların maddi üretim içindeki gündelik hayat faaliyetleriyle ve sınıfsal savaşımıyla değiştirilen ve gelişen ilişkilerden oluşan sistemsel bir açlık…

Açlık bize bakmayın, görün diyor!

Kilo vermek isteyenler, otunu içerken on iki saat ara ile içmeniz tavsiye edilir. Gün içinde fazla tüketimi sakıncalıdır. Tavsiye edilen tüketim aralığı saat aralığı bellidir. Rahatsız edici ve sağlığınızı tehlikeye sokan kilolardan kurtulmak için; açlık otu çayı sağlıklı bir karar olacaktır! Birçok zayıflama yönetimi ile ziyan edilen denge.

Açlıkta denge!

Vücutta vitaminlerin kaybına yol açar. Kas gücü gittikçe azalır ve hareket yeteneği yavaşlar. Hormonların azaldığı, kan basıncı ve nabız hızlarının düştüğü görülür. Uzun süre aç kalanlarda vücut sistem işlevlerinde bozulmayla, birlikte mikroplara eğilim gösterir.

Açlıkta düzen!

Açlık, büyüme hormonunun seviyesinin yükselmesini sağlar. Sağlıklı bir beslenme düzeni ile planlanmış uzun süreli açlık, kişilerin enerjilerinin yükselmesini sağlar. Bağırsak sisteminin daha doğru ve sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar.

Açlık terbiye eder!

Açlık, aşırı mineral ve vitamin eksikliği nedeniyle, kişinin bağışıklık sistemine zarar verir. Bazı insanlar açlık sırasında zayıflar ve bağışıklıkla ilgili hastalıklardan dolayı hayatını kaybedebilir. Vücudun açlık durumunda kullanabileceği yağ, glikoz, kas kütlesi ve doku sınırlı ölçüdedir

Açlıktan yok olmaya başlar!

Uzun süre aç kalındığında vücudumuz ilk olarak karaciğer ve kaslardaki glikojen depolarını yakıyor ve buradan elde ettiği glukozu kullanıyor. 8 saat sonunda ise bu depoların tükenmesi ile yağ yakımı süreci başlıyor ve kilo kaybı akabinde geliyor.

Açlıkta ilk kendini yok ediyor!

Psikolojik olarak yaşanılan veya hissedilen eksikliklerin yerini yemek ile doldurma isteğine yönelirsin. Kişinin devamlı olarak yemek yeme isteği içinde olması ve bu istekle birlikte mutsuzluk, değersizlik, gerginlik gibi ruh halleri içinde olması bu hastalığın belirtileri arasında yer almaktadır.

Açlık ruhunda!

 Peki bu kadar açlık nereden geliyor!

Yoğun bir karmaşa halindeki insan zihninin mantıksızlığını kimi zaman duygusal kimi zamansa esprili bir dille topluma yansıması. Alın teri dökmediği parayı asla kabul etmeyen insanların hikayesini anlatırdır büyüklerimiz.

Özentinin getirisi seni sen olmak çıkardığı gerçeği. Kişi başkasına yalan söyleye biliyor da peki ya kendinize yalan söyler misiniz?

Toplumda çok büyük açlık şekilleri var. Takdire aç, saygıya aç, bilgiye aç, dürüstlüğe aç, sadakate aç, samimiyete aç, güvene aç, hayal kuramaya aç, liyakate aç, ekonomik refaha aç, geleceğe aç, gelir dağılımındaki dengeye aç, adalette dürüstlüğe aç, artan işsizlik ve yoksullukla huzura aç, silahlanmanın önüne geçilmeyişine aç, toplumla empati kuranlara aç, utanmasını bilene, aç!

İnsanda sormadan edemiyor yani; tarihi zengin, kültürü zengin, neden bu kadar çok aç bir toplum olduk? Oysa ki; aç bırakılan her konuda, çok özgürüz…

İnsanlığın tüm zorlukları aşmasını sağlayacak ‘’ sosyal demokrasi’’ olduğunu anlatanlara aç. Yıllardır yeni Türkiye denildi, eski Türkiye daha mutlu ve huzurluydu. Asgari ücret 2.800 TL iken alım gücü yüksek, arz talep öngörülebilirdi.  İnsanların ihtiyaçlarını karşılamada yapılan her türlü faaliyeti üretim, tüketim, tasarruf ve yatırımı ekonominin çekirdeği ve pazarın dengelenmesi adına da ‘’ev ekonomisi’ denirdi.

Bir ülkede ekonomik alt yapı hukuk, eğitim, din, ahlak vb. unsurları öncüdür.

Sokaklarda dilenciler, mendil satıcıları, çöplerden kağıt toplayan kızlar, erkekler, babalar, nineler. Diğer taraftan manavların yan tarafında kısmen çürümüş sebzeleri seçerek akşam yemek yapma gayretinde olan anneler. Bir tarafta faiz geliri ile safa sürüyor.

Toplum insan denen varlığın yansımasıdır. Açlık değişirse Türkiye değişir.

Toplum aç mı, yoksa aç gözlü mü?

Kalın sağlıcakla