Bu gün tarihten notlarla başlayalım dostlar. Yokluktan varlığa, karanlıktan aydınlığa giden yolu paylaşmak gerekli.
Milli Mücadele zaferinden sonra Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki birinci grup, ülke çapında siyasi örgütlenmeye girişmiş ve 28 Haziran 1923'te yapılan seçimlere tek liste ile girerek biri dışında bütün milletvekilliklerini almıştır. Atatürk tarafından "Halk Fırkası" adıyla kurulan partinin adının başına 1924'te "Cumhuriyet" sözcüğü eklenmiş, 1935'teki 4. Kurultay'da bugünkü "Cumhuriyet Halk Partisi" adı kazanmış. CHP'nin altı ilkesini simgeleyen altı oklu amblem, İsmail Hakkı Tonguç tarafından tasarlandı ve 1933 yılında kullanılmaya başlandı.
Sosyal demokrasi ve Atatürkçülük görüşlerini benimseyen ve merkez solda yer alan bir siyasi partidir. Parti tüzük ve programında belirtilen bu görüşlerin yanında sosyalist ve sosyal liberal eğilimler de barındırmaktadır.
Türkiye Cumhuriyet’inin ilk yasal siyasi partisi olma özelliğini taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi, 1923'ten 1950'ye kadar aralıksız iktidarda kalmış ve 1946'ya dek genellikle tek parti yönetimini uygulamıştır.
Demir yolları, fabrikalar, bataklıklar ormana, eşit eğitim öğretim, halktan kopuk saltanatı halkın temsilcilerinin seçilmesi, toplum niteliğinin kazandırılması, çağdaş toplumlar düzeyine getirilmesi, tarikat ve zaviyelerin kapatılması şu anda Atatürk adının anılmaktan korkulan kurumun kurulması, hiçbir toplumsal ve siyasal hakkı bulunmayan kadınlara Medeni Kanun'la kadınların iktisadi ve siyasal yaşama katılmaları için yön vermesi, halkını her alanda çağdaş ve uygar düzeye çıkması için değişiklikler tasarlarken, dış görünüşüyle de bunu vurgulaması gerektiğine inanan yapı uzun süre iktidarda kalmış ve halkının karakterli, refah içinde yaşaması tasarlanmış.
12 Eylül Darbesi’nin ardından, o dönem Bülent Ecevit 'in genel başkanlık yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi kapatılmış; daha sonra 3821 sayılı yasaya dayanarak, kuruluşunun 69. yıldönümü olan 9 Eylül 1992 günü tekrar açılmıştır.
Ülke için reformlar yapan, ülkenin ruhunu yenileyen parti.
Türkiye'de en uzun süre iktidarda kalmış siyasi parti olmanın ötesinde, Devlet kuran parti.
İstiklal mücadelesinde; kadını, erkeği, yaşlısı, çocuğu, kundak da bebeğiyle kurulan Türkiye’den(!)
Deve sidiği faydalıdır, namaz kılmayanlar öldürülebilir, birden fazla kadınla evlenilebilir, diyen profesörleri(!) tacizcileri, tecavüzcüleri ve bunlara ceza indirimi yaparak, infaz kanunundan yararlandıranları, çocuklara, hayvanlara, dokunan elleri, adalete dürüstlüğü, yoksulluğa isyan eden sessiz anaların, babaların mücadelesini o kadar güzel anlatınız ki!
"Bastığın yerleri 'Toprak!' diyerek geçme, tanı, düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı. Verme, Dünyaları alsan da, bu cennet vatanı."
Türk ordusuna, halkına vatanın kutsallığını şair 1921 de Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan 'İstiklal' şiir, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde, milletin azmi ve cesaretiyle 1919 yılında başlayan Kurtuluş Savaşı'nın üçüncü yılında, adım adım inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti'nin milli marşı olarak kabul edilen ruhu, 2023 Türkiye’nin 100. yılında kızlar siz ne güzel işler yaptınız, bu karanlıkta yüzümüzü güldürdünüz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100.yılında Avrupa Şampiyonu TÜRKİYE öylesine mutlu, öylesine gururluyuz ki!
Elinizin değdiği, terinizin boca edildiği, yobazlığa karşı mücadele eden, Türk kızının neler yapabileceğinin sembolü oldunuz.
Bizim için Atatürk’ün adından korkanlara, şeyhler tarafından gelen hediyelere değil, Türk halkına armağan edilişi çok daha değerlidir. Aydınlığa tüm kapılarımızın açık olduğunu gösterdiniz, karanlık artık sokağımızdan geçme.
Ülkemizin 100. Yılı kulu olsun.
Melekler yüreğinizden öpsün.
Tebrikler, filenin aydın kızları.