Ülkemiz gündeminin başında gelen terör belası yıllar yılı sürüp giderken, hep çözüm arandı. “Etmeyin tutmayın Türk-Kürt kardeştir. Ölende öldürende bizim çocuklarımız” denildi. Ancak ağlayan anaların gözyaşları dinmedi.
Devletimizin terörle mücadele etmek için harcadığı para, emek zaman ve uğraşı ise, ülkemizin ve ülkemizde yaşayan herkesin zararına oldu. Bu uğurda yapılan masraflar ve mücadele çalışmaları ile iller modernleşir, sanayiler kurulur ve ülkemizin durumu çok daha ileri safhada olabilirdi. Ancak bu durumu terör örgütünü kuran ve onların mensubu teröristlere anlatmak mümkün olmadı. Onlar yani teröristler emperyalist güçlerin maşası oldukları için anlamadılar.
Ülkemizin yöneticileri terör belasının bitmesi için çalışmalar yapıldı ve devam da ediliyor. Daha önce yapılan barış denemesinden pek olumlu sonuç alınamadı ama, Sn. Devlet Bahçelinin, “Öcalan Meclise gelsin. DEM grubunda Konuşsun ve kurduğu örgütü fesih edeceğini açıklasın” demesinden sonra yeni gelişmeler, DEM Heyetinin görüşmeleri başladı. Devlet ve diğer ilgililer neler görüştüler neye karar verildi bilmiyoruz ama Apo, sonunda beklenen görüşmeyi açıkladı.
Bana göre Öcalan, önce iyi niyetini belirtmek için Diyarbakır Annelerini mutlu edecek haberi verip onları çocuklarına kavuşturacak adımı atmalıdır.
ÖCALAN NE DEDİ?
* Kimlik inkârlarının çözülüşü, ifade özgürlüğündeki gelişmeler, PKK’nın anlam yoksulluğuna yol açtı
* Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamıyor.
* PKK ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.
* Devlet ve toplumla bütünleşmek için kongrenizi toplayın ve kararınızı verin.
* Silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu sorumluluğu üstleniyorum.
* Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini fesih etmelidir. Diyor.
Öcalan’ın bu açıklamasından sonra Sırrı Süreyya Önder, Öcalan’ın bir notunu daha paylaşmak istiyoruz. “Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz silahların bırakılması ve PKK’nın kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” dediğini paylaştı.
KANDİL NE DİYOR
“Biz PKK olarak söz konusu çağrının içeriğine olduğu gibi katılıyoruz ve kendi cephemizden çağrının gereklerine uyacağımızı ve uygulayacağımızı belirtiyoruz. Fakat başarı için demokratik siyaset ve hukuki zemin de uygun olması gerektiğinin altını çizmek istiyoruz.
Kürt sorununun demokratik çözümü temelinde ve küresel demokrasi hareketinin gelişmesinin önünün açılması için, önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşması, arkadaşları dahil istediği herkesle engelsiz ilişki kurabilmesi gerekir” diyor. Bazı çevrelere göre ise:
Öcalan ve diğer PKK’lı mahkûmlar için infaz indirimi, Dağdaki PKK üyelerinin sivil hayata dönüşlerinin güvence altına alınmasını, Kürt kimliğinin ve siyasi örgütlenmenin güvence altına alınması, kayyum uygulamalarının sona ermesi ve toplantının yapılacağı yere Öcalan’ın fiilen ya da görüntülü katılması isteniyor.
YPG NE DİYOR
PKK’nın Suriye’de ki devamı olarak bilinen YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçler (SDG) lideri Mazlum Abdi, Washington DC de düzenlenen konferansa internet yolu ile bağlanarak,
* “Öcalan’ın yaptığı çağrıyı önemsiyoruz. Türkiye içindeki çatışmaların son bulmasını olumlu buluyoruz.
* Öcalan'ın çağrısı Suriye'deki Kürtlerle ilgili değil, Türkiye'nin iç meselesidir.
* Biz Şam rejimi ile toprak bütünlüğü ve egemenlik konusunda görüşmelerimiz sürüyor. Prensipte anlaştık.” Diyor.
CUMHURBAŞKANIMIZ NE DİYOR
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe de Şehit aileleri ve gazilere verdiği iftarda bu uzlaşma konusunda aşağıdaki başlıkları söyledi.
* Uzattığımız elin havada bırakılması havada bırakılması veya ısırılması halinde demir yumruğumuzu daima hazır tutuyoruz.
* Şayet verilen sözler tutulmaz, süreç bir şekilde oyalama, savsaklama, göz boyama, isim değiştirip bildiğini okuma gibi şark kurnazlıklarına evrilmeye çalışılırsa günah bizden gider.
* Halen devam eden operasyonlarımızı gerekiyorsa taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmadan son teröristi bertaraf edene kadar sürdürürüz.
Durum böyle. Gelecek günlerimiz ve ülkemizin huzuru için çalışmalarda hepimizi mutlu edecek sonuç alınmasını temenni ediyorum.