CHP kadınlara sahip çıkmak zorunda

Kadın haklarını savunacağız. Mazlumun mağdurun yanında olacağız. Ezilene karşı pozitif ayrımcılığı esas alacağız. Ancak kadın haklarını savunurken insan haklarını görmezden gelirsek savunduğumuz her şey boşa çıkar ve biz bunun içinde boğuluruz.

Kendini parlatmak isteyen insanlar bu işe ilk girişte son sürat girerler. İnsan haklarının, kadın haklarının, çocuk haklarının, hayvan haklarının, doğayı korumanın yılmaz birer savunucusu olarak çok hızlı koşarlar. Lakin daha sonra ise çok çabuk yorularak savunduklarından kendilerini soyutlar normal hayata dönüp geçmişlerine ateş püskürerek “kullanıldık” derler.

Bunu önlemenin en güzel yolu ise “hırs”tan kaçınmaktır. Yaptığınız işi sıçrama tahtası olarak kullanmamaktır. Bugün birçok popülist kurum yöneticisi veya üyesi bulundukları makamı kendilerine siyasi referans yapmanın telaşı içindedir(!)

Eleştiri, olumlu yönde tedavi ederken, suçlama suçlayan kişileri itibarsızlaştırır!

Demek ki eleştirmekten çekinmemek, suçlamadan kaçınmak gerek…

En önemli eleştirimiz; Parti Okulu, kadın ve gençlik kolları. Parti Okulu 2011 yılının Ekim ayında Eğitimcinin eğitimi ile başladığı o güzel aktivite ve heyecanı kaybetmiş durumda. Hatırlarmısınız geçmişte TV de bir dizi vardı, ismi ‘Perihan Abla’. Perihan Abla, mahallenin sevgilisi olmuş bir dizi kahramanıyken onu çok sevmiştik. Yıllar sonra CHP Parti Okulunda bir başka Perihan Abla karşımıza çıktı. Onuda çok sevdik. Oldukça başarılı, başarılarıyla da böbürlenmeyen sade yurttaş Perihan Sarı. Parti Okulu’nun Perihan Ablası kendi döneminde Parti Okulu Eğitmeni olarak ülke genelinde 3 binin üzerinde eğitmen, on binlerce ÜTS, SÇSE, YYO ve buna benzer birçok eğitime imza atmış ilkeli bir yoldaştır. Perihan Sarı’nın CHP’ye bundan sonra katacakları çok iyi hesaplanmalı. Kılıçdaroğlu’nun Partide derin örgütlenmesi olmayan, parti okulu’nu ekipleşme işine bulaştırmayan, yönetenlerin sırtını dayayabileceği bir dayanak yapmayan, senin adamın benim adamım diye kimseyi ayrıştırmayan Perihan Sarı’yı unutmayacağını umuyoruz.

Hilal Dokuzcan, 2011 Yılında yapılan Genel seçimlerde seçilemeyeceği sıraya konulmasına rağmen gönül koymadan çalışmalarına devam eden gerçekten dokuz canlı bir kadın. 2014 Yerel Seçimlerinde tercih edeceği bir ilçe belediye başkanlığına o kadar çok yakınken hiç düşünmeyen CHP Kadın Kolları Genel Başkanı. Anadolu da gezmedik dağ taş bırakmayan gidilmedik kasaba görülmedik şehir bırakmayan Dokuzcan, kadınları temsilen en azından kendi bölgesinde ilk sıralarda yerini almalıdır. Yıllardır Kadın Kolları Genel Başkanı, hala milletvekili değil ve artık olmalı. Büyük ihtimalle Genel Başkan Kılıçdaroğlu bu haksız durumu düzeltecektir.

Genç bir hanım, CHP’nin rol model gösterebileceği nadide çiçeklerden biri; Gökçe Pişkin. Gökçe Pişkin bugün 28 yaşında. Kılıçdaroğlu ile bu işe başladığında daha henüz gençliğinin başlarıydı. Yanınızda olduğunda hiç pot kırmayacak, sizin yapabileceğiniz eksiklikleri toparlayacak yüzü hiç düşmeyen, surat asmayan son yıllarda CHP’nin öz be öz kendi içinde yetiştirdiği evladı. Gökçe, Adana gibi bir ilden gireceği önseçimde alabileceği oy 5 veya 7 bini bulmaz. Ancak, Gökçe bu partiye sonuna kadar lazım bir genç. Kurda kuşa yem edilmeyecek kadarda önemli. Genel Başkanın Gökçe’yi de unutmayacağını düşünüyoruz.

Şunu kimse unutmasın, beni de yadırgamasın: Önseçim istiyorum. Önseçimi ilkesel olarak savunuyorum. Hantallaşmış bu üye yapısına asla güvenmiyorum. Dünkü delege ağalarının bugün genişletilmiş üye ve hemşeri beyleri olduğunu çok açık bir şekilde söyleyebiliriz. Bu nedenledir ki; sağlıklı bir üye yapısına kavuşmadan yapılacak tüm seçimler ileride ‘atama listeleri dahi aratacaktır’ bundan dolayıdır ki derhal parti okulu ilk çıkışına uygun hale getirilmeli ve başındaki kişiye en az 3 dönem (parti içi 3 kurultay dönemi) zaman tanınmalıdır. Buradan mezun olan üyeler her 3 ayda bir kendileri il, ilçe veya bankalara giderek (aidiyet hissi yozlaşmaması için otomatik banka ve telefon operatörleri aracılığıyla ödemeler asla olmamalı). Yaşlarına uygun alacakları görevleri muhakkak yapmış olmaları vs vs. Belki benim önerilerimde yanlış, ancak üyelik artık kesinlikle sınırları belli olan ve nasıl olunması gereken bir hal çaresi bulunmuş hale gelmelidir. Bu durum tecrübeli ülkelerden de alınabilineceği gibi mühendislik hizmeti olarak siyaset bilimcilerinden de yararlanılarak hallolacak bir durumdur.