Dünya deprem tarihinde ve ülkemizde son yüzyıllarda benzerine rastlanmayan deprem felaketi deprem bölgesindeki illerimizi alt üst ederken yüreklerimizi de dağladı.
Tüm dünyanın da kabul ettiği gibi elbette acımız büyük. O enkazlarda verdiğimiz canların acısını, sızısını yüreklerimizde hissediyoruz.
Bu nedenle yine son yılların en büyük organizasyonu olan ve 200’ü aşkın Televizyon ile 500'ü aşkın radyoda yayınlanan “TEKYÜREK” organizasyonu yapıldı. Bu organizasyona televizyonlarda izlediğimiz dizilerle evlerimize misafir olan sanatçılar büyük çaba sarf ederek yardımseverlerle sohbet ettiler ve yardım taleplerine alarak ekranlardan seyircilere aktardılar.
Elbette sadece sanatçılar ekranda değildi. Spor camiasının önde gelen futbolcuları özellikle dört büyük kulübümüz Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'un Başkanlarının bir arada olması ve onlarda sanatçılar gibi arayan yardımseverlerle konuşup yardım notlarını alıp, ekranlardan duyurdukları gibi, bağış yapabilecek isimleri ve firmaları da davet ettiler.
GECE ŞOV MUYDU?
Yardım amaçlı düzenlenen gece ülkemizin tüm halkını heyecanlandırdı. Birlik ve beraberliğimizle gurur duyduk. Adeta Çanakkale ve Kurtuluş Savaşa ruhu şahlandı ve kampanyanın adında olduğu gibi tek yürek olduk.
Gecede duygusal anlar da yaşandı. Özellikle çocukların kumbaralarından çıkarttıkları paraları vermeleri, kimilerinin maaşlarını ve yine karınca kararınca güçleri yettiğince imece usulüyle topladıkları paraları aktarmaları milletin parasıyla şov yapanlarınkinden daha önemli ve değerliydi.
Öte yandan bazılarının veremeyeceklerini sandığım ve açıkladıkları rakamlarla reklamını yapıp şova dönüştürenler, şimdilerde bazılarını duyuyor ve biliyorum, “Yahu biz bu rakamı açıkladık ama bu parayı nereden bulacağım” diyerek eş, dost ve mensuplarından para toplamaya başladıkları da ayrı bir gerçek.
Ayrıca bilindiği gibi KIZILAY ve AFAD kamu yararına çalıştıkları için, bu kurumlara aktarılan paralar belgelendiğinde verecekleri vergiden düşülüyor. Böylece ekranlarda şov yapanların ödemeyi vaat ettikleri paranın aslında devletin ödediği de bir gerçek.
Bu arada AHBAP’ın kurucusu ve deprem ve tüm afetlerde afetzedelerin, hastaların, ihtiyaç sahiplerinin yanında olan Haluk Levent, yaptığı bir açıklamada, “Yapılan yardımlar vergiden düşmemesi için Kamu Yararına Çalışma statüsüne müracaat etmedim. Özellikle bana ateş püskürenler başta olmak üzere çoğunun bilmediği husus, biz AFAD ile beraber çalışıyoruz. Onlarla sözleşmemiz var. Bizim aramızda problem yok. Bizim topladığımız yardımlar insanlarımızın vergisi ödenmiş helal kazançları ve tasarruflarıdır. Bu nedenle ‘bize yapılan bağışlar bizim namusumuzdur. Kimseye vermem verdirmem” dedi.
KAMU KURUMLARINA NE OLUYOR?
TEKYÜREK gecesinde, belirttiğim gibi, kumbarasını kıran çocuklarla mesajla destek atan 9 milyon insanımızın bağışı benim için aşağıda belirteceğim kurumlarınkinden çok daha önemli ve değerlidir.
Toplanan 115 milyar liranın 90 milyar liralık bağışı devletimizin kurumları yapmış. Diğer 25 milyar TL’yi verenler için temennim vaat ettikleri parayı bir an evvel ilgili hesaplara yatırmaları ya da kurumlara teslim etmeleridir. Ayrıca bunların da vergiden düşebileceği ayrı bir gerçek olarak bilinmelidir.
Şimdi gelelim bizzat hazinenin içinde olan ve devlete ait olan banka ve kurumlarımıza. Başta Merkez Bankası 30 Milyar TL bağışladığını açıkladı ve sonrasında da, “Kârımızı aktaracağız” denildi. Şimdi Gelelim MB Başkanı Prof. Şahap Kavcıoğlu’na; “Sayın Başkan siz ve orayı arpalık tabir edilerek maaş alan diğer yönetim kurulu üyelerinin kazançlarından elde ettikleri gelirden ne kadar bağışladınız onu da açıklayacak mısınız?”
20 Milyar TL Bağışlayan Ziraat Bankası Genel müdürü Alpaslan Çokar’a; “siz ve Yardımcılarınız, ile başka kurumlardan da maaş aldıkları söylenen Yönetim Kurulu üyelerinin yaptıkları bağışı neden açıklamıyorsunuz?”
Yine Halk Bankası Genel Müdürü Osman Aslan ve Vakıflar Bankası Genel müdürü Abdi Serdar Üstünsalih; “sizlerin bankasında da yönetim kurulu üyeleri arasında mesleği bankacı olmayan aralarında bazı eski siyasetçilerin de bulunduğu üyelerinin verdikleri bağışı da açıklayacak mısınız?”
Devlet bütçesinden aldığınız paraları bazı müteahhitler gibi tekrar devlete vererek şov yapmanıza bir anlam veremediğimiz gibi halkımızda yutmadı. İnanmadı.
Ayrıca Cengiz Holding’in durumunu herkes biliyor.
Peki ya Türk Hava Yolları, TMSF. Türkiye Sigorta, Türk Telekom, Borsa İstanbul, Ziraat Katılım, Vakıf Katılım, Emlak Konut ve Emlak Katılım, Türksat, Savunma Sanayi, Turkcell, kurumlarının yöneticileri sizlere de soralım; Devletin parasıyla hava atmak kolay. Kurumlarınız adına yaptığınız bağışları açıklarken neden “Biz yönetici ve yönetim kurulu üyelerimiz, (bunların kimler olduğu biliniyor) olarak ta maaşlarımızdan şu kadar bağış yapıyoruz” diyemediniz.
Hele, hele Sn. Diyanet İşleri Başkanımız; “kurumunuz adına bağış yapıldığını övünerek açıkladınız. Siz parayı nerden kazandınız? Devletin kurumuna tahsis ettiği ödenekten bu bağışı tekrar devlete nasıl bağışladınız?”
Bu tür bağışların çok sevap getireceğini açıklıyorsunuz güzelde, “Biz diyanet İşleri Başkanlığı, Yardımcılarımız. Daire Başkanlarımız ve tüm çalışanlarımız maaşlarımızdan şu kadar parayı bağışlıyoruz” demeyerek kumbarasını kırarak bağışlayan çocuklar ve koçunu satarak bağış yapan çoban kadar sevap kazanamadınız.
Ayrıca, bağışçılar listesinde milyarlara sahip olan ve neredeyse ülkeyi yönetmeye kalkan, her fırsatta dinden imandan bahseden, hiçbir tarikat ve onların kurduğu vakıfların adına da rastlayamadık. Bununda bir açıklaması olması gerekmiyor mu?
Teşekkürler Trabzon
Trabzonspor ile Basel arasında yapılan maç aslında tam olarak tek yürek olduğumuz bir geceydi. Birbirlerinin ezeli rakibi ve rekabeti olan takımların başkanları bir arada oldular. Tribünler de hemen her takımın bayrakları ile formalarını giymiş taraftarları bu maçta bir arada birbirlerine sarılarak nasıl tek yürek olunacağını gösterdiler. Sahaya felaketin yaşandığı illerimizin adlarının yazıldığı forma ile çıkan Trabzonlu futbolcular, seyirciye duygusal anlar yaşattı. Maç oynanırken illerin trafik numaralarının geldiği dakikalarda burada illerin adı söylenerek, “…Burada üşüme Trabzon seninle” tezahüratı da coşkuyu ve üzüntüyü bir arada yaşattı. Teşekkürler Trabzon. Umarım bu davranış örnek alınır ve bundan sonraki maçlarda da bu dostluk ve beraberlik devam eder…