Antalya Büyükşehir'e yeni operasyon. 20 kişi hakkında gözaltı kararı
Şeker pancarı sen nelere kadirsin…
Sevgili okurlar,
Yazımın başlığını “ İdi ” koyacaktım ama bu başlığın dikkat çekmeyeceği kaygısıyla fikrimden vaz geçtim.
Geçtiğimiz yıllarda şeker fabrikaları ve şeker pancarı ile ilgili yine burada iki yazı kaleme almıştım. Orada şöyle diyordum “Otuzbeş yılını şeker fabrikalarına veren Ziraat Yüksek Mühendisi babam pancardan şeker üretmek için hiç durmadan çalıştı, çabaladı. Köylüyü pancar ekmeye ikna etmek için her gün köy köy, kasaba kasaba gezdi. O dönem 18 fabrika olan Türkiye’de 6 fabrika temeli daha atılarak sayıları 24 oldu…”
Anımsıyorum, şehirlerarası yol kenarlarında pancar eken veya pancar toplayan çiftçiyi gören babam, kullandığı arabayı kenara çeker camını açar ve adeta çok sevdiği birini görmüş gibi duygulu gözlerle bakar ve mutlu olurdu. Ben küçüktüm ve onun bu tepkisini bir türlü anlayamazdım. Şimdilerde ise geçtiğimiz o yol kenarındaki bereketli topraklar üzerinde görüyorum ki yabani otlar bitmiş. Neden mi? Çünkü 2001 yılında IMF kararları doğrultusunda 'şeker pancarı ekimi kısıtlandı. Fabrikaların bazıları kapandı bazıları özelleştirildi ve eldeki fabrikaların pancar üretim kültürlerinin bulunmayışı ve birincil amaçlarının kar elde edimi olması nedeniyle takriben 100 bin ton kota altı gerçekleştirdikleri üretim ile şeker açığına meydan verilmiş oldu.
Dünyada stratejik öneme sahip olan şeker pancarı Türkiye’de tarıma dayalı sanayi üretiminde önemli bir rol oynamaktayken; şeker pancarı, önemli bir besin kaynağı olan şeker başta olmak üzere, alkol, maya, biyoetanol gibi birçok ürünün ham maddesini oluşturmaktayken; Türkiye’nin besin değeri en yüksek bitkisi olan ve besin değeri, arpanın 2.0, buğdayın ise 2.5 katı olan şeker pancarı, temel gıda talebinin karşılanması açısından olduğu kadar istihdama ve tarımsal üretime katkısı açısından da önem taşımaktayken bir dönem göz göre göre bitirildi.
Kısaca hatırlayacak olursak şeker pancarı tarımı ülkemizin 61 ilinde beş bine yakın yerleşimde, yaklaşık 200 bin üreticiyle yapılmakta. Bu kapsamda bir üretimin taşımacılık, üretim girdileri, işleme, satış ve dağıtım ayaklarını da dikkate aldığımızda çok önemli ekonomik bir faaliyetin en küçük yerleşim birimlerinde bile sürdürüldüğü anlaşılmakta. Dile kolay 330 bin hektar alanda 17-18 milyon ton pancar üretilmekte. Şeker pancarı bir münavebe bitkisi olduğu ve tarımsal verimi doğrudan etkilediği için faydalı bir bitkidir aynı zamanda. Çıktılarının hayvancılıkta yem olarak kullanıldığı da hatırlanmalı.
Şeker pancarı Cumhuriyetin en eski ürünü; tarımımızı kalkındıran, çiftçiyi örgütleyen, Batıdan Doğuya her yerde üretilen bir ürün idi. İşte tüm bu katkılar şeker pancarının ve şeker üretiminin ne ölçüde önemli olduğunu göstermekte. Türkiye ekonomisine ve Türk toplum yapısına cok büyük katkısı olan bu koskoca kurum şimdilerde bitik durumda.
Atatürk’ün ilk 15 yılda kurduğu fabrikalar fabrika bugün kapalı. Ulu Önder ne diyordu” Her fabrika bir kale” Oysa Türkiye’nin kalelerini bir bir düşürdüler. Türkiye’nin şekeri düşmüş idi adeta! Böylece Türkiye’de şeker pancarı üretimi yok olup gitti. Mısıra göre daha pahalıya gelen ama çok daha sağlıklı şeker üretilen pancar aynı zamanda havayı en çok temizleyen bitkiler arasında idi. Pancar üretiminin yok olması, Türkiye’de tarımsal çeşitliliğe vurulmuş bir darbe anlamına gelmekte ve yerli tarımın yok edilmesi sürecinde de yeni bir aşamaya denk düşmekte idi.
Şeker Fabrikaları demek, sadece sanayide üstünlük ve kazanç değil aynı zamanda sağlıktı bizim için. Bunu ne zaman anladık? İşte tam da bugünlerde. Koronavirüs salgınında öncelikli ihtiyaç haline gelen kolonya üretimi, Türkiye’nin bir acı gerçeğini yeniden gün yüzüne çıkardı. Kolonya kullanımı ile birlikte bir başka önemli acı gerçek de yeniden gündeme geldi: Etil alkol. Karaborsaya düşen kolonyanın yapımında kullanılan etil alkol, bilindiği gibi şeker pancarından elde ediliyor idi. Etil alkolün üretimini de ağırlıklı olarak kısa süre önce özelleştirme adı altında devletin elden çıkarttığı şeker fabrikaları yapıyor idi. Özelleştirme adı altında elden çıkartılan şeker fabrikalarından geriye kalan fabrikalar ve kooperatif fabrikası Konya Şeker alkol üretimine yeniden çare oldu. Şeker pancarı aynı zamanda biyoetanol’ün hammaddesi idi.
Ululuslar arası pazardan etanolün temin edilmesinin mümkün olmadığı bu günlerde etanol üretiminin ham maddesi olan melas açığının yaşanmaması, ülkemizin milli bir pancar şekeri sanayine sahip olması avantajından ileri gelmektedir. Şeker pancarından şeker üretiminin önemi ve şeker sanayinin stratejik bir üretim alanı olduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
Eh Allah’ın da sopası yoktur!
Doğa cahilliği asla affetmiyor idi!
Yorum Yap