Sarıyer Belediyesi işçileri toplu sözleşme hakkı için basın açıklamasında bulundu.

696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen Sarıyer Belediyesi işçilerinin Toplu İş Sözleşmesi (TİS) hakları için mücadeleleri devam ediyor. Kadroya geçtikten sonra sendikaya üye olan işçiler TİS için yetki başvurusunda bulunmuş, ancak belediye yönetiminin yetkiye itirazı ile süreç Yargıtay aşamasına kadar taşınmıştı.

Geçtiğimiz hafta belediye işçileriyle yaptığımız söyleşide işçiler karşılaştıkları maddi zorluklardan, hak gasplarından, mobbinglerden bahsetmiş ve bu süreçte bağlı oldukları Genel-İş sendika yönetimi tarafından da yalnız bırakıldıklarını dile getirmişlerdi.

Yaklaşık 1700 işçinin mağdur edildiği bu süreçte işçiler kendi aralarında örgütlenerek haklarını aramaya devam ediyorlar. Seslerini daha fazla duyurabilmek için işçiler süreçle ilgili Sarıyer Merkez Cumhuriyet Meydanı’nda kalabalık bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Hem belediye yönetimi hem de sendika tarafından mağdur edilen işçiler artık türlü bahanelerle oyalanmak istemiyor, çalışma koşullarının insana yaraşır şekilde düzenlenmesini talep ediyorlar.

İşçilerin yaptığı açıklama şu şekilde;

Sevgili Sarıyerliler,

Bizler sizlere hizmet eden, çöpünüzü alan, kaldırımlarınızı yapan, parklarınızı süpüren, pandemide dükkanlarınızı ilaçlayan, her koşulda Sarıyer halkına hizmet eden Sarıyer Belediyesi emekçileriyiz. Bizlere AKP hükümetinin 2017’nin Kasım ayında “Taşeron İşçilere Kadro” adı altında duyurduğu 696 sayılı kanun hükmünde kararname ile 1 Nisan 2018’de Belediye şirketlerine ve kamu iktisadi teşekküllerine geçirilen işçileriz. Bizler taşeronda çalışırken her sene asgari ücrete yapılan zam oranı kadar zam alıyorduk. Yüksek Hakem Kurulu ile yüzde 4+4 zamma mahkum edildik. Asgari ücret oranı kadar zam bir yana, YHK kararıyla aldığımız zam enflasyonun bile altında kaldı. 2018 yılında enflasyon 20 ,30'u gördü, asgari ücret 14.2 yapıldı. 2019’da enflasyon 11,84 asgari ücret 20,6 zam yapıldı, 2020 yılında asgari ücret 15,3 arttı. Enflasyonun altında yapılan zamlarla ücretlerimiz erimeye başladı ve bir yandan da vergi kesintileri nedeniyle 2 bin lirayı bulmayan ücretlerle geçinmek zorunda kaldık, ek işler yapar hale geldik. Bizler için çıkarılan 696 KHK ile 1 Nisan 2018’den sonra toplu sözleşmemizin yapılması için Disk Genel-işler 1 nolu şubeye üye geçişlerimiz yapıldı, salt çoğunluğu sağladık ve şubemiz tarafından toplu iş sözleşmesi yapma hakkını elde ettiğimiz açıklandı. Fakat Belediye yönetiminin buna itiraz ettiğini ve karşı dava açtığını öğrendik.  Sarıyer Belediyesi ile sendikamız arasındaki mahkeme süreci bizim lehimize sonuçlanmasına rağmen, Sarıyer Belediyesi süreci içi boş bahanelerle yargıtaya göndermiştir.

Biz Sarıyer Belediyesi çalışanları olarak şunu merak ediyoruz; hakkımız olanı vermeyen Sarbel yönetimi ve Sarıyer Belediye başkanı Şükrü Genç başkan buradan nasıl bir kazanım sağlamak istemektedir?

İktidar beyannamesi açıklayan CHP yönetiminin bu konuda tutumu ne olacaktır?

Sevgili Sarıyer Halkı, bizler günde 5 ilâ 7 tl gibi gülünç bir yemek ücreti alan işçileriz, bizler İstanbul’da 275 lira olan yol ücreti vergi dilimi diye kesilerek 160 tl verilen işçileriz. Vergi dilimi ile maaşları 2 bin hatta 2 bin liranın altında olan emekçileriz. Evet şu an içinde bulunduğumuz pandemi koşullarında yokluk ve yoksulluğu iliklerine kadar hisseden işçileriz.

Bizler yetkimize itirazın geri çekilmesini ve toplu sözleşmemizin ivedilikle yapılmasını Sarıyer Belediyesi yönetimi ve CHP yönetiminden talep ediyoruz.

Sevgili Sarıyerliler, her zaman halktan, haklıdan, emekten yana mücadele verdiğini beyan eden CHP yönetimine ve sayın Şükrü Genç başkana sesleniyoruz.

2 kez kazandığımız hakkımızı neden gasp etmektesiniz? Her zaman haktan, haklıdan, emekçiden yana olduğunu söyleyen Sayın Şükrü Genç başkan neden hakkımızı gasp etmektedir? İkinci yüzyıl iktidar beyannamesi yayınlayan CHP, işçilere reva görülen bu hak gaspına karşı nasıl bir mücadele edecektir?

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun belediyeler ve yerel yönetimler beyannamesindeki 7. madde neden uygulanmamaktadır? 7. madde de Sayın Kılıçdaroğlu şöyle demektedir:

“Belediyelerde çalışan işçilerin özlük haklarını verin, verin ki size oy vermedim ama helal olsun başkan desinler”. Sayın Genel Başkan’a biz güvendik; ama hâlâ hakkımız gasp edilmektedir.

Bizler hakkımız ve hukukumuzun savunulmasını CHP yönetiminden talep ediyoruz. Sarıyer Belediyesi işçileri olarak, üyesi olduğumuz Genel-işler sendikası 1 nolu şubemize de sesleniyoruz, işçiler olarak her türlü desteği sağlamamıza rağmen, şube yönetiminin umarsız tutumlarını da kınıyoruz ve bizim bu süreçte yanımızda olmasına beklerken yalnız kalıyoruz.

Bu yüzden Genel-işler Sendikası başkanımız Sayın Remzi Çalışkan’a da çağrımız; bizlere destek olmalarını ve süreci el ele, kol kola beraber yürütmeyi ve şubemize tam yetki vermelerini talep ediyoruz.

Buradan şunu da söylemek istiyoruz ki biz işçilerin kimsenin siyasi partisiyle sorunumuz yok. Hiç kimse sağa sola çekmesin. Bizler, toplu iş sözleşmemizi yapmak, çoluğumuza çocuğumuza götürdüğümüz ekmeği bir lokma olsun büyütmek istiyoruz. O yüzden, hiç kimse oradan, buradan, sosyal medyadan başka yöne çekmesin.

Sarıyer Belediyesi işçileri olarak yokluk ve pandemi mücadelemize rağmen, toplu sözleşme hakkımız yapılana kadar her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bizim bu mücadelede yanımızda olacak kurum, kuruluş ve siyasi partilere de şimdiden teşekkürü bir borç biliriz. Emek en yüce değerdir ve emeğimize sahip çıkacağız.