Hakikat Arayışı 3

Kişisel tarihlerimiz ve bu tarihe tanıklık edenlerin tarihi aynı gerçekler üzerinden hareket ederken algıların kişiden kişiye değiştiği bir gerçek. Kişisel tarihimiz insanlık tarihinin içinde kaybolurken yaşadıklarımızın değerini görmek bunun kolektif bilince katkısını fark etmek ve seslendirebilmek yürünmesi gereken bir yol olarak karşımızda duruyor. Günümüz dünyasında hızla değişen gündem arka arkaya sıralanan yerel ve küresel olaylar, siyasal ve ekonomik gelişmeler akıllı telefonların ve sosyal medyanın hafızası ile batarya ömrü arasında sıkışmış durumda. Kendi hafızalarımız ve gerçeği sorgulamak için gerekli olan enerjimizin kapasitesi her geçen gün azalıyor. Akıl, mantık, felsefe gibi kavramlar tozlu raflarda, yapay zekaların insafına ve binbir çeşit kodlamanın arasına bırakılmış durumda. Nesnelerin interneti olarak adlandırılan post-truth dönemi teknolojik alt yapı sayesinde etrafımızdaki cihazlar birbirleri ile iletişime geçerken, insani iletişimin boyutları her geçen gün ortalama bir iletişim düzeyinden uzaklaşıyor.

2022 yılının ağustos ayında da hakikati perdeleyen ve yalanı koruyan beyaz duvarlar gerçeği gölgelemeye devam ediyor.

Bugün, Orta Çağ'ın en büyük sosyal bilimcilerinden biri olarak kabul edilen 14. Yüzyılda ortaya koyduğu düşünceleri ve eserleri ile tarihin bir bilim olarak ele alınmasını sağlayan sosyolojinin temellerine çok büyük katkı sunan tarih, toplum, ekonomi ve devlet konusundaki düşünceleri ile çığır açan sosyolog, filozof, devlet adamı, siyasetçi ve tarihçi olan İbn Haldun’dan bahsedeceğim.  En çok bilinen eseri Mukaddime,  İngiliz tarihçi Arnold J. Toynbee tarafından şöyle tanımlanmış "Hiç şüphesiz Mukaddime, kendi türünde, bugüne kadar hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiçbir zihnin ortaya koyamadığı en büyük eserdir”

İbn Haldun üzerine söylenecek çok şey var ve hepsi çok önemli düşünceler. Bu yazının içeriğinde yer almasının en büyük nedeni ise tarih yazımında yalanla gerçeği ayırmak üzerine yaptığı çalışmalar ve geliştirdiği metotlar. Özetleyecek olursam: İbn Haldun eserlerinde tarihi haberlere yalan karışma nedenlerini şöyle sıralamıştır. Taraf olmak, önyargılı olmak, haber kaynağına güven duymak, haberin kendisine güvenmek, taklit etmek, haberdeki inceliği anlayamama, yaşanan olayların tam  kavranamaması, insani zaaflar olarak adlandırılabilecek, dalkavukluk, yüksek makamdaki kişilere yaranma arzusu, düşmanlık, haset, kıskançlık, sevilme arzusu ile iftira atma ve benzeri nedenler.  Tarihi örnekler üzerinden yola çıkarak yaptığı çalışmalarında tüm bu nedenlere karşı tarihi bir bilim olarak ele alınması ve metot oluşturulması gerektiğini savunmuştur.

Tüm bu yukarıda saydığımız nedenler günümüzde de geçerliliğini korurken, gündelik yaşantımızda maruz kaldığımız ve maruz bıraktığımız bir sürü insanlık hallerini de içeriyor. İbn Haldun’un hakikat arayışına katkı sunan metotları günlük yaşam içinde bir katkı sunabilir. Bu metotları şöyle sıralayabiliriz. Haber veya bilgiyi gözden geçirme, kontrol etme ve düzenleme, birçok kaynakla ve disiplinler arası çalışma, belgeler ile çalışma, olayların şahitliği ve hallerin ortaya koyduğu deliller, mukayese-karşılaştırma, değişenle değişmeyenin mukayesesi, derin görüşlülük ve tenkit.

Tarih nasıl ve neye göre yazılıyor sorusuna yanıt bulmak bugünü ve yarını etkileyen kilit bir soru. Tarihin derinliklerinde adeta bir sondaj çalışması yapar gibi gerçeği bulup çıkarma çabası her zaman takdire şayan oldu.  Kendi kişisel tarihimizi sorgulamak ve bu tarihin nasıl ve kimler tarafından yazıldığını görmek için yüzleşmek şart. Günlük hayatın akışı sırasında bize nazikçe sunulan ve-veya şiddetle dayatılan, bize ait olmayan ancak bizimmiş gibi yansıtılan, yalanı doğru, doğruyu yalan yapan şeyler karşısında eğer gerçekten yana bir duruşumuz olacaksa  “Bir görüşe ve bir inanca bağlılık ve taraftarlık insanın ruhuna işledi mi, kendi isteğine uygun düşen haberleri işitir işitmez hemen kabul eder. Bu temayül ve taraftarlık insanın basiret gözünü örter, tenkit ve tetkikte bulunmasını engeller” cümlesi üzerinden kendi payımıza düşeni almak en hakiki yol olabilir.