Birlik olamadık

Bazı süreçler zordur, şu an bulunduğumuz süreç gibi sabırlı olmak, çözüm odaklı erdemli bir şekilde bu zor süreçleri atlatmak gerekli.

Özellikle bu insan ve toplum sağlığı ise, daha dikkatli ve daha sabırla olaylara yaklaşmak gerekli.

Bizler bunu başarabiliyor muyuz?

Hayır, günlerdir gözlemliyorum, elim ne yazmaya ne de gördüklerime yorum getirmeye gidiyor.

Sevdiklerim ve kendi sağlığım söz konusuyken, ya da çevremde ki insanların sıkıntıları beni bu kadar etkilerken, kısacası ölüm kol gezerken, aklıma hiçbir kelime hiçbir cümle gelmiyor.

Hele de bu acı zor süreçte siyasi oyunlar, kendi reklamları için bu zor günleri bile kendi lehlerine çevirmeye çalışanları görmek, insanlığından utandırıyor insanı, biz ne ara bu kadar kötü olabildik, diye sorular geliyor, insanın aklına cevapsız kalan sorular.

Aylardır siyaset konuşup durduk, bir seçimden başka seçime geçtik bir türlü sonu gelmedi seçimlerin tabi bu seçimleri kazanmak isteyen siyasilerinde oyunları son bulmadı.

Kazanmak adına ne ideoloji kaldı ne dik duruş. Aday oldukları makam için insanların ne hale düştüklerini gördük. Yüzlerine vuramadık. Kazanmak için ne yapsalar mubahtı.

Ya şimdi makamlara oturuldu ama dünya öyle bir savaşın içine düştü ki her toplumun ders alması gereken bir savaştı bu küresel bir salgın. Bir bilinmezlik. Çözümsüzlük. Koca koca ülkelerin bile çaresiz kaldığı bir dünya vardı önümüzde. Bir anda her şeyin bomboş olduğunu gördü Dünya.

Ülkemiz de o makamlar için kendi benliğinden vaz geçenleri boş verin, koca koca ülkelerin liderleri çaresizdi.

Buna rağmen ülkemizde ki, siyasi oyunlar bitmedi gitti. Hangi parti olursa olsun hangi siyasi düşünce olursa olsun bu zor süreci el ele atlatalım düşüncesini gütmeden, “ben daha iyisini yapıyorum” dercesine ülkeyi koca bir karmaşanın içine sürüklediler.

Gün geçmedi ki birbirlerine girmesinler. “Sen yapamazsın ben yaparım” diyerek engellemeler ya da farklı yaklaşımlarla gündeme oturmasın. Yani anlayacağınız bizler yine bu günleri kaosa çevirdik. Ders almamız gereken günlerde maalesef ki birbirimizi yedik, bir olamadık.

Dediğim gibi zor bir süreçten geçiyoruz. Çaresiz bir hastalık. Bir tarafta, ekonomik kriz insanlığı zorluyor. Bir tarafta kapanan iş yerleri, işsiz kalan insanlar ve en önemlisi sağlık ama ya açlık o ne olacak?

Bu süreçte birçok insan, kurum şirket yardım elini zorda kalan insanlara uzattı. Birçok insan adını bile geçirmeden ihtiyacı olan insanlara yardım etti. İnsanlık ekmeğini bölüştü. Buna rağmen yetmedi yetmeyecekte. Devlet hükümet siyasiler hep beraber bir şekilde topluma yardım ettiler. Etmek zorundalardı da bu bir lütuf değildi.

Devletin hükümetin insanlığın göreviydi.

Ama bazıları bu süreci öyle bir hale getirdi ki, “ben daha iyiyim” demek için naralar attılar. İhtiyacı olan insanları deşifre ettiler.

Makamlarının yetkisi dışındaymış gibi olması gereken birliktelikleri lütufmuş gibi lanse ettiler. İşte tam da burada insanlıklarını unuttular!

Şimdi yaşadığımız bu günlerin bir an önce bitmesi dileğiyle, dünya sağlığına kavuşsun istiyoruz. Diğer taraftan da zaten kötü olan ekonominin bir şekilde düzelmesi için savaş vermeliyiz. Bunun içinde ülkece, hangi siyasi düşünce olursa olsun, makam mevki hiç önemli değil. Birlik olup insanları deşifre etmeden, siyasilerin devlet büyüklerinin halka örnek olacak şekilde bu savaşta erdemle ön saflarda birlik içinde olma zamanındayız. Birlik olamazsak bu savaşı hep beraber kaybederiz.

Bu ülke tarihte ki, tüm savaşları yoklukları hastalıkları birlik içinde geçirdi. Sen ben demeden bir olmayı başardığı için Dünya’da tarih yazdı.

Neden bir tarih daha yazmayalım, gelin birlikte bu günleri atlatalım.

Birlik olmanın gücünü, insanlığı, gelin Dünya’ya gösterelim.