2018 yılında erkekler tarafından 440 kadın öldürüldü!

Ülkemizde 2018 yılında ulusal ve yerel gazete verilerine göre 440 kadın öldürüldü, 317 kadınsa cinsel şiddete maruz kaldı. Kadın cinayetlerinin %85’ini kocalar, sevgililer, eski eşler, ayrılmak istedikleri sevgililer işledi. Ülkemizde aile içi şiddet kadın ve çocuğa eşit sıklıkla görülmektedir.

Geçtiğimiz yıllara göre 2018 yılında kadın cinayeti arttı. Artan kadın cinayeti, çocuk istismarı ve cinsel şiddete rağmen kadın mücadelesinin sürdüğü bir yılı geride bıraktık. Kadına yönelik şiddet, cinsiyet ayrımcılığına dayalı bir insanlık suçudur. Kadın şiddeti bizim toplumumuzun da en büyük kanayan yarasıdır. Kadına şiddetten sadece fiziksel şiddet anlaşılmamalıdır. Psikolojik şiddet ve taciz de yaygındır. Bugün fiziksel, duygusal, psikolojik, ekonomik, cinsel şiddet tehdidi yüzünden her kesimden milyonlarca kadın baskı altında yaşıyor, toplumsal hayata daha az katılıyor, zorla evlendiriliyor, eğitim hakkı elinden alınıyor, sakat kalıyor veya öldürülüyor. Şiddetin temeli ailede atılıyor ve toplumca körükleniyor. Ülkemizde 2018 yılında ulusal ve yerel gazete verilerine göre 440 kadın öldürüldü, 317 kadınsa cinsel şiddete maruz kaldı. Kadın cinayetlerinin %85’ini kocalar, sevgililer, eski eşler, ayrılmak istedikleri sevgililer işledi. Ülkemizde aile içi şiddet kadın ve çocuğa eşit sıklıkla görülmektedir.

Şüpheli ölümlerde geçen yıla göre artış oldu

2018’de baraj, göl kenarı, yol kenarı gibi yerlerde ölü bulunan kadınların haberleri yaygınlaştı. Bu sene öldürülen kadınların yaklaşık öldürülen 440 kadının 131’i şüpheli olarak kayıtlara geçti ve failleri bulunamadı. Bu duruma sebep olarak bireysel silahlanmanın teşviki, silah kullanımının son yıllarda artması ve kadın cinayetlerine karşı somut adımların atılmıyor oluşu sebep olurken; bu cinayetleri şüpheli ölüm kapsamında ele aldık.

6284 kadınların şifresi

2018 yılı içerisinde öldürülen kadınların koruması yok ya da tespit edilemiyor. Kadına yönelik şiddette en büyük çözüm olan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 sayılı Koruma Kanunu etkin uygulanmıyor. Şiddete uğrayan kadını korumak için saldırgana en az 1 ay uzaklaştırma kararı çıkartılması; kadına barınak sağlanması, kadına yeni kimlik verilmesi gibi birçok düzenlemeyi içeren 6284 etkin uygulanmış olsaydı bugün kadınlar yaşıyor olacaktı. 6284’ün yürürlüğe girdiği 2011 yılında en az kadın cinayeti yaşanmışken 6284’ün saldırıya uğradığı 2018 yılında en yüksek sayıya ulaşması tesadüf değil. Bu yıl kadınlar 6284’ün bazı basın organlarında “aile yıkan, yuva bozan” diye karalamasına karşı “6284 kadınlar için can simididir” diyerek meydanlardaydı.

2018 yılında  1217 çocuk istismarı basına yansıdı, 26 çocuk öldürüldü

Bu yıl 1.217 çocuk istismara uğradığı haberlerde yer aldı fakat gerçek istismar verilerinin bunun kat be kat üstünde olduğunu biliyoruz. Çocuklar bulundukları her alanda kaldıkları yurtlarda, okullarda öğretmenleri, okul çalışanları tarafından, evlerinde en yakınları tarafından istismar edildiler. Aralık ayında ise 9 çocuğun istismara uğradığını basında gördük. Cinsel istismara uğradıkları babalarının cezaevinden çıkması ihtimalini öğrenince iki kız kardeş intihar girişiminde bulundu. İki kız kardeş, devletin kendilerine sahip çıkmadığını belirtti  ve savcılıktaki ifadeleri ile hastane raporlarının değiştirildiğini söylediler.

2016 yılında öldürülen 26 çocuğun 11i babaları tarafından öldürüldü. Erkekler 6 çocuğu annesi ile birlikte öldürdü, 5 çocuk baba şiddetine maruz kalarak öldürüldü. 3 Çocuğun da istismar edildikten sonra öldürüldüğü açığa çıktı.

İletişim araçlarında, bazı televizyon dizilerinde sorumsuz söylemlerle kadına şiddet istismarın olağan gösterilmesi bu durumu insanların gözünde normalleştirmekte ve insanları duygusuzlaştırmaktadır. Dünyada 4 milyon kadının cinsel köle olduğu, bu kadınların üzerinden kazanılan paranın da yıllık 12 milyar olduğu acı bir gerçek. Kadına yönelik şiddetin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması öncelikle devletin ve siyasal iktidarların tüm kurumlarıyla sorumluluk üstlenmesi, sorunun ortadan kaldırılması için gerekli sosyal politikaların yaşama geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Sosyal yaşamın her alanında şiddet ve sömürüyle karşı karşıya kalan kadınların ve çocukların acısını yüreğinde hisseden kadınlarımızı sevgi ve kardeşliğin egemen olduğu şiddetsiz, sömürüsüz bir dünya kurma özlemiyle birlik olmaya çağırıyoruz.