Bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin en temel göstergelerinden biri, sağlık hizmetlerinde ulaştığı noktadır. Sağlık hizmetlerinin kaliteli bir şekilde, yurttaşlarımıza ulaştırılmasında en büyük görev ise sağlık emekçilerimize düşmektedir.

Ancak son yıllarda Hükümet tarafından, Sağlıkta Dönüşüm Programı altında yürütülen politikalarla, sağlık çalışanlarının temel hakları tamamen göz ardı edilmiş, sağlık emekçileri için çalışma koşulları her geçen gün daha da kötüleşmiştir.

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık paralı hale getirilmiş, büyük fedakarlıklarlasağlığa emek veren sağlık çalışanları güvencesizleştirilmiş, nitelikli sağlık hizmeti sunumundan vazgeçilmiş, toplum sağlığı ikinci plana itilmiştir.

YURTTAŞIMIZ GSS’YE MAHKUM EDİLDİ

Tam Gün Yasası, performans uygulamaları, kanun hükmünde kararnameler, torba yasalarla, sağlık alanında Anayasa’ya aykırı uygulamalarla, hastane kapılarından dönen mağdur ve çaresiz yurttaşlarla, sağlık hizmeti nitelik ve kalite kaybı yaşamıştır. Kesilen vergilerin yanı sıra yurttaşlarımızbir de Genel Sağlık Sigortası ile sağlık vergisine mahkum edilmiştir.

AKP iktidarlarının uyguladığı söz konusu “sağlık” politikaları, sağlık alanındaki çalışma barışını bozmuş, doktoru, hemşiresi, çalışanı ve hastasıyla bir bütün olan sağlık çalışanlarını mutsuzluğa ve umutsuzluğa sevk etmiştir.

Personel eksikliğinden kaynaklanan iş yükü, yoğun iş temposunun ardından bitmek bilmeyen nöbetler, fazla mesailer sağlık çalışanlarını her geçen gün biraz daha yıpratmaktadır.

GÖZ BOYAMADAN İBARET

Başbakan’ın müjde dolarak duyurduğu “Nöbet ücretlerine % 50 zam yapıyoruz” açıklaması sadece ve sadece göz boyamadan ibarettir. Bir asistanın saatlik nöbet ücreti 7 TL, 30 yıllık uzman hekimin saatlik nöbet ücreti 7 lira 80 kuruştur. Vaat edilen artış sadece 3.5 liralık bir artıştır. Kamuda çalışanlar için aylık nöbet saatlerinde ödeme 130 saat ile sınırlıdır ve bunun üzeri ücretlendirilmemektedir.

ŞİDDETE MARUZ KALIYORLAR

Gece gündüz demeden mesai yapan yüz binlerce sağlık çalışanı, şiddete, en çok maruz kalan kesim konumuna gelmiştir. Diğer meslek gruplarına göre şiddetin, görülme oranı sağlık alanında 16 kat daha fazla olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Bu kabul edilemez şiddetin başlıca nedeni ısrarla uygulanan yanlış sağlık politikaları ve hekimlik mesleğini her geçen gün değersizleştiren, itibarsızlaştıran,  hedef gösteren  sorumsuz anlayıştır.

ÇALIŞMA KOŞULLARI DÜZELTİLMELİDİR

Sağlık emekçileri bir an önce, kendilerini hedef gösteren söylemlerden vazgeçilmesini, çalışma koşullarının düzeltilmesini, emekliliğe yansıyacak temel ücretlerin iyileştirilmesini, fiili hizmet zamlarının ödenmesini, tıp eğitiminde niceliği değil, niteliği önceleyen politikaların uygulanmasını, bütün yurttaşların eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmetine ulaşabilmesini talep etmektedir.Ve sağlık alanındaki sorunları görmezden gelerek bir yere varılmayacağıda açıktır.

.

Bu duygularla, başta şiddet kurbanı merhum doktorlar Ersin Arslan, Göksel Kalaycı,  Ali Menekşe olmak üzere, toplum sağlığının korunmasıiçin, canı pahasına dünyanın en zor, ancak en onurlu görevlerinden birini yapan meslektaşlarımın,Tıp camiasının her bir neferinin14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum.