CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, NTV canlı yayında son yıllarda iyice artan kadınlara yönelen aile içi şiddetin nedenlerini anlattı.

TBMM Kadına Karşı Şiddeti Araştırma Komisyonu Üyesi olan Yüceer, Meclis Araştırma Komisyonu’nda yaptıkları çalışmaları kamuoyu ile paylaşırken, Hükümetin kadına karşı şiddetle ilgili yeterli önlemleri almadığını söyledi. Yüceer, ayrıca Bakanlar Kurulu tarafından alınan karar üzerine yönetmelik değişikliği ile getirilen ‘Evlilik Ehliyeti’ uygulamasını ve “Aile Paketi” olarak bilinen tasarıyı da değerlendirdi.

CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, NTV’de canlı yayınlanan Haber Aktüel programına konuk oldu. TBMM Kadına Karşı Şiddeti Araştırma Komisyonu Üyesi olan Yüceer, kadına yönelik şiddetin nedenlerini ve komisyon çalışmalarını kamuoyu ile paylaştı. Kadına yönelik şiddetin, insan hakları ihlali, insanlık suçu olduğunu kaydeden Yüceer, bunun bireylerin değil toplumların ortak utancı olduğunu söyledi. Türkiye’nin her yerinde her statüden, her yaştan erkeğin, Türkiye’nin her yerinde her statüden her yaştan kadına fiziksel, cinsel, ekonomik, duygusal şiddet uygulayabildiğini belirten Yüceer, birçok yasa çıkarmamıza ve uluslararası sözleşmelerde imzalarımıza rağmen kadına şiddetin engellenemediğini, aksine arttığını bildirdi. Komisyonun da bu nedenle kurulduğunu kaydeden Yüceer, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kamuoyuyla paylaşmadığı “2014 Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’nı” gündeme getirdi.

ARAŞTIRMA SONUÇLARI VAHİM

CHP’li Yüceer, araştırma sonuçlarının Bakanlığın internet sayfasında dahi yayınlamadığını, 30 Aralık’ta basının alınmadığı bir toplantıda tartışıldığını bildirdi. Basın aracılığıyla haberdar olabildikleri araştırmanın sonuçlarının vahim olduğunu belirten Yüceer, “Araştırma sonuçlarına göreevde kadınlar eşlerinden %36 oranında şiddet görüyor. Gebelik boyunca 10 kadından 1’inin şiddet görüyor. Her 3 evlilikten biri “çocuk” evliliği.Bu yaşlarda cinsel şiddet daha fazla.Ailelerde %12 olan cinsel şiddet, %19’lara çıkıyor. Duygusal şiddet % 50’lerde. Maalesef kurumsal başvuru yapan kadın sayısı %11. Kadınların % 44’ü yaşadığı şiddeti kimseyle paylaşmıyor” dedi.

KOMİSYONDA FARKLI SESLERİ DİNLEMEK LAZIM

Muhalefet olarak komisyon kurulması için onlarca Meclis Araştırma Önergesi verdiklerini belirten Yüceer, komisyonda kadına şiddet alanında uzmanlaşmış derneklerin dinlenmediğini söyledi. Yüceer, “Biz talep ettik, bizlere çağırılacağı söylendi. Komisyonda farklı sesleri dinlemek lazım. Amerika’ya yeniden keşfetmeyeceğiz. Sorunlar gerçek, ortada, ertelenemez.Türkiye olarak şiddeti önlemek için elimizde, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (CEDAW), İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun var. Bu argümanlarısamimiyetle kullanmalıyız. Ayrımcılığı gördüğümüz her yerde sürekli ve kararlı bir mücadele sergilemek zorundayız. Devletin birinci görevi bunları uygulamaktır” ifadelerini kullandı.

KADIN CİNSİYET ROLLERİNDEN SIYRILMALI

Kadının cinsiyet rollerinden sıyrılmasının önemli olduğunun altını çizen Yüceer, bunun için de hem eğitim hem de kararlı bir mücadelenin şart olduğunu söyledi.Yüceer, uluslararası sözleşmelerin altına imza atarken diğer taraftan “kadın-erkek eşit değildir”söyleminin, kadının adını yok saymanın samimi olmadığını bildirdi. Kürtajın fiilen imkansız hale geldiğini, doğum kontrol araçlarına ulaşmanın çok zor olduğunu kaydeden Yüceer, kadının aile içinde tanımlandığında sorun başladığını, kadının en çok boşanmak istediği zaman katledildiğini belirtti.

KOMİSYONDAN UMUTLUYUM

Komisyondan umutlu olduğunu belirten Yüceer, “Çünkü ben bir kadınım. Biz de çok şiddetli olmasa da bu ayrımcılığı belli zamanlarda, belli mekanlarda yaşıyoruz. Dolayısıyla bu sorunun çözülmesi çok önemli. Demokrasi adına da önemli, insan hakları için de önemli. Ben toplumun, ülkemin büyük bir ülke olmasını istiyorum, güzel ve sağlıklı ailelerimizin olmasını istiyorum. Şiddetin olmadığı, eşitliğin olduğu, insana değer verildiği, insan onurunun hiçleştirilmediği ailelerimizin olduğu güçlü bir Türkiye istiyorum. Bunu sağlamanın, kadına şiddetin, cinsiyet ayrımcılığının, fırsat eşitsizliğinin giderilmesiyle olacağına inanıyorum” dedi.

EVLENME EHLİYETİ

Yüceer, ayrıca Bakanlar Kurulu tarafından alınan karar üzerine yönetmelik değişikliği ile getirilen ‘Evlilik Ehliyeti’ uygulamasını da değerlendirdi. Komisyon üyesi bir vekil tarafından ortaya atılan fikrin hemen kabul görmesinin kendisi için de sürpriz olduğunu kaydeden Yüceer,“Keşketoplumsal cinsiyet eşitliğini; ayrımcılığın, kadın cinayetlerinin bitmesini dileseydi. Umarım bunlar gerçekleşir” dedi. Evlenme ehliyetinin belirsizliklerle dolu olduğunu kaydeden Yüceer, Aile Paketi” olarak bilinen tasarıyla ilgili görüşlerin aktardı.

“AİLE PAKETİ İLE KADININ TEK KARİYERİ ANNELİK, GERİSİ TEFERRUAT”

Aile Paketi’nin kadına şiddeti derinleştireceğini kaydeden Yüceer, paketin genel anlamda istihdamı artırma örtüsü içinde yayınlanmadığını, paketin içine ve geleceğine bakınca bugünün çalışan kadınlarını gelecekte işsizliğe mahkum edecek bir paket olduğunu kaydetti. Yüceer, “Pakette, kadının tek rolünün annelik olduğu anneliğin esas görevin, kariyerin annelik olduğu, gerisinin teferruat olduğunu görüyorsunuz. Yani asıl görevin bu, bunu erteleyemezsin, devredemezsin ama bunu yaptıktan sonra istersen, esnek, güvencesiz bir şekilde çalışabilirsin” ifadelerini kullandı. İşverenin kadına bakışının değişeceğini kaydeden Yüceer, kadınların çalışma hayatında olmamasının en önemli sebebini ucuz ve yaygın bir kreş ağının olmaması olarak değerlendirdi. Paketin gerçek anlamda bir çözüm getirmediğinin altını çizen Yüceer, vasıfsız işçi statüsünde çalışan, gelir durumu yeterince olmayan, kitlelere hitap etmediğini bildirdi. Yüceer, “Aile Paketi ile kadına anlatılmak istenen, “senin asıl kariyerin, esas görevin annelik, gerisi teferruat” diye konuştu.