Bit yavrusu, sirke, yani yavşak

Son günlerin moda sözüdür bu yavşak.

Bizde bakalım neymiş dedik ve sizin için molla googlede başladık araştırmaya.

Baktık bu laf bizim ülke menşeli hiç araştırmaya gerek yok.

İlk iş olarak at bir sandalye kahvenin önüne, sırayla sokaktan geçenleri süz.

İşte o anda sen başlarsın kahvenin önünde oturmayla o malum tabire.

Sonra dedik ki bu söz yabancı değil.

Geldi aklımıza 25–30 yıl evvelinin
o meşhur sağmalcılar cezaevi, 48 kişilik koğuşlara 150 hata zaman zaman 200 kişi tıkmışlardır.

Üç tuvaleti vardır. Muhakkak ikisi bozuk, aynı zamanda banyo.

Sıcak su, hak getire.

Rüşvet karşılığı getirilen demir iki kaşığın arasına bir tahta parçası bağlanılır, lambaları bağlayan elektrik tesisatından da aparılan kablo ile peynir tenekesine daldırılır.

Su günde yarım saat akar o arada iki kişi banyo yapabilirse yapardı.

Etek kötek tıraşı hak getire.

Apış aramızdan bahsetmeyeceğim, yazacaklarım bel üstü koltuk altı dâhilindedir.

Eliniz koltuk altına bir atarsınız, aylardır tıraş etmediğiniz koltuk altından en az 8 bit 88 de sirke denilen yavrusunu yani yavşağını yakalarsınız. Hoş yakalamanıza bile gerek yoktur, çünkü; kendiliğinden geliverirler ellerinize.

Mesut yavşaktır. Beni konuşturmasın, onu sokağa çıkamaz hale getiririm diyen Cavit Çağlar’ın vaktiyle Mesut Yılmaz’a söylediği hakaret içerikli ünlemin bir parçası olup sonra Sanat camiasında Fazıl Say ile süren Haluk Bilginer’in devam ettirdiği, Kadir İnanır’ın gündemden düşürmediği ve bir dergiye verdiği söyleşide Ahmet Kaya’nın linç edildiği gece soruluyor.

İnanır açık açık: “Benim olduğum yerde, benim arkadaşıma kim yanlış yapabilir? Üç-beş yavşak zibidinin haddine mi benim dostuma çatal bıçak atmak! O olay içerdeki program devam ederken çıkış kapısının önünde oldu, ben ne olduğunu bile anlayamadım. Anladığımda Ahmet oteli terk etmişti zaten.” Diyerek gözünün önündeki durumu anlatırken girdiği durum hali de diyebiliriz.

Sırasıyla, birçok kişinin izlediği ülkemiz de ise duayen siyasetçilerin kibarlaştırdığı bir hitabet durumu.

Siyasetçiler arasında özellikle basını sindirmek için bol sıfırlı tazminat davası açanlara en içten şekilde söylenilir bu yavşak tabiri.

Beraber yol yürüdüğü arkadaşlarını satan, onları kullananlara oldukça sık söylenilir bu söz.

Yolda yürürken veya bir yerlerde otururken devamlı fısıldar ezik bir ses tonuyla, her konuda karşısındaki kişinin altına sığınarak ve onu yücelterek ‘konuşan insan tipi’de demek mümkündür.

Asla ve kata samimi olamayacağımız insan türevi olup, iki ayaklılarına ‘yavşak’ çok ayaklılarına bir yavrusu denilermiş.

Bir şekliyle de sülük gibi yapışıp gitmeyen insan modeli diyebiliriz.

Sadece bit yavrusu olduğu için değil, her işe bilir bilmez burnunu soktuğu ve sürekli şekilde sırnaşarak yalakalık yaptığı için bir yeri kaşınan, düzülmesi farz olan insan için söylenebilecek en kısa tanımlama sözü.

Sonucunun ne olacağına bakmadan kendi merkezli ikinci şahıslara, benliğinin ağzına tükürten hareketlerde bulunan bir acayip insan modeli.

Herkes ile iyi geçinen, herkesin yalakası anlamında sıkça kullanılır.

Kısaca yerinde ve zamanında kullanılırsa muhteşem bir küfür olabilir.

Avantajlarını saymakla bitmez.

Yer kişi seçmenize gerek yoktur çok elastik bir küfürdür. Çengel sakızı gibi çekip uzatabilirsiniz, sündürebilirsiniz. Erkek ya da kadına kullanılabilir.

Manevra kabiliyeti bol bir küfürdür.

Ciddi olarak, şaka olarak, sevgi sözcüğü olarak, iltifat olarak kullanabilirsiniz. O artık sizin ses tonunuza kalmış.
Tekil, çoğul, arkadaş, kardeş, sevgili, kedi, köpek, müdür, dünya, kâinat fark etmez herkese rahat rahat kullanılabilinir olduğunu söyleyende mevcut.

Günün hatta yılların değişmez modası malumunuz siyasetin yavşak halleri!

Günün sözü; yavşak büyüdü bit oldu, enik büyüdü it oldu.

Arşivden seçmeler 02102010