CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Star Ana Haber Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik’in sorularını yanıtladı.

“BİRAZ VİCDAN SAHİBİ OLMAK LAZIM”

Kılıçdaroğlu, Konya’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanan 16 yaşındaki lise öğrencisi, Mehmet Emin Altunses hakkında şöyle konuştu:

“16 yaşındaki bir çocuk için tutuklama kararı vermek kolay bir olay değildir. Biraz vicdan sahibi olmak lazım, o bir lise öğrencisi. Belli makamları, kişileri incitmiş olabilir ama bu bir çocuk, bu ülkenin çocuğu. Onu kazanmamız lazım, kaybetmemiz değil. Hırsızların elini kolunu sallayarak gezdiği bir ülkede, 16 yaşındaki bir çocuğun hırsızları eleştirmesi nedeniyle hapse atılmasını benim vicdanım kabul etmiyor. Hangi insanın vicdanı kabul eder bunu? O çocuk, buna isyan ediyor. Amacını aşmak ifadeler kullanmış olabilir, kullanmamalı ama bu çocuk eğitilmeli. Çocuğu alıp hapse attığınız andan itibaren siz o gencecik çocuğu başka bir sürece sokacaksınız.”

Öncelikle çözüm sürecini değerlendiren Kılıçdaroğlu, hükümetin sürece ilişkin bilgileri kendileri ile paylaşmadığını, en ayrıntılı bilgileri Kandil’den yapılan açıklamalardan öğrendiklerini söyledi.

“SAMİMİ OLMAYAN, BİRBİRİNE GÜVENMEYEN BİR SÜREÇ”

Çözüm süreci taslağının içeriğinden herhangi bir bilgisi olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:

“Kan akmaması bizim de arzumuz, bu sorun çözülmeli. Toplumsal uzlaşmayla çözülmeli. Parlamento da çözülmeli. Biz adres olarak parlamentoyu da gösterdik ama bunların hiçbiri yapılmadı.

Bir müzakere süreci gidiyor. Ana aktörün İmralı olduğu söyleniyor. Pazarlık yapılıyor. Sonra Kandil’e varılan sonuçlar götürülüyor. Onlar demeç veriyor. Geldiğimiz nokta şu; milletvekillerin, muhalefetin hiçbir şeyden haberdar olmadığı bir süreç yürütülüyor. Yalnızca, HDP, İmralı ve hükümetten birkaç kişi biliyor. En ayrıntılı bilgiyi Kandil’den alıyoruz. Samimi olmayan, birbirine güvenmeyen bir çerçeve var.”

Kılıçdaroğlu, anadilde eğitime destek konusunda “Kişiler kendi anadillerinde eğitim görebilmeli. Onu dışında anadilde eğitim, tarih, coğrafya, fizik, kimya, matematik gibi derslerin başka bir dilden verilmesini istemeyiz” diye konuştu.
Öcalan’a ev hapsi verilmesi durumunda CHP’nin duracağı noktayı açıklayan Kılıçdaroğlu, “Hükümetin bu çerçevede bir gerekçesi olmalı. Bu sorunun muhatabı hükümet olmalı. Bizim haberimiz yok bilgimiz yok. Parlamentoya bir yasa tasarısı geldi Biz orada bir maddeye karşı çıktık. Faili meçhullere sebebiyet verecek bir madde var, karşı çıktık, çıkarıldı. Siz, parlamentonun iradesini yok sayıyorsunuz bu görüşmelerle.

AKP ile HDP arasında ittifak oluğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bütün her şey meydanda. Görüşmeler gizli tutuluyor. Konuşmalar diyorlar konuşmuyorlar. Kandil arada, oyunbozanlık yapıyor. Ona ayrı veriliyor. Zaman zaman kapalı kapılar ardında siz bizi, biz sizi eleştirelim diyorlar belki, kamuoyunu yanıltmak için. Bu hepimizin bildiği bir gerçek” dedi.

“KENDİNE GÜVENEN, BEN AKLANMAK İSTİYORUM DER”

Kılıçdaroğlu, 4 eski bakan hakkında yapacak oylama hakkında ise “Soruşturma komisyonuna 4 bakanın gidip biz aklanmak istiyoruz demesi lazım. Kendilerine güveniyorlarsa, ben gidip aklanmak istiyorum derim, benim aklanacağım yer hukuktur, mahkemedir. Kapalı kapılar ardında görüşmeleri yapıldığını, bazı taktiklerin uygulandığını biliyoruz. Biz bundan rahatsız oluyoruz. Ben isterim ki sadece AKP’li değil, tüm vekiller vicdanların seslerini dinleyip karar versinler. 9 milletvekili bir başka otoriteden gelen telkinle oy kullanıyorsa soruşturma komisyonu, soruşturma komisyonu değildir” ifadelerini kullandı.

BAKANLAR KURULU’NA BAŞKANLIK ETMESİ DOĞRU DEĞİL.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 Ocak’ta Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmesinin, Türkiye’nin başkanlık sistemine geçişinde bir viraj mı?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Başkanlık sistemine geçmenin yolu belli. Burada Sayın Cumhurbaşkanı’nın Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmesi doğru değil. Bir başbakan var, benim vesayetimde, yanımda duracak, bu durum başbakanın konumuyla dalga geçmektir” şeklinde yorum yaptı.