Özgür Özel'den CHP'nin önceki genel başkanlarına 'kurultay' daveti!
Tabip Odaları: Bankamatik gibi 7/24 çalışmayacağız
TTB ve TTB Aile Hekimliği Kolu, 24 ilden gelen tabip odaları yöneticileri ve aile hekimleri temsilcileri ile birlikte, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun; “Aile Hekimliği Nöbet Düzenlemeleri”ne ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirmek üzere 21 Eylül 2014 tarihinde Ankara’da basın toplantısı düzenledi
TTB ve TTB Aile Hekimliği Kolu, 24 ilden gelen tabip odaları yöneticileri ve aile hekimleri temsilcileri Ankara’da düzenledikleri basın açıklamasında Aile Hekimlerinin uzun ve esnek çalışmasıyla ilgili düzenlemeye tepki gösterdi. TTB Merkez Konseyi Yönetim Kurulu Üyeleri Dr. Filiz Ünal İncekara ile Dr. İsmail Bulca’nın katıldığı basın toplantısında açıklama metni TTB Aile Hekimliği Kolu Sekreteri Yaşar Ulutaş tarafından okundu.
Basın açıklamasında, “Sağlık çalışanlarının ASM ve TSM’lerde Cumartesi Pazar demeden 7×24 saat çalıştırılması için yapılan hazırlıklar, hem sağlık çalışanının temel haklarını geriletecek, hem de toplum sağlığına zarar verecektir” denildi.
TTB Merkez Konseyi’nde yapılan basın toplantısında konuşan Adana Tabip Odası Aile Hekimlik Komisyon Başkanı Yaşar Ulutaş “Sağlık Bakanı’nın yaptığı açıklamaya göre Aile Hekimleri ile Aile Sağlık Merkezi çalışanları, ilk aşamada Cumartesi-Pazar dahil her gün 12 saat, ardından da bankamatik gibi 7/24 çalışacaklar diyor. Yani Aile Sağlık Merkezi (ASM) çalışanları canlarını dişlerine takıp hiç durmadan çalıştırılmak isteniyor” sözleriyle düzenlemeye tepki gösterdi. Düzenlemenin sağlık hizmetlerinde yaratacağı tahribata dikkat çeken Ulutaş, ASM çalışanlarının zorunlu nöbet uygulamalarının, tıbbın “önce zarar verme” ilkesi gereğine aykırı olduğunu ve acil servislerin güçlendirilmesi gerekirken tüm sorumluluğun ASM’lere devredilmesiyle yaşanabilecek tehlikelere dikkat çekti.
Basın açıklamasında “Uzun süreli ve esnek çalışma sadece madenlerde ve inşaat sektöründe değil sağlık hizmet alanında da ölümlere varabilecek iş kazalarının en önemli nedenlerinden bir olarak kabul görüyor. Üstelik sağlık hizmeti sunarken yaşanacak iş kazaları hem sağlık çalışanını hem de hastanın yaşamına mal olabiliyor. Toplumun sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaşabiliyor. 24 saat açık kalacak ASM’lerdeki sağlık çalışanının can güvenliği sağlanabilecek midir?” denildi.
ASM çalışanlarının uzun ve esnek çalışmalarının, temelde acil servislerde verilmesi gereken sağlık hizmetlerinin ASM’lere yaptırılması amacını taşıdığına dikkat çekilen toplantıda “Göz doktoruna doğum yaptırabilir misiniz?” örneği ile, son günlerde gündemde olan iş cinayetlerine değinilerek şunlar vurgulandı: “24 saat çalışma sadece maden ve inşaatlarda bir risk teşkil etmiyor. Sağlık personelinin de 24 saat çalışması, hem çalışan hem hasta açısından hayati risk taşıyor. Günde 150 hastaya bakan bir doktorun 151. hastası olmak ister misiniz? Bizler sağlık hizmetlerinin 24 saat olması gereğine karşı çıkmıyoruz. Ancak mesai saati dışında verilecek sağlık hizmetleri acil servis hizmetleri olarak, acil servis uzmanları tarafından verilmelidir. Herkes kendi işini yapabilmelidir.”
Açıklamada Sağlık Bakanı’nın hekim odalarını hedef göstermesine de şu sözlerle değinildi: “Çalışanların ve üyelerinin hakları için mücadele eden, bunun için var olan TTB ve diğer örgütlerini, ideolojik yapılar olarak tanımlayıp, itibarsızlaştırmaya çalışan Sağlık Bakanlığı’na, artık bayatlayan bu sözlerin etkisinin kalmadığını hatırlatırız.
TTB, çalışanların ve üyelerinin en temel haklarını savunan ideolojiyi benimserken, Hükümet; işverenin haklarının savunuculuğunu yapıp, çalışanların ölümlerine, ağır koşullarda çalışmalarına seyirci kalarak, bu uygulamaları desteklemektedir. ASM çalışanları toplumun sağlık hakkını, kendi temel haklarıyla birlikte savunuyor, bundan sonra da savunmaya devam edecektir.
Tıpkı ASM çalışanlarına dayatılan hastane nöbetlerinin, çalışanlar tarafından işlevsiz hale getirilmesi gibi, ASM ve TSM’lerde 12, 24 saat çalışma uygulamalarınız hayata geçemeyecektir, buna izin vermeyeceğiz.”
DAHA ÖNCE DE UYARMIŞTIK
Basın toplantısında bulunan 24 tabip odası temsilcisinden söz alan hekimler, sorunların temel kaynaklarını düşünmeksizin alınan kararlara karşı yaptıkları bu açıklamaların, Mecidiyeköy’de yaşanan asansör faciası öncesinde yaptıkları uyarılar gibi algılanması gerektiğini de hatırlattı.
Hekimler, bu uygulamaya karşı boykot seçeneğini gündeme getireceklerini ancak bunun bir mağduriyete sebebiyet vermeyecek biçimde, çocuklar, gebeler, kanser hastaları gibi yüksek aciliyet gerektiren durumları kapsamayacağını ekledi.
Kaynak: hekimedya.org
Yorum Yap