Sağlık açısından meme küçültme ameliyatlarına bakış

Meme dokusu, hem doğurganlık, hem analık göstergesi olmasının yanında hem de ikincil düzeyde seks karakteri olan bir organdır. Bu özellikleri nedeniyle fonksiyonel ve estetik açıdan değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Meme dokusu, ergenlik ile birlikte büyümeye başlayıp yaklaşık 18-20 yaşlarına kadar büyüme ve gelişme gösterir. Ancak bazı kadınlarda aşırı derecede büyüme gösterebilir. Aşırı büyüme gösterdiği durumlarda görsel ve sağlık açısından rahatsızlık yaratır.

Büyük memeler kadınlarda ciddi problemlere zemin hazırlar. Memelerin normalden daha büyük-ağır olması kadının fiziki görüntüsünü bozar. Boyun, sırt omurlarında deformasyon ve fıtıklaşmalara buna bağlı olarak ağrılara neden olur. Zaman içinde normal duruş pozisyonunun bozulmasıyla kamburlaşma meydana gelir. Özellikle ileri yaşlarda ve menopoz sonrası kadınlarda kemik erimesi daha fazla olduğu için omurgaya ve eklemlere binen yükün artması neticesinde görülen şikayetler de artar. Memelerin karın cildiyle temas eden alt yüzeyinin aşırı terlemesiyle sık sık pişik oluşur, mantar enfeksiyonları gözlenir. Sütyen askıları omuz üzerinde derin izler bırakır ve omuzlarda çökmeler oluşur. Hareket kısıtlılığına neden olur. Memelerin büyüklüğünü gizleme çabaları, kıyafet seçiminde hissedilen sıkıntılar, istediği kıyafeti giyememek gibi sosyal problemler dahil hepsi birleşince depresyona varan psikolojik problemler görülmektedir.

Meme küçültme ameliyatı, büyük-sarkık memelerin küçültülmesi ve vücut yapısı ile orantılı bir görünüm kazanması için yapılır.  Günümüzde tüm dünyada milyonlarca kadın göğüs ölçülerinden dolayı rahatsızlık duyarak memelerini küçültmenin çaresini aramaktadır.

Bu ameliyat, meme gelişimi tamamlandıktan sonra yani 18-20 yaşından sonra genel anestezi altında yapılan bir ameliyattır. Ameliyat ile hastalar ameliyat sonrasında vücuduna yakışan ve istediği kıyafeti giyebilmektedir. Meme altında pişik problemleri geçmektedir. Omurlara binen ağırlığın azalmasına bağlı olarak ağrılar geçmektedir. Kişi tüm bunların sonucunda daha aktif bir hayata kovuşmakta, özgüveni artmakta ve psikolojik olarak daha iyi bir hal almaktadır. Ayrıca yapılan tekniğe bağlı olarak %95 oranında gebelik sonrasında emzirme yeteneği de korunmaktadır.

Her ne kadar estetik bir ameliyat olarak değerlendirilse de insanın sağlığını bir çok yönden olumlu etkileyen bu ameliyat ile kadınlar ağırlıklarından kurtularak daha sağlıklı ve özgür hareket edebilmektedirler.

Op.Dr.Ercan DEMİRBAĞ