Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Parti Okulunun Kurucu Başkanı Perihan Sarı 7 Haziran Genel Seçimlerinde aday adayı olmayacağnı açıkladı.

Sarı, sosyal paylaşım sitesinde kendine ait sayfadan ‘Değerli Yoldaşlar’ başlığıyla yaptığı açıklamada, yaklaşan Genel Seçimlerde CHP Milletvekili aday adayı olmayacağnı açıkladı. Yaptığı açıklamada milletvekili aday aday olmayacağını ancak CHP’yi iktidar yapmak için çalışacağını söyleyen Sarı, CHP Parti Okulundaki başarılarıyla hatırlanıyor. CHP içindeki sol siyasetten gelen isimlerin en sevilenlerden biri olan Sarı’nın bu davranışı, onurlu bir karar olarak yorumlandı.

İşte Perihan Sarı’nın sosyal paylaşım sitesi üzerinden yaptığı açıklamanın tamamı:

Değerli Yoldaşlar,
Geçtiğimiz Kurultay sonrasından başlayarak ve Milletvekili adaylığı başvuruları ile ilgili gündemin yoğunlaştığı bugünlerde, önümüzdeki seçimler için adaylık başvurusunu nereden yaptığım konusunda sıkça aranıyorum.
Önceki iki kurultay döneminde PM üyesi olarak ve iki dönem de MYK’da Parti İçi Eğitimden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptım. Parti Okulu’nu bir sistem olarak kurup, parti içi mevzuatı oluşturulmuş; kadrosu, programı, dokümanları, aşamaları, ilkeleri ve işleyiş kuralları belirlenmiş bir yapı olarak benden sonra görev yapacak arkadaşlarıma devrettim. Dört yıla yakın bir süre, (olması gerektiği gibi) sınırsız bir özveri, sorumluluk, ciddiyet, çaba ve keyifle yürüttüğüm çalışma sonunda ortaya çıkan, Parti içinde ilk kez gerçekleşen bu (düzgün) yapı ve işleyiş, konunun önemini bilen her kesim tarafından takdir edildi. Onurlandım, çoğaldım.

‘BİREYSEL DEĞİL, TOPLUMSAL ÇIKARLARI ÖNCELEYEN…’

Bu çalışmaları yürüttüğüm süre boyunca, aktif siyasete başlarken kendime verdiğim bir söz hep yol göstericim oldu: “Kendi değerlerimle ve kendi tarzımla siyaset yapacağım; ilkelerimden ödün vermeyeceğim.”
Bireysel değil, toplumsal çıkarları önceleyen; partinin örgüt yapısını ve kapasitesini güçlendirmek, üyelere özgüven kazandırmak yoluyla partinin mutlak başarısını hedefleyen bir doğrultuda çalışmak benim için asıl oldu. Yaşam boyu benimsediğim ilkeler ve sosyalist ahlak, tutum ve davranışlarımda yönlendirici temel güdülerdi.

‘KİŞİSEL ÇALIŞMA YAPMADIM’

Belirttiğim gibi, Parti Yönetimi’nde bulunduğum süre içinde kişisel kariyer hesabı ile değil, toplumsal yarar doğrultusunda davrandım. Partinin tüm örgütlerine eşit mesafede olmak gerektiğini düşünerek çalıştım; bir siyaset bölgesi/ alanı tanımlamadım. Özel, kişisel bir çalışma yapmadım; bulunduğum konumu bu amaçla kullanmadım. Her koşulda Parti politikalarına ilişkin düşüncelerimi açıklıkla ve cesaretle ifade ettim. Eleştiri ve öneri hakkımı kullandım. Parti Yönetiminde bu anlayışın geçerli olması gerektiğini düşündüm. Parti yöneticilerinin tümünün benzer biçimde davranmalarını/ davranacaklarını umdum.

ADAY DEĞİLİM

Şimdi, Yönetim sorumluluğu üstlendiğim dönemdeki kimi deneyimlerimin öğreticiliği ve yönlendiriciliğinde davranıyorum. Gerçekte uzun bir süre önce aldığım bir karara uyuyorum ve ayrıcalıklı bir kişisel konum elde etmek doğrultusunda beşyüzelli kişiden biri olmak için girişimde bulunmak yerine; inançlı bir milyon Parti üyesi arasında bir sıra neferi olarak kalmayı seçiyorum. Bu nedenle, aday adaylığı için başvuru yapmadım.

KİŞİSEL KARİYER BEKLENTİM OLMADI

Beni arayarak bu konudaki düşüncemi soran arkadaşlara verdiğim yanıtı bir kez de sosyal ortamda paylaşmak gereği duydum. Bu süre içinde, adaylık girişimimi öğrenmek, bana destek olmak ve birlikte çalışmak için arayan, kararımı değiştirmem doğrultusunda ısrar eden tüm yoldaşlara teşekkür ediyorum. Özellikle, “Partide emeğiniz var” söylemi ile süren ısrarlara verdiğim yanıtı burada bir kez daha yineliyorum:”Ortaya koyduğum emek, benim toplumsal sorumluluğumun gereğidir; bilinçli olarak bu amaçla sarfedilmiştir. Kişisel kariyer beklentisinin karşılığı değildir.”
CHP Üyeleri olarak, Partiyi geleceğe ve iktidara taşıyacak, Partiyi temsil etme niteliği taşıyan adayları belirlemek şu anda öncelikli bir durumdur. Gerçekleşmesi için mücadele ettiğim, Parti içi her platformda olması gerektiğini savunduğum ön seçime katılan yoldaşlara başarılar dilerim.

Önümüzdeki görev, Partimizin iktidar olması için çalışmaktır.

Perihan Sarı’nın bu kararının ardından yenisoluk.com’a yaptığı açıklama şöyle:

“Aday Adayı olarak başvurmama kararım, yayınladığım mesajda da belirttiğim gibi, önceki yaşanmışlıkların öğrettikleridir. Yerel yönetimler seçimi için aday belirleme süreci benim Adaylık başvuru kararımın oluşmasında belirleyici olmuştur. Parti hukuku ve üyelerin hukuku açısından adil, saydam, parti kurullarının kararına uygun, tutarlı olarak işlemesi gereken süreçler, bu ilkelere uygun olarak gerçekleşmelidir. Milletvekilleri güç ilişkilerinin belirleyiciliğinde değil, nitelik ve temsil gücü açısından değerlendirilmelidir. Kurultay’da cinsiyet kotasını erkeklerden yana kullanma cin fikirliliği, listeler oluşurken yine harekete geçmemelidir. (Feminist literatüre geçecek nitelikteki böyle bir uygulamada, “mağdur olan” tüm erkek PM Üyelerinin kişiliğini bu değerlendirmeden uzak tutuyorum.) Önseçim, ve önseçime yakın bir uygulama olarak nitelenen eğilim yoklaması kararı önemli bir uygulama olmakla birlikte, her üyenin adalet duygusunu sarsmayacak, bu doğrultuda kuşku yaratmayacak biçimde gerçekleşmelidir. Bu kez bu doğrultuda bir eğilim olsa bile, önceki kötü uygulamaların yinelenmesi güçlü bir olasılıktır. Tüm bu durumlar ve olasılıkların varlığı, kişisel olarak böyle bir karar almamda etkili olmuştur. Başvuru yapmak, her şey yolunda gidiyor duygusu oluşturan ve duruma meşruiyet sağlayan bir sonuç yaratacaktır.”