Bahçeli'den 'süreç' açıklaması: 'Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açık!'
"NATO Türkiye'den çıksın" pankartının arkasında toplanan yurttaşlar "Bu ülke bu halk satılık değil" sloganı attı...
Ortadoğu'da emperyalist saldırganlık tırmanırken Türkiye Komünist Partisi'nin çağrısıyla İstanbul'da bir araya gelen yüzlerce kişi NATO'ya karşı yürüdü.
Kadıköy Süreyya Operası önünde buluşarak "NATO Türkiye'den çıksın" pankartının arkasında toplanan yurttaşlar yürüyüş boyunca "Bu ülke bu halk satılık değil", "İşgalciler her zaman kaybeder", "İşgalci NATO ülkemizden defol", "Boyun eğme memlekete sahip çık", "Üslere el konsun NATO defolsun" sloganları attı.
Yürüyüşün ardından Kadıköy Rıhtım Meydanı'nda toplanan İstanbulluları sanatçı Ender Yiğit, komünist şair Nâzım Hikmet'in "23 Sentlik Askere Dair" şiiriyle selamladı.
Ender Yiğit'in ardından TKP Merkez Komite üyesi Senem Doruk İnam, "NATO Türkiye'den çıksın, ABD üsleri ülkemizden defolsun" diyen yüzlerce kişiye seslendi.
'EMPERYALİST GÜÇLER ZAMANI GELDİ DİYEREK BOMBALARLA, SAVAŞLARLA BÖLGEYİ YENİDEN YAPILANDIRIYORLAR'
Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgenin yangın yerine döndüğünü söyleyerek sözlerine başlayan Senem Doruk İnam, Türkiye'nin de tehdit altında olduğunu belirttiği konuşmasına şöyle devam etti:
Her geçen gün bu ateş daha da büyüyor. Bu alev daha da büyüyor. Bakıyoruz hiç durmadan saldırıyorlar. Ülkemizde, halkımızda, komşu ülkelerde büyük bir tehdit altında. Karşımızda insanlığa savaş açmış emperyalist güçler var, kuvvetler var.
Filistin'de başladılar. Lübnan'da devam ettiler, Suriye'ye saldırdılar. Şimdi sıra İran'a geldi. Emperyalist güçler hiç durmadan ama hiç durmadan bölgemize saldırıyorlar. Ne yapıyorlar? Amerika Birleşik Devletleri İngiltere, İsrail zamanı geldi diyerek bombalarla, savaşlarla bölgeyi yeniden yapılandırıyorlar. Sınırları tekrar tekrar belirlemeye çalışıyorlar.
Büyük bir karanlık var. Büyük bir zorbalık var. Bakıyoruz televizyonlarda herkes konuşuyor. Diyorlar ki sıra ne zaman bize gelecek? Evet doğru bir soru. Sıra ne zaman bize gelecek? Haklı bir kaygı.
Ama şunu sormuyorlar. Bu savaşlara, bu bombardımana, bu karanlığa neden olan NATO, Amerika Birleşik Devletleri'nin ülkemizde ne işi olduğunu sormuyorlar. Bunu tartışmıyorlar.
Gündeme getirmiyorlar. Neden gündeme getirmiyorlar biliyor musunuz? Çünkü işlerine gelmiyor. Çünkü birileri çıkıyor diyor ki bu ülkede bu topraklarda NATO'nun olması bu ülkede ABD üslerinin olması bu ülkeye güvencedir diyor.
NATO'nun olması güvenliğidir diyor. Bakın çok açık söylüyoruz. NATO'nun bu ülkede güvenliğini sağladığını düşünenlere ABD üslerinin bu ülkede güvenliği sağladığını düşünenlere tek bir şey söylüyoruz. Hadi oradan. Güvenlikmiş. Bombayla, ölümlerle, işgalle, güvenlik mi olur? Bölgeyi yıktılar. İnsanları katlettiler. Insanları açlıkla, yoksullukla, bombalarla yüz yüze bıraktılar.
Soruyoruz, böyle güvenlik mi olur? Böyle güvenlik politikası mı olur? Topraklarımızın tamamını Amerika Birleşik Devletleri'ne açanlar ülkemizin hangi güvenliğini sağlıyor soruyoruz."
'NE ZAMAN AYAĞA KALKSAK NATO'NUN SİLAHLARI ÜLKENİN DEVRİMCİLERİNE DÖNDÜ'
NATO'nun bir savaş örgütü olduğunu ifade eden TKP MK üyesi İnam, halkın Türkiye'yi tehdit eden NATO ve ABD üslerinden kurtulması gerektiğini vurguladı:
"O nükleer bombalar, o nükleer silahlar bu ülkeyi en başından itibaren hedef haline getirmiyor mu? O yüzden sözümüz çok net. NATO'nun Türkiye'den def olması lazım. ABD üslerinin bu ülkeden def olması lazım. Nükleerlerini de alıp gitsinler.
Üslere el koymamız lazım ve NATO'yu bu ülkeden def etmemiz lazım. Neden mi? Çünkü biz NATO'nun ne anlama geldiğini biliyoruz. NATO bir savaş örgütüdür. NATO bir terör örgütüdür.
NATO demek Amerika Birleşik Devletleri demek. NATO demek emperyalizm demek. NATO demek bu ülkenin patronlarına, zenginlerine yeni kapılar açmak demek.
NATO bu ülkenin bağımsızlığına, özgürlüğüne zincir vurulması demek. NATO kimi savunur? NATO sömürücüleri savunur. NATO kime silah çeker? NATO emekçilere, yoksullara silah çeker.
Söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Holdinglerin silahlı kuvvetidir NATO. O yüzden zenginlerin örgütüdür. O yüzden emperyalistlerin örgütüdür. Biz bu halkın emekçileri yoksulları NATO'dan ve ABD üzerinden ülkemizi her an ama her an tehdit eden nükleer silahlardan kurtulmak zorundayız.
Neden biliyor musunuz? Dedik ya NATO emperyalistlerin sömürücülerin arıcıdır. Onları silahlı örgütüdür. Biz ne zaman bu ülkede eşitlik için bağımsızlık için ayağa kalksak ne zaman mücadeleyi yükseltsek NATO'nun silahları bu ülkenin devrimcilerine döndü. Darbelerle, komplolarla durdurmaya çalıştılar.
Eminiz ki bundan sonra da böyle olacak. Biz ayağa kalktığımızda o ABD üsleri, o NATO'nun silahları bizim üzerimize doğrulacak. Buna izin vermemek için mücadele etmek zorundayız."
'NATO'YU TARTIŞMAK ZORUNDAYIZ'
TKP Merkez Komite üyesi Senem Doruk İnam konuşmasına şöyle devam etti:
“NATO'yu tartışmak zorundayız. ABD üslerinin ülkemizde ne aradığını tartışmak zorundayız. Gözünü kan bürümüş, savaş bürümüş, savaştan zenginleşmeye çalışanlara karşı ayağa kalkmak zorundayız.
Türkiye Komünist Partisi sorumluluğunun farkında. Ne yapmamız gerektiğini gayet iyi biliyoruz. O yüzden halkımızı ayağa kalkmaya çağırıyoruz. NATO’dan kurtulmak için ayağa kalkın sevgili dostlar. ABD üslerinden kurtulmak için mücadele edin.
İsrail İran'a saldırdıktan sonra on ikinci günde ateşkes ilan edildi değil mi? Savaş durdu diyorlar. Ne güzel silahlar sustu diyorlar. Bu çok ama çok büyük bir aldatmaca. Neden biliyor musunuz? Ateşkesin ilan edildiği anlarda NATO üyesi ülkeler silah yatırımlarını arttırmak için anlaşmaya vardılar.
Yani bir yandan ateşkesi imzalarken bir yandan nasıl daha fazla bomba üretiriz? Nasıl daha fazla silah üretiriz diye anlaştılar. Yani susmuyorlar, durmuyorlar.
Savaştan beslenmeye, kan gözlerini bürümüş, saldırmaya devam ediyorlar. O yüzden bizim tarafımızı netliğimizi belirlememiz gerekiyor. Kim savaşın karşısında kim NATO'nun karşısında kim ABD üslerinin karşısında netleştirmemiz gerekiyor.”
'NÜKLEER SİLAHLARIN ÜLKEMİZDE BULUNMASINA KARŞI DURUYOR MUSUNUZ?'
Görüyorsunuz televizyonlarda hatta mecliste herkes İsrail karşıtı değil mi? Herkes savaş karşıtı değil mi? Şimdi Türkiye Komünist Partisi o İsrail karşıtlarına o savaş karşıtlarına soruyor. Ey arkadaşlar, ey meclistekiler, ey halka karşı sorumluluğu olduğunu ilan edenler. Siz NATO'ya karşı mısınız? NATO'nun bu ülkeden gitmesini istiyor musunuz? Yabancı askerlerin bu ülkede varlık göstermesine ne diyorsunuz? Soruyoruz.
Nükleer silahların ülkemizde bulunmasına karşı duruyor musunuz? Sormaya devam edeceğiz. Çünkü bize karşı yükümlülükleri var. Diyorlar ya biz burada halkı temsil ediyoruz. Halkın iradesini temsil ediyoruz. O zaman cevap verecekler.
NATO'ya karşılar mı? ABD üslerine karşılar mı? Nükleer silahlara karşılar mı? Cevap vermek zorundalar. Eğer ki cevap vermiyorlarsa TKP'nin elleri yakalarında olacak. İkiyüzlülüğe, yalancılığa, hamasete izin vermeyeceğiz.
'Savaşlar yoksullara zulüm, ölüm, açlık getirirken onlar kasalarını doldurmaya devam ediyorlar'
Orta Doğu yanıyor. Orta Doğu'yu kan götürüyor, kan bürümüş gözlerini. Evet bizim ülkemiz o oyunun, o operasyonun maalesef ama maalesef bir parçası. Dedik ya bir yangın yeri var. O yangın yerinin tam ortasındayız.
Ve aynı zamanda yoksullukla, işsizlikle, ekonomik zorluklarla, açlıkla burun buruna yaşıyor bu ülkenin işçileri, emekçileri, emeklileri. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki yanı başımızda komşu ülkelere bomba atılıyor. Çok kötü ama bizim ülkemizde de 70 yaşının üzerinde emekliler bu ülkeye hayatını vermiş, çalışmış, çabalamış emekliler inşaatlarda düşüp ölüyorlar.
Çünkü neden? O emekliler çalışmak zorunda. O emekliler eline ekmek götürebilmek için 70 yaşında çalışmak zorunda. Şimdi diyorsunuz ki bunun NATO'yla ne alakası var? Bunun ABD ile ne alakası var? Öyle bir alakası var ki. Biz burada yoksulluktan kırılırken savaşlar yoksullara zulüm, ölüm, açlık getirirken onlar kasalarını doldurmaya devam ediyorlar.
Savaştan zenginleşiyorlar. Ölümden zenginleşiyorlar. Kandan zenginleşiyorlar. İşte o yüzden bu ülkenin emekçileri, emeklileri, yoksulları, bu gözünü kan bürümüş katilleri kovmak zorundadır. Bunlardan kurtulmak zorundadır.
'İnsanlığa savaş açanlara karşı bizim savaşımızı büyütmemizin zamanı geldi'
Ve evet kurtulmak için de kovmak için de kolları sıvıyoruz. Bizim NATO'ya karşı mücadelemiz, ABD'ye karşı mücadelemiz tarihseldir. Biz bu kavgayı vermeyi iyi biliriz. Türkiye Komünist Partisi daha önce tam da burada Kadıköy'de İstanbul kapılarını NATO'ya kapatıyor diye yazılamalarını yapmış, çalışmalarını yapmıştır. Yine yapacağız. Daha kuvvetlilerini yapacağız.
Daha da fazla büyüteceğiz bu mücadeleyi. Ve evet herkesin bu mücadeleyi kuvvetlendirmesine, büyütmesine ihtiyacımız var. Sesleniyoruz, bu ülkenin aydınlarına, bu ülkenin sanatçılarına, bu ülkenin gazetecilerine her gün iş yerlerine giden alın teri döken emekçilerine sesleniyoruz.
NATO karşıtlığını, NATO'nun bu ülkeye nasıl bela olduğunu, ABD üslerinin başımıza ne belalar açtığını anlatın sevgili dostlar. Büyütün, herkes bir kişiye daha anlatsın. Eğer ki bizler önlemimizi almazsak, eğer ki bizler mücadeleyi büyütmezsek, yarın Orta Doğu'da yaşanan karanlık bizim başımıza gelecek.
Hazır olmamız lazım. Güçlü olmamız lazım. Mücadeleyi büyütmemiz lazım. Başka çaremiz yok. Yoksulların kaderini kendi eline almasına ihtiyacımız var. Bu memleket ölüm makinesi olan savaş çığırtkanlığı yapan NATO'nun değil, bu memleket işgalci Amerika Birleşik Devletleri'nin değil; bu memleket, bu ülke işbirlikçi AKP'nin değil, bu memleket bizim. Bu ülkenin emekçilerinin, aydınlarının bu ülke.
O yüzden gelin sahip çıkalım. Bugün o gündür, zamanı geldi. İnsanlığa savaş açanlara karşı bizim savaşımızı büyütmemizin zamanı geldi. Dedik ya, bu memleket bizim. Bu kavga da bizim. Hepinizi bu kavgayı güçlendirmeye davet ediyoruz."
Yorum Yap