Merak ettim…..
Bakayım bir dedim, şu eski kitaplarım ne alemde ,
dolaşırken içlerinde,
bakın ne geçti. elime, kitaplarımın arasından düşüverdi önüme,
çok eski , küçücük bir gazete parçasıydı ..
neler neler hatırlattı, sanki bir romandı.
.
Yıl : 1997
Konu : Karadeniz sahil yolu nun ihalesinde usulsüzlük yapıldığı iddiası.
Bu nedenle D.Y.P nin Bayındırlık Bakanı için meclise verdiği gensoru önergesi.
Bayındırlık Bakanı Yaşar Topçu
Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz..
Gensoru için oylama yapıldığında
Muhalefet partilerinden Yeterli oy sağlanırsa yargı yolu açılacak,
belki hükümet düşecek
Belki şimdi kara bir şerit gibi duran Karadeniz sahil yolu yapılmayacak
Belki yapımı 20 yıl sürmeyecek,
yolun yapımı için 5 milyar dolar harcanmayacak,
bu yoldan türemiş yeni zenginler ortaya çıkmayacak,
yolun yapılmaması için verdiği mücadele ile ünlenen bir avukat…
Cihan Erenin ömrü belki de bu uğurda sonlanmayacak.

Her yağışlı havada, Karadeniz bölgesinden gelen sel, yıkım,ölüm haberleri olmayacak,
yol, kıyıdaki şehirlerden bir metre kadar yükseğe yapıldığı için
set görevi görmeyecek,
ve dağlardan gelen suların denize ulaşmasını engellemiyecek.
Bu nedenle her yağışlı havada Karadeniz bölgesinden gelen sel, yıkım, heyelan , haberleri olmayacak,
evler , ocaklar yıkılıp insanlar ölmeyecek.

Samsundan Sarp a kadar sahil boyunca heryerde,
Hopa, Rize, Arhavi, Giresun Kastamonu Çarşamba da
boyu 10 metreye yaklaşan dalgaların yolu kaplaması ile oluşan çökmeler oluşmayacak.
Halk yol a karışıp kaybolan kumsallarına, yokolan denizdeki canlılarına, yol yaparken aslında tek yapılan iş olan doğa katliamı karşısında çaresiz kalmayacak.

Ama bakın ne oluyor oylama günü,
Kimbilir neden?
C.H.P o gün meclisteki oylamaya katılmıyor.
Hesap sormak için muhalefet partilerden gelecek olan oy 30 tane eksik çıkıyor.
Gensoru sınıfı geçiyor,
Bakan Topçu ve sanki hükümet güvenoyu almış sayılıyor.
Hükümet rahat bir nefes alıyor
Yola devam…….

Yolu tamamlamak A.K.P dönemine rastlıyor,
A..K.P Yolu tamamlamakta ısrarcı ve kararlı..
ve yol 2007 yılında bitiyor.
Karadeniz sahil yolunun açılışını, bilin bakalım kim yapıyor..
Ve o günden bu güne karadeniz kan ağlıyor.

Eski gazete parçasını gördüğümde dedimki:
bu birilerini kurtarma operasyonları C.H.P nin fıtratında olamaz…
Bu ülkede kurucu ve kurtarıcı olmaktan doğan ,
Tarihin ona yüklediği sorumluluklar var omuzlarında.
Akl_ı selim düşünen herkesin. zurnanın son deliğine gelindiğini farkettiği şu günlerde,
tam da Başkanlık ve özerklik çığlıkarı havada uçuşurken,
aklıma geldikçe beni ürküten korkutan tek bir şey var.
Anayasa….

Gücü elime geçireceğim..
alayınıza ceket iliklettireceğim anayasası.
Ürkmemek ,korkmamak mümkünmü?

Umarım,
Tıpkı stephan Zweig ın Yıldızın Parladığı Anlar da anlattığı gibi
yapılacak olan yeni Anayasanın da aslında
bizim kaderimizin dönüm noktası
olduğu konusunda birleşilir,
sanki sadece 12 eylül yasaları değişecekmiş algısı yaratıp
bu nedenle desteklenebilir olduğunu belirten söylemlere dikkatle, mercekle bakılır,
altında yatan yılanlar çıyanlar açıkca görülür,
Ve bu duruma topyekün karşı çıkılır

ve yine umarım
oylama olursa eğer,
o gün
C.H.P li vekiller
oylamaya gitmezler.
Bu seferde
Birileri değil,
Vatan ,Millet yararlanır.
Başkaları değil,,
Halk rahat bir nefes alır..

Belgin Ünal Doğru