CHP lideri, AKP’nin üç dönemlik vekilleri yeniden listelere almasına ilişkin, ‘Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı. Düşüş sürecine girdiler’ dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Genel Merkez’deki makamında bir grup gazeteciyle yaptığı sohbet toplantısında gündemdeki siyaseti değerlendirdi.

ÖNSEÇİMDEN GELENLERİN YERLERİ KORUNDU
1 Kasım listesini ‘daha fazla oyu nasıl alabiliriz’, ‘daha fazla milletvekili nasıl çıkarabiliriz’ çerçevesinde yaptık. Ön seçimden gelenlerin yerleri korundu. Milletvekili çıkaramadığımız yerlerde yeni adaylar gösterdik. Oralardan milletvekili çıkaracağımıza inanıyoruz. Niğde, Kahramanmaraş, Ardahan, Tunceli…

OY ALMAK İÇİN ÜLKENİN BELLİ BİR COĞRAFYASINI KANA VE GÖZYAŞINA…
7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar seçmen davranışlarının büyük ölçüde değişeceğini sanmıyorum. Yayınlanan anketler üç aşağı beş yukarı bunu ifade ediyor. Ama bu dar zaman dilimi için de hükümetin saray kaynaklı farklı bir tutum sergileyerek toplumun önüne acı ve gözyaşını koyması, ‘Beni tek başıma iktidar yapmadınız o nedenle bu olaylar çıkıyor’ diye algıyı beslemesi hepimizin görmesi gereken bir gerçektir. 1 Kasım seçimlerinde toplumun önüne ya bana oy verirsin, ya da ben seni acı ve gözyaşına boğacağım şantajı ve gerçeği konmuştur. Ama ben bu ülkenin insanının irfanına inanıyorum. . AKP’ye oy veren vatandaşlarımızın da bu gerçeği görerek, başka partilere oy vererek, sürpriz yapmalarını bekliyorum. Hem demokrasiden söz edecek, adaletten söz edecek, oy almak için ülkenin belli bir coğrafyasını kana ve gözyaşına boğacak.

TARAFSIZ OLMADIĞINI KENDİSİ DE KABUL EDİYOR
Erdoğan, tarafsız olmadığını kendisi de kabul ediyor. Kendisini AKP’nin genel başkanı olarak görüyor. Burada ezilen, sözü dinlenmeyen kişi Ahmet Davutoğlu’dur. Davutoğlu, listeler bana ait mesajı vermek için sosyal medyada imzasıyla paylaştı ama eminim o imzayı gören herkes gülümsemiştir. Yeni listelerde eski 3 dönemliklerden yararlandı. Güzel bir atasözü var. Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı. Türkiye’yi 13 yılda, o ekip buraya getirdi. Kimi getirir koyarlarsa koysunlar AKP düşüş sürecine girdi. AKP’nin kendisi topluma güven vermiyor çünkü AKP’nin özgür iradesi yok, tutsak bir parti.

BANA GÖREV VERİP VERMEMESİ UMURUNDA DEĞİL
Erdoğan şöyle bir arayış içinde olacak: CHP’nin içinde olmadığı bir koalisyonu nasıl kurabilirim? Veya AKP azınlık hükümetini nasıl kurabilirim? Bana görev verip vermemesi umurunda değil. Halkın tercihlerine saygı duyarım. Bana görev verilmemesi, onun ‘Halkı dinlemiyorum’ söylemidir. 7 Haziran seçimlerinden sonra tekrar seçime gitmesi de milli iradeye saygı duymadığını açıkça gösteriyor.

HALKIN TERCİHLERİNE YORUM YAPMAK İSTEMEM
Bugünden seçim sonrasını konuşmayı doğru bulmuyorum. Halkın tercihlerine yorum yapmak istemem ama Türkiye’de ciddi bir yönetim boşluğu var, bu boşluğu sokaktaki vatandaştan tutun, Avrupa’daki politikacıya kadar herkes görüyor. Türkiye’de çiftbaşlı bir yönetim var. Türkiye, içinde yaşadığı çıkmazdan kurtulmak istiyorsa, kurtaracak tek parti CHP. CHP ülkeyi en iyi yönetecek partidir.

MÜLTECİLERİN SORUMLUSU 13 YILDIR ÜLKEYİ YÖNETENLER
Dış politikasının ‘d’sini bilen herhangi vatandaşımız sorumlusunun kim olduğunu bilir. Suriye’de bu politikayı kim destekliyordu? Belli. Şimdi kalkıp da sahile vuran küçük bir çocuk naaşı üzerinden bunun sorumlusu kimdir diye soru sormak ayıp. Bunun sorumlusunu bütün dünya biliyor. Toplumun önünde birden fazla sorun var. Mültecilerin sorumlusu 13 yıldır ülkeyi yönetenler. Mülteciler gelsin, buradan Avrupa’ya geçsin, çocukların naaşı kıyıya vursun, yüzlerce kişi Akdeniz’de boğulsun, iyi oldu diyenler gidip oylarını AKP’ye verebilirler. Ekonomide, demokrasi ve insan hakları alanında ciddi ihlaller var. Gittikçe artan baskıcı bir yönetim var. Böyle bir tabloyla Türkiye ilk kez karşılaşıyor. 13 yıldır yönetenlerin tamamı zengin oldu, halk borç batağında.