Birkaç gün evvel Artvin CHP üyelerinden üst üste mailler almaya başlamıştık. Bu maillerin ortak noktası Mevcut milletvekili Uğur Bayraktutan tarafından taleplerinin genel merkeze iletilmesinin engellenmesi ve önseçim taleplerinin dikkate alınmamasıydı.

Artvinli CHP’lilerin Maillerinden bir tanesi şöyle;

“15 Şubat 2015 günü parti meclisimizde ilimiz Artvin için alınan merkez yoklaması kararı üyelerimizde büyük infial oluşturmuştur. Uzun süredir ilimizde hâkim huzurunda önseçim yapılacağı dile getirildiği halde çıkan bu sonuç büyük hayal kırıklığına neden oldu. Ocak ayında il başkanlığınca yapılan ilçe başkanlığı toplantısında tüm ilçelerin koşulsuz önseçim isteği iradesi genel merkeze rapor edilmemiştir. Gelinen bu noktada tabanımızın önseçim iradesini genel merkezimize yansıtmak üzere girişimlerimiz sürüyor. Göz önünde bulundurulması gereken bir başka husus bu hareketin hiçbir aday adayının yanında yada karşısında olduğumuz anlamına gelmemesidir. Tamamen önseçim talebiyle davranılmakta olduğunu hassasiyetle vurgularız.” Artvin Önseçim Platformu.

Durumu resmi olarak öğrenmek için Hopa İlçe Başkanı Gökhan Bıyıklı’nın görüşüne başvurduk. Gökhan Bıyıklı şunları söyledi:

“Artvin ili için uzunca bir süredir genel merkezimiz tarafından Önseçim yöntemiyle milletvekili  adaylarının belirleneceği bilgisi verilmekteydi. İl Örgütümüz ve İlçe örgütleri bu yönde üyelerimizi bilgilendirdi. Hatta İl örgütümüz ve ilçeler üyelerimize üyelik aidatlarını ödemeleri gerektiği aksi halde önseçimde oy kullanamayacakları bilgisini defalarca mesajla bildirdik. Üyelerimiz oy kullanma hakkını kaybetmemek için aidatlarını gerek telefon gerek banka ve gerekse partimize makbuz karşılığı yatırdılar. Bu seçmende ciddi bir beklenti ve umut doğurdu.

Ocak(2015) ayının ikinci yarısı il merkezinde yapılan ilçe başkanlıkları toplantısında İl başkanımız tarafından tek tek aday belirleme konusunda fikirlerimiz soruldu. İstisnasız Artvin in tüm ilçeleri, Merkez ilçe ve İl başkanımız Ön seçim konusunda tek bir sesle sandık kurulması gerektiği dile getirildi. Ancak bu doğrultuda oluşan fikir birliği İl başkanımızca Genel merkeze yada Konunun muhatabı mercilere bildirilmedi. Madem bu sonuç bildirilmeyecekti, neden böyle bir fikir yoklaması yapıldı?

Aradan geçen süre içerisinde 15 Şubat 2015 tarihinde PM den çıkan Artvin için Bölge hassasiyetleri göz önünde bulundurularak genel merkez ataması kararı ilimizde çok büyük infial oluşturmuştur. Tepkiler seçmen üzerinde deprem etkisi yaratarak ciddi ve keskin eylemler yapılması fikirleri gündeme gelmiştir. Bizler İlçe yöneticiler olarak sükûnetin muhafazası yönünde çaba vererek partimizi zor durumda bırakacak aşırılıkların önüne güçlükle de olsa durduk. Fakat seçmenimiz, üyelerimiz, sandık temsilcilerimiz, mahalle ve köy temsilcilerimiz istifaları yönünde irade koydular. Bu durum genel seçimlerde bizlerin elini çok zayıflatacağı için ‘Şimdilik’ istifaları kabul etmeyerek sürecin devamını beklemek yönünde ikna ettik.

Seçmenimizin bu kararlılığını Genel merkeze iletmek konusunda ciddi girişimlerimiz oldu. Genel merkezde Gerek Parti Meclisi üyeleri gerekse MYK üyeleriyle bire bir görüşüp durumun hassasiyetini anlattık. Ocak 2015 günü önseçim iradesini ortaya koyan bazı ilçeler  15 Şubatta çıkan karar sonrası her ne hikmetse, sandık iradelerinin arkasında durmadılar. Şavşat, Hopa, Borçka ilçeleri koşulsuz önseçim isteğini vurguladı ve bu duruşları devam etmekte. Ardanuç örgütünün Yönetim kurulunun hemen hemen tamamı önseçim istemesine rağmen İlçe başkanı bu iradeyi gerekli yerlere bildirmek konusunda çekimser davranmakta. Keza, Murgul ilçesinin de durumu aynı. Yusufeli ilçe örgütünün yarısı farklı yarısı farklı düşünmekte. Kemalpaşa beldemiz koşulsuz ön seçim istemekte. Arhavi örgütü büyük çoğunlukta çıkan PM kararına saygı duyacağını belirtmiş durumda.

İlginç olan nokta şudur ki; ‘Ocak 2015 ilçe başkanları toplantısında  tüm İlçelerin ve İl başkanlarının önseçim iradesi, aradan geçen yaklaşık 20 gün içerisinde nasıl değişime uğradı? Kimle tarafından fikirler değişip, farklılaşması sağlandı? Komşu ilimiz Rize de Milletvekili çıkarabilme ihtimali çok düşük olmasına rağmen orada ön seçim kararı çıkarken Demokrasinin beşiği ve sol un kalesi Artvin’de neden halkın iradesi dikkate alınmadı. Bizler sesimizi duyurmak için iki farklı komite olarak iki kez genel merkeze gidip dertlerimizi anlattık. Ayrıca 9-10-11-12 Mart tarihlerinde 4 gün il binasında geceli gündüzlü oturma ve İl binasını  terk etmeme eylemi yaptık. Sesimizi bazı noktalara ulaştırmış olsak dahi asıl duyması gereken merciler bu sese kulak vermemişlerdir. Bu sese duyarsız kalmak halk iradesine duyarsız kalmaktır, demokratik taleplere duyarsız kalmaktır.’

Önümüzdeki süreçte Her ne kadar milletvekili ataması genel merkez tarafından kararlaştırılmış olsa dahi, aday adaylarımızla ilçe ilçe gezerek derdimizi anlatmak noktasında demokrasi arayışımızı dillendireceğiz.

Ayrıca bilinmesi gereken en önemli husus hiçbir adayın yanında veya uzağında değiliz. Tavrımız demokrasi talebidir. Kimseyle meselemiz yoktur. Sandıktan çıkan her kim olursa olsun başımızın üstünde yeri vardır mantığıyla hareket ediyoruz. Sonuç olarak eylemlerimiz demokratik ölçüde, CHP terbiyesi dâhilinde ve partimize zarar vermeyecek nitelikte olacaktır.”