KESK: Bunlar açıkça faşist tedbirlerdir

 

 

KESK ‘Polisin görev ve yetkilerini arttıran’ Kanun Hükmünde Kararnamenin değiştirilmesine dair yasa tasarısına ilişkin yaptığı yazılı basın açıklamasında hükümetin faşistçe tedbirlerle dokunulmazlığını güçlendirdiğini belirterek tehlikeli bir sürecin başladığını ifade etti. Polisin yetkilerini artırmanın bahanesi bu kez de 6-8 Ekim Kobane Eylemleri. 6-8 Ekim olaylarında yaşamını yitirenlerin büyük bir çoğunluğunun polisin uyguladığı şiddet sonucu yaşamını yitirdiği gerçeği göz önüne alındığında AKP’nin gerekçelerinin foyası da ortaya çıkmaktadır.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İçişleri Bakanlığının hazırladığı ve Başbakanlık Kanun ve Kararlar Genel Müdürlüğü’nün 24 Kasım 2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu “Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile ilgili yazılı bir basın açıklaması yaparak ülkenin çok tehlikeli bir sürece girdiğini ifade etti.

Kamuoyunda İç Güvenlik Yasa Tasarısı olarak tartışılan tasarının AKP’yi koruma ve kollama niteliği taşıdığına dikkat çeken KESK, tasarının başta anayasa aykırılık olmak üzere uluslararası sözleşmeleri de ayaklar altına aldığını kaydetti.

KESK, “torba yasa” geleneğinin devamı olarak nitelediği söz konusu tasarının TBMM Genel kurulunda hala görüşülmeye devam edilen “Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile birlikte değerlendirildiğinde fiilen devam eden OHAL’i yasalaştıracağını belirterek tasarının yükselen toplumsal muhalefete, sendikal örgütlenmelere, hükümet protestolarına ve Kürt halkının temel hak ve özgürlükleri için yürüttüğü mücadeleye saldırı amacı taşıdığına işaret etti.

‘FAŞİST TEDBİRLER’

“Bunlar açıkça faşist tedbirlerdir. Hükümet ve siyasal iktidar ile özdeşleştirilen “Devlet” in dokunulmazlığını saldırgan bir biçimde pekiştirmek dışında bir hukuksal ya da siyasal değeri bulunmamaktadır” ifadeleri kullanılan açıklamada satır başları şöyle:

“Yaklaşık 7 yıl önce de yine kendisine yönelik muhalefetin yükseldiği bir dönemde, Ankara-Ulus’ta meydana gelen patlamayı fırsat bilen AKP iktidarı, sadece birkaç gün içinde polisin yetkilerini artıran yasa değişikliklerini Meclis’ten geçirmiş, polise sokakta istediği kişiyi “durdurma, kimlik sorma, gözaltına alınan ya da hakkında herhangi bir suç nedeniyle soruşturma bulunmasa bile pasaport, ehliyet alma gibi işlemler için emniyete gelenlerin dahi parmak izini alma, fotoğrafını çekme…”  kısaca fişleme ve en vahimi, duraksamadan ateş etme yetkisi veren düzenlemeyi, tepkilere aldırmadan yasalaştırmıştı.

Dönemin başbakanı ve bakanları, sokak eylemlerinde polisin elinin kolunun bağlı olduğunu, polisin elini soğutmamak için bu yasal değişikliğin zorunlu olduğunu savunmuşlardı. Maalesef geride kalan 7 yıllık süre de her yıl onlarca kişi, ‘’dur dedim durmadı’’ diye özetlenebilecek gerekçelerle, polis terörünün kurbanı oldu. Bugün yine AKP’ye yönelik muhalefetin yükseldiği, özellikle Gezi Direnişiyle birlikte sokak muhalefetinin önceki dönemle kıyaslanamayacak ölçüde arttığı bir dönemdeyiz. Polisin yetkilerini artırmanın bahanesi bu kez de 6-8 Ekim Kobane Eylemleri. 6-8 Ekim olaylarında yaşamını yitirenlerin büyük bir çoğunluğunun polisin uyguladığı şiddet sonucu yaşamını yitirdiği gerçeği göz önüne alındığında AKP’nin gerekçelerinin foyası da ortaya çıkmaktadır.”

‘İNFAZLAR, EYLEM YASAĞI VE YENİ DGM’LER GELİYOR’

Değişikliğin siyasal ve sendikal muhalefetin on yıllardır sürdürdüğü mücadele ile kazandığı, istikrar kazanmış temel hakları ortadan kaldırmaya yöneldiğini ve 17-25 Aralık soruşturmaları sırasında kendisini kurtarmak üzere kişiye özel değiştirdiği yasaların ve uygulamaların daha şiddetli bir biçimde geri getirilmesi amacı taşıdığına dikkat çeken KESK teklifin yasalaşması halinde toplumu bekleyen tehlikeleri ise şöyle sıraladı:

-Kayıt dışı gözaltı, işkence ve polis infazı

-Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ortadan kaldırılması

-Hukuka aykırı sahte kanıtlarla yürütülecek soruşturmalar

-Sokak infazları

-Yeni “Devlet Güvenlik Mahkemeleri”

-Savunma hakkının ortadan kaldırılması

-Siyasal iktidarın ve onun emri doğrultusunda hareket eden silahlı kamu görevlilerinin mutlak dokunulmazlığı”

Açıklamanın sonunda “kendi devletini yaratma yönünde önemli bir mesafe kaydeden AKP’ye faşist yasalarla kendini koruyacağını zannediyorsa diktatörlerin ve dikta rejimlerin sonlarına bakmalı, bu tür yasa ve uygulamaların sadece kendi sonunu hızlandıracağını görmelidir” hatırlatması yapılarak saldırı yasalarının geri çekilmeli ve anti demokratik uygulamalara son verilmesi istendi.

Emek ve demokrasi güçlerinin bu saldırılara karşı koymaya çağıran KESK, “Saldırıları püskürtmek AKP’nin pervasızlığını durduracak tek çare ve görev olarak önümüzde durmaktadır” çağrısıyla açıklamayı sonlandırdı.