Karpal Tünel Sendromu yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor…

Karpal tünel sendromu, median sinirin bilek seviyesindeki karpal tünel denilen bölgeden geçerken basıya uğraması sonucu hasar görmesi nedeniyle oluşan semptom ve belirtilerdir. En sık görülen şikayetler parmaklar ve avuç içinde uyuşma-karıncalanma ve ağrıdır. Nadiren şikayetler kola ve omuza kadar yayılım gösterebilir. Şikayetler daha çok sabah saatlerinde fark edilir veya gece uykudan uyandırır. Sinir hasarı daha şiddetli olduğunda, yani daha ilerleyen dönemlerde median sinir bölgesindeki kaslarda güçsüzlük görülebilir. Elde tutulan şeyler çabuk düşürülebilir, anahtarı çevirmekte veya düğmeyi iliklemekte güçlük çekilebilir. Kırıklarda veya travmaya bağlı bazen akut olarak ortaya çıkan karpal tünel sendromunda erken dönemde güçsüzlük görülebilir...

Bilekteki karpal tünel denen oluktan geçen median sinirin sıkışması sonucu ortaya çıkar. Median sinir, el bileğinin iç kısmında parmakları hareket ettiren 9 adet tendon ile beraber karpal tünel denen dar bir boşluk içinden geçer. Görevi; başparmak, işaret parmağı ve orta parmağın iç yüzünün tamamı ile yüzük parmağının iç yüzünün dış yarısının hissetmesini sağlamaktır. Ayrıca parmakların ince bir takım hareketleri yapmasını sağlayan kasların çalışmasında da rol alır.

Nedeni

Median sinirin üstü, el bileği hizasında ve kısmen de avuç içinde kalın koruyucu özelliği olan bir bantla kaplıdır. Bu koruyucu bant çeşitli nedenlerle kalınlaşarak, altında kalan ve koruduğu siniri sıkıştırır. Özellikle el bileğinin sürekli bükülü pozisyonda kaldığı durumlarda (daktilo, klavye kullanmak vb.) veya el ve el bileğine sürekli yük binen işlerde çalışanlarda daha sık görülür. Ayrıca şeker hastalığı, romatizmal hastalıklar, tiroid hastalıkları, aşırı şişmanlık, gebelik ve gut hastalığı olanlarda ortaya çıkabilir ve sık görülür. .

Belirtileri Nelerdir?

Elde özellikle geceleri ortaya çıkan, zaman içinde giderek şiddetlenen uyuşmalar ve ağrılar olur. Uykudan uyandıracak kadar kötü olabilir ve kola, omuza yayılabilir. Elde kuvvet kaybı, cisimleri tutamama veya düşürme olabilir. El içindeki kaslarda erimeler olabilir.

Tanı

El bileği MR’ı, Ultrasonografi ve EMG ile konur. MR ile bu hastalığa benzer hastalıkların ayırımı yapılabilir. Ultrasonografi ile sinirde şişme (ödem) var mı değerlendirilir. EMG ile sinir hasarının derecesi tespit edilir. Hafif ve orta düzeydeki hasarlanmalar cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilebilirken ileri ve ağır hasarlanmalar mikrocerrahi yöntemle tedavi edilir.

Tedavisi

Aşırı kullanmayı engellemek, ağrı kesiciler ve antienflamatuvar ilaçlar, bilek egzersizleri, el bileği atelleri, lokal ya da sistemik kortizon enjeksiyonları, nöropatik ağrı ilaçları çoğu kimse için yeterli olmaktadır.

Cerrahi tedavi

Yapılan tüm tedavilere rağmen şikayetlerde düzelme olmazsa, el içi kaslarda erimeler varsa ve el parmakları ve kolda aşırı ağrılar var ise cerrahi tedavi uygulanır. Lokal anestezi ile veya kol uyuşturularak, operasyon mikroskopu kullanılarak el bileğinden avuç içine doğru yapılan 1-2 santimlik bir kesiyle, sinirin üstündeki bant kesilerek, sinirin sıkışması ortadan kaldırılır. Bu yöntem kalıcı bir rahatlamaya neden olur. Ameliyat sonrası 3-5 gün el bileği istirahatini takiben, hasta normal yaşantısına döner. 10’uncu günde dikişlerin alınmasını mütakip el egzersizlerine başlanır.

KARPAL TÜNEL SENDROMU NEDEN OLUR?

Karpal tünel sendromu median sinir üzerine yapılan baskıdan kaynaklanır. Median sinir, bilek üzerinde kollardan avuç içine açılan ve karpal tünel adı verilen bir geçitten ellere uzanır. Bu sinir küçük parmak hariç olmak üzere diğer bütün parmakların avuç içi tarafına his vermekten sorumludur. Hissetmenin yanı sıra baş parmağın çevresindeki kasların hareket etmesi için gerekli sinir sinyallerini sağlar.

Karpal tünel boşluğunda median siniri sıkıştıran veya tahriş olmasına neden olan hemen her faktör karpal tünel sendromuna yol açabilir.

Birçok vakada, karpal tünel sendromunun tek bir nedeni yoktur. Çeşitli risk faktörlerinin bir kombinasyonu, bu durumun gelişimine katkıda bulunabilir.

Doğrudan karpal tünel sendromuna neden olmasalar dahi, median sinirde tahriş veya sinire zarar verme riskini artırabilen faktörlerin başında anatomik faktörler bulunmaktadır.

El bileğinde kırık veya çıkığın yanı sıra bilekte bulunan küçük kemiklerde deformasyona neden olan romatoid artrit gibi etkenler, karpal tünel içindeki normal boşluğun şeklini değiştirebilir ve median sinire baskı uygulayabilir.

Aynı şekilde doğal olarak daha küçük karpal tünelleri olan bireylerin karpal tünel sendromuna sahip olma olasılığı daha yüksektir. Buna bağlı olarak kadınlarda karpal tünel alanının erkeklere göre nispeten daha küçük olması kadınlarda karpal tünel sendromunun genellikle daha yaygın görülmesine yol açmaktadır.

Sinirlere ve sinir sistemine zarar veren koşullar karpal tünel sendromu riskini artırabilir. Örneğin diyabet gibi bazı kronik hastalıklar, sinir hasarına neden olabildiği için karpal tünel sendromuna yol açabilir.

Romatoid artrit ve diğer enflamatuvar durumlar bireyin bileklerinde bulunan tendonların etrafındaki astarı etkileyebilir ve bu da medyan sinirlere doğrudan baskı yapabilir. Bunlara ek olarak tiroid bozuklukları, böbrek yetmezliği ve lenfödem gibi bazı diğer tıbbi durumlar karpal tünel sendromu gelişmesi riskini artırabilir.

Obezite de karpal tünelin ufalmasına neden olabileceği için karpal tünel sendromu için bir risk faktörüdür. Aynı şekilde vücut sıvı oranlarındaki değişiklik, özellikle vücutta aşırı sıvı tutulması, medial siniri tahriş ederek

karpal tünelindeki basıncı artırabilir. Bu durum özellikle hamilelik ve menopoz sırasında yaygındır. Ancak hamilelik ile doğrudan ilişkili karpal tünel sendromu genellikle hamilelikten sonra kendi kendine iyileşir.

Çalışma ortamı koşullarının da karpal tünel sendromuna katkıda bulunabileceği gözlemlenmiştir. Özellikle titreşimli aletlerle çalışmak ya da bileğin uzun süre veya tekrar tekrar bükülmesini gerektiren bir montaj hattı üzerinde çalışmak median sinir üzerinde zararlı baskı oluşturabilir veya mevcut sinir hasarını kötüleştirebilir. Ancak bu faktörlerin tek başına karpal tünel sendromu gelişmesine sebep olmadığı gözlemlenmiştir.

Benzer bir şekilde bilgisayar kullanımı ile karpal tünel sendromu arasında bir ilişki olup olmadığına dair çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Ancak bulunan kanıtların bir kısmı bunun doğrudan karpal tünel sendromuna değil, başka bir tür el ağrısına neden olduğuna işaret etmektedir.

KARPAL TÜNEL SENDROMU NASIL ÖNLENİR?

Karpal tünel sendromunu önlemek tamamen etkili bir yöntem henüz bulunamamıştır, ancak eller ve bileklerdeki gerginliği asgari seviyeye indirmek için kullanılabilecek çeşitli stratejiler mevcuttur. Bunun için öncelikle daha gevşek tutmalı ve daha az güç ile kavrama yapılmalıdır.

Çalışma esnasında gerekliyse klavyelerin tuşlarına daha hafif bir şekilde vurmak yararlı olabilir. Uzun süreli yazı yazmak gerekli olursa, büyük ve düzgün çalışan bir kalem kullanılmalıdır. Çalışmaya kısa ve sık aralar verilmelidir.

Elleri ve bilekleri periyodik olarak hafifçe gerip bükmek ve çalışma sırasında yapılan işi düzenli bir şekilde değiştirmek özellikle titreşimli ya da güç uygulanması gereken aletler kullanıldığı zaman önemlidir. Saat başına bir kaç dakika dinlenme bile önemli bir fark yaratabilir.

Bileği bütünüyle yukarı ya da aşağı bükmekten kaçınmak gereklidir. Mümkün olduğu kadar rahat bir orta pozisyonun tercih edilmesi en sağlıklı sonuçları verecektir. Örnek vermek gerekirse kullanılan klavye ve fare dirsek hizasının çok az altında tutulmalıdır.

Fare her zaman için rahat hareket edebilir olmalıdır ve kullanımı sırasında bilek zorlanmamalıdır. Aynı şekilde doğru duruş önem taşır. Yanlış duruş bireyin omuzlarını öne doğru döndürür, boyun ve omuz kaslarını kısaltır ve boyundaki sinirleri sıkıştırır. Bu da doğrudan boyun ağrısına ve dolaylı olarak bilekler, parmaklar ile ellerin etkilenmesine neden olabilir.

Eller ve kollar sıcak tutulmalıdır. Soğuk ortamlar el ağrısı ve sertliği geliştirme olasılığını yükseltir. Çevre sıcaklığı kontrol edilemiyorsa parmaksız eldivenler elleri ve bilekleri sıcak tutabilir.