Yeniden görülen Ergenekon davasında sanıklar son savunmalarını yaptı. Bugün kararı açıklaması beklenen mahkeme heyeti, davayı 16 Mayıs 2019'a erteledi.

Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülen 235 sanıklı Ergenekon davasında, sanıklar son savunmalarını yaptı. Bugün kararın açıklanmasını beklenirken dava, 16 Mayıs 2019’a ertelendi. 

Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan, tüm avukatlarını azlettiğini söyledi. Mahkeme başkanının barodan avukat atandığını hatırlatması üzerine Arslan, “Baronun atadığı avukatı da istemiyorum” ifadelerini kullandı.

İstanbul 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Alparslan Arslan ile çok sayıda tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Duruşmada savcı Abdurrahman Hacısalihoğlu, geçtiğimiz celse verdiği esas hakkındaki mütalaasını tekrarladı. Daha sonra mahkeme başkanı, tek tek sanıkların ismini okuyarak savunmalarını sordu.

ARSLAN: TÜM AVUKATLARIMI AZLETTİM

Sağlık nedeniyle bir ara duruşma salonundan çıkarılan ve savcının hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ettiği sanık Alparslan Arslan, savunması sorulmak üzere jandarmalar eşliğinde yeniden salona alındı. Suçlamaları reddeden Arslan, “Herhangi bir suç işlemedim” dedi.

Arslan’ın titremesi üzerine mahkeme başkanı, “Ne zamandır titremen var? Rahatsızlığın ne” diye sordu. Arslan da “Aylar evvel titremem başladı. Rahatsızlığım yürüyememem” yanıtını verdi. Arslan, tüm avukatlarını azlettiğini söyledi. Mahkeme başkanının barodan avukat atandığını hatırlatması üzerine Arslan, “Baronun atadığı avukatı da istemiyorum. Başka söyleyeceğim bir şey yok” dedi.

TİMUROĞLU: BOMBALAYAN BEN DEĞİLİM, BOMBALATAN DA

Cumhuriyet gazetesi saldırısı sanıklarından Erhan Timuroğlu ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla verdiği savunmasında, “Cumhuriyet gazetesiyle sorunum yok. O dönem bir cehalet dönemiydi. Bombalayan ben değilim, bombalatan da ben değilim. Danıştay ismini ilk kez cezaevinde duydum. Yapan belli yaptıran belli. Ergenekon sanıklarının bu işle bir alakasının olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.

ESKİ SAVCI GİRAY: BERAATIMI TALEP EDİYORUM

Hakkında Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefetten ceza istendiğini söyleyen eski savcı avukat Ertaç Giray, “20’ye yakın ruhsatlı antika silahım vardır. Bunları büromda tutuyordum. Büro taşınırken silahın yerinde olmadığını gördüm. Suç duyurusunda bulundum. Bir müvekkilimin oğlu askerden gelmişti. İş bulana kadar yanımıza aldık. Ofis boy olarak çalışıyordu. Bu müptezel, bu hayalperest, yakalandığında bu silahla, sözde benim talimatımla Aktütün Karakolu saldırısında bulunacakmış” dedi.

“Bu silah antika bir silah manevi değeri büyük” diyem Giray, “Abdülhamit polis teşkilatını kurduktan sonra Avrupa’ya sipariş verdiği ilk otomatik silahtır. 35 yıllık hukukçuyum. Senelerin hukukçusu ruhsatlı silahını bir şahsa verebilir mi? Aklını peynir ekmekle mi yemiş? Beraatımı talep ederim” ifadelerini kullandı.

Duruşma savcısının hakkında beraat istediği sanıklar daha önce verdikleri ifadeleri tekrar ettiklerini söyleyerek, beraatlerini istedi.

Kararını açıklaması beklenen mahkeme heyeti, davayı 16 Mayıs 2019’a erteledi.

SAVCI MÜTALAASINI 30 KASIM’DA AÇIKLAMIŞTI

Davanın 30 Kasım tarihli celsesinde duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıklamıştı. Mütalaada, aralarında Cumhuriyet gazetesine el bombası atılması ve Danıştay saldırısı sanıklarının da bulunduğu toplam 32 sanık hakkında ceza talep edilmişti.

Ceza talep edilen sanıklardan Danıştay saldırısı sanıklarından Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu dört sanık hakkında “anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmişti. 199 sanığın ise tüm suçlardan beraatına veya açılan davaların zaman aşımı ve ölüm nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi, diğer dört sanık hakkında da bazı suçlardan düşme ve beraat talep edilmişti.

‘ERGENEKON ÖRGÜTÜNÜN VARLIĞI İSPAT EDİLEMEMİŞTİR’

235 sanık hakkındaki 648 sayfalık mütalaada, “Ergenekon Silahlı Terör Örgütü’nün varlığının kesin ve inandırıcı deliller ile kanıtlanamadığı, bu nedenle de varlığı kanıtlanamayan örgütün liderliği, üyeliği ve örgüt adına suç işlenmesinin de söz konusu edilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu haliyle dava kapsamında kovuşturmaya konu edilen, ‘Ergenekon’ adlı bir terör örgütünün varlığı ispat edilememiştir’ kanaati oluşmuştur” denilmişti.