Cumhuriyet Halk Partisi’nin 37.. ve adına, “İktidara Yürüyüş Kurultayı” denilen toplantısından sonra, “CHP, de değişen bir şey yok, eski hamam eski tas” demiştik.

Şimdi yeni oluşan Parti Meclisi’nin ilk toplantısı Cumartesi günü yapılacak. Şimdiden PM’ye seçilen tüm üyelerin MYK’ya girme kulisleri kıran kırana sürüyor.

Bu konuya yer vereceğiz. Önce kurultay sonrasına bakalım.

Kurultay sonrasında da, nedenlerini sıralayıp iktidara yürüyen bir partide kıskançlık, çekememezlik, sandalye kavgası ve delegelerle milletvekillerinin bir birlerini çizme yarışına girdiklerini belirterek, “Bu durumda iktidara nasıl yürünecek” diye de sormuştuk.

Aradan fazla bir zaman geçmeden, başta, “Ben çocuk kollarından başlayıp, gençlik kolları, parti yöneticiliği, İl Başkanlığı, partinin milletvekilliğini yapmış, Gurup Başkanı olmuş sonrasında Genel başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına aday olmuş birisiyim. Bu nedenle benim partiden cenazem çıkar” diyen Muharrem İnce kendine göre bir takım şeyler uydurarak veya uydurulanlarla kandırılarak partisinden kopacağını ve yeni parti kuracağını açıkladı.

Kandırıldıktan sonra kandıranların kayığına binen İnce, “Bir bölen olma”  diyenlere karşı Kılıçdaroğlu’nun ‘Dostlarımızla iktidar olacağız’ sözlerine atıfta bulunarak, “Değişime imza veren milletvekillerini, belediye başkanlarını, kurultay delegelerini dışla sonra dostlarınla hayal kur. Bölücü olan kim? İfadesini kullandı.

Evet, İnce CHP de yukarıda sayılan tüm görevlere gelmiş ve görevlerini de başarıyla yapmış birisidir. Tek başarısızlığı ve irtifa kaybetmesine neden olan olay ise, Cumhurbaşkanlığı seçim gecesi ortalıktan kaybolmasıdır.

Zaten o geceden sonra parti içinde irtifa kaybeden İnce. Genel Merkeze gidip konuları enine boyuna görüşüp gelişmelere katkı ve kamuoyuna bilgi sunacağı yerde başta yandaş kanallara ve gazetelere malzeme oldu.

İnce bildiğim kadarıyla geçmişini bilecek bir kişi. O zaman partinin tarihine bakmasında yarar var. Kimler gitti, kimler ayrıldı, kimler parti kurdu ve sonları ne oldu?

Parti tarihi tüm bu ihanetçileri yazıyor.

Sonuç olarak rüzgar kayadan ne koparır?

Sade tozunu alır.

 O nedenle, kayığına bindiklerinin “Bu gün parti kurarsa yüzde 15 oy alır” denilerek galeyana getirilen anketlerine kapılmamalı. Geçmiş geleceğin aynasıdır.

Parti içinde haklı olduğu taraflar yok mu?

Elbette var.

Bunların tartışma yeri partidir. İnce üst düzey yöneticilik yapmış biri olarak bunu bilmesi ve etik olarak parti kuracaksa da, bir an evvel partisinden istifa etmesi gerekir diye düşünüyorum.

Gelelim PM’ye

Tıpkı kurultayda olduğu gibi MYK’ya girme yarışı PM’ye seçilen tüm üyelerde sürüyor.

Kılıçdaroğlu’na Allah kolaylık versin. Şu sırada kim bilir ne baskılar yapılıyordur.

Edindiğim bilgiler eğer doğru ise PM’ye seçilemeyen Ünal Çeviköz’ün yine dış ilişkilerden sorumlu başkan danışmanlığına Yıldırım Kaya’nın da eğitimden sorumlu danışmanlığa getirileceği söyleniyor.

Yeni mecliste, Selin Sayek Böke, Ali Öztunç, Gamze Taşçıer, Özgür Karabat, Tahsin tarhan, Gökhan Zeybek, Gökhan Günaydın, Gürsel Erol, Ali Mahir Başarır, Candan Yüceer, Bülent Tezcan Hakkı Süha Okay, Gaye Usluer’ in  Merkez Yönetim Kurulu’na girmesi bekleniyor.

MYK’da olan ve yerlerini koruyacak olanlar ise, Erdoğan Toprak, Faik Öztrak, Oğuz Kaan Salıcı, Veli Ağbaba, Orhan Sarıbal, Gamze Akkuş İlgezdi’ye kesin gözüyle bakılıyor.

Bazı çevreler Bülent Kuşoğlu’nun da Kılıçdaroğlu’nun eski bürokrasiden amiri olması nedeniyle yerini koruyacağı belirtiliyor.

Yine Seyit Torun’un oğlunun sosyal medyada yayınladığı video ve kendisinin yerel yönetimlerdeki başarı durumu değerlendirildikten sonra yerini koruyup koruyamayacağı netlik kazanmış değil.

Kürt Politikası ve sorunu ile ilgili olarak Sezgin Tanrikulu’nun bir rapor hazırladığı ve PM’de Genel Başkan tarafından sunulacağı gelen bilgiler arasında.

Kürt meselesinin bundan sonra PM’ye giren ve Barzani’nin yakını olduğu belirtilen Nevaf Bilek ile sürdürüleceğini belirtenlerde var.

Yapılacak ilk Parti Meclisi toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidara yürürken birlik mesajı vereceği belirtiliyor.

Bu toplantıda bana göre Muharrem İnce içinde bir karar alınmalı.

Bu karar da bana göre, meseleler İnce ile görüşülüp çözüm bulunmalı ya da istifaya davet edilmelidir.