“17 Aralık sonrası, kavgalı gözüken eski ortaklar seçimleri alıp götürdü. Zaten iç içe olan siyasi grupların, yöneten lehine birleşmesi, bazı alanları paylaşması kadar olağan ne olabilir?”

Ali Rıza Aydın (Anayasa Mahkemesi Eski Raportörü)

Yargıç ve savcıların, 2010’da oy kullandığı HSYK seçimleri, Cemaat ortaklı diye tanımlanan AKP’nin 10-0 galibiyeti ile sonuçlanmıştı. 2014’te de sonuç 10-0 …

HSYK seçimleri ile alakalı konuşan “Hukukta Sol Tavır” üyesi Ali Rıza Aydın şöyle dedi:

Genel kabul gören ayrıma göre seçimlere YARSAV/Yargıçlar Sendikası, Bağımsızlar (Cemaat) ve Yargıda Birlik Platformu (Hükümet) katıldı. 17 Aralık sonrası, kavgalı gözüken eski ortaklar seçimleri alıp götürdü. Sonucun hükümet lehine, 8-2 ya da 7-3 olması olsa olsa hükümet olma gücünü gösterir. Zaten iç içe olan siyasi grupların, yöneten lehine birleşmesi kadar ya da bazı alanları paylaşması kadar olağan ne olabilir?

Cemaat organize hareket edememiştir, cemaatçi etiketi ile geleceğinden korkan yargıç ve savcılar vardır… Herhangi bir etiket altına girmeden gücün emrinde olmak isteyen -ya da yumuşatalım- güce inanan yargıç ve savcılar vardır… Paraya, disipline ve hukuk fakültesi mezuniyetine kadar bir çok alanda verilen sözlere (rüşvet teklifleri demeyelim) inananlar vardır…

Cemaate kızıp hükümeti, hükümete kızıp cemaati tutan, sözde demokratlar vardır… Yargıda, dernekleşerek ya da sendikalaşarak örgütlenmeyi solculuk hatta komünistlik olarak görenler, bu nedenle de YARSAV’ı ve Sendika’yı dışlayanlar vardır… Liberalizmde gerekçeler ve oyunlar saymakla bitmez. Eski ortakların pazarlık ve çıkar hesaplarının iyi çalıştığı açık.

SoL Portal’daki 25.9.2014 günlü, “Seçim savaşları kızıştı” başlıklı yazımda; “AKP’li dönemde bir seçim daha oyunlarla, tehditlerle yaklaşıyor. Yine ‘demokrasi adına’ umutlar taşınıyor. Ve seçime kilitlenen yargı dünyası, yapıyı, düzeni ve bu düzen içinde AKP’yi, yargının işlevini tartışmayı unutuyor ya da unutmak işine geliyor. Ya da AKP gibi düşünüp, onun batağı içinden sıyrılıp çıkılabileceği umuyor. Gerçekler ortada dolaşıyor ve ‘ne yargının ne de yargıç ve savcıların seçen ve seçilen olarak katıldığı seçimin bütünden soyutlanacağını’ haykırıyor. Bu yazıyı elim gitmeyerek yazdım; iyi niyetli ve meslek ahlakını koruyan yargıç ve savcılara saygı için ve de onları üzme pahasına… Umarım yanılırım.”

Demiştim. Ne kadar gerçekçi bakarsa baksın insan iyi şeyler adına yanılmayı istiyor. Ama gerçekler herkesin gözü önünde… Ne ortakların iç çelişkisinden umut beklemek, ne de AKP gibi düşünüp onun batağı içinden sıyrılıp çıkmak… Yetmez ve işe yaramaz.

Batağın içinde, kendi gücünü görme ve de meydan okuyarak mücadele etme iradesini gösteren; cemaatçilerle hatta hükümetle pazarlığa oturduğu savlarını yıkan YARSAV’lı ve Sendikalı dostların emeğine sağlık… Yaşayarak öğrenmek önemli… İki HSYK seçimi yaşayan bu örgütlerimiz, düzenin “sivil toplum örgütü” olma yerine, “demokratik kitle örgütü” olma yolunda önemli mesafeler kat ediyorlar. Yaşam, sistemin sorgulanması gerektiğini de öğretiyor.

Kaynak: sol.org