Türkiye’nin yakın siyasi tarihine ve basın yaşamına damga vuran isimlerden biri olan Altan Öymen, 93 yaşında hayatını kaybetti.

Gazetecilikte başladığı yolculuğu, siyasetle derinleştirerek sürdüren Öymen; düşünce, ifade ve kamu vicdanı alanlarında kalıcı izler bıraktı. Gazeteciliği, yalnızca haber aktarmak değil; toplumun nabzını tutmak, hatırlatmak ve hesap sormak olarak gören Öymen, yıllar içinde bu çizgiyi koruyan ender isimlerden biri olarak öne çıktı. CHP’de üstlendiği görevlerle de politik duruşunu, ilkesel netliğini ve fikir mücadelelerini partisel sınırların ötesine taşıdı.

VEFAT NEDENİ: AMELİYAT SONRASI KOMPLİKASYONLAR

Altan Öymen, yaklaşık altı hafta önce akciğer kanseri nedeniyle geçirdiği bir operasyon sonrası evine dönmüş, kısa süreli bir iyileşme süreci geçirmişti. Ancak 10 gün önce başlayan viral pnömoni, durumunu ağırlaştırdı. İstanbul Şişli’deki Florence Nightingale Hastanesi’nde üç gün entübe kalan Öymen, 19 Temmuz 2025 Pazar günü saat 14.38’de çoklu organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.

BASIN VE SİYASETTE BİR ÖMÜR: ALTAN ÖYMEN KİMDİR?

Gazeteciliğe 1950 yılında Ulus gazetesinde başlayan Öymen, Tercüman, Cumhuriyet, Milliyet ve Radikal gibi birçok yayın organında çalıştı. 1972’de kurduğu ANKA Haber Ajansı, dönemin bağımsız habercilik anlayışına katkı sunan önemli bir girişim oldu. Yazılarında ve röportajlarında olayların perde arkasını göstermeye özen gösteren Öymen, haberi yalnızca ileten değil, anlamlandıran bir figür olarak tanındı.

Siyaset sahnesine ilk adımını 1961’de Kurucu Meclis üyesi olarak atan Öymen, 1977’de ve 1995’te CHP’den milletvekili seçildi. 1999 yerel seçimleri sonrasında CHP Genel Başkanlığı görevini üstlendi. Görevde kaldığı bir yıl boyunca partiyi yeniden yapılandırma ve demokrasi vurgusunu öne çıkarma çabasıyla dikkat çekti.

EDEBİYATLA TARİH ARASINDA BİR TANIKLIK

Altan Öymen yalnızca gazeteci ve siyasetçi değil; aynı zamanda Türkiye’nin toplumsal dönüşümüne tanıklık eden bir yazar olarak da anıldı. “Bir Dönem Bir Çocuk”, “Değişim Yılları”, “Öfkeli Yıllar”, “…Ve İhtilal”, “01 Adana” gibi eserleriyle hem kişisel anılarını hem de Türkiye’nin kırılma noktalarını okurla buluşturdu. Anlatılarında bireysel gözlem ile toplumsal analiz arasında kurduğu denge, onu edebi hafızanın da önemli bir parçası haline getirdi.

Altan Öymen’in yaşamı, kamu yararı, bağımsız düşünce ve tarihsel hafızaya duyulan sorumluluğun örneği olarak hatırlanacak. Hem gazetecilik hem siyaset hem de yazarlık alanında bıraktığı iz, uzun yıllar boyunca anılacak ve değerlendirilecektir.