Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de yaptığı konuşmada Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak “Sen olmasan ülke rahatlar ama senin ne olduğunu anlatıyoruz ki millet sandığa giderken oy zaiyatı olmasın. Ey Kılıçdaroğlu, senin gidecek yerin bile yok” dedi.

Burada yaptığı konuşmada “Diyorsun ki ‘Atatürk’ün kurduğu partinin başkanıyım’ İyi, güzel. Güle güle kullan” diyen Erdoğan, “Sen olmasan ülke rahatlar ama senin ne olduğunu anlatıyoruz ki millet sandığa giderken oy zaiyatı olmasın. Ey Kılıçdaroğlu, senin gidecek yerin bile yok” ifadelerini kullandı.

İşte Erdoğan’ın konuşmasının satır başları:

Duydum ki İzmir’in gençleri, kadınları, güzel insanları bana haber göndermişler. Güçlü Türkiye için biz varız demişler. Ben de icabet ettim, bugün İzmir’e “Ben de varım” demeye geldim. İzmir, sen de var mısın? İzmir 16 Nisan’da sandıkları evetle patlatmaya var mı? İzmir 16 Nisan’da kendisini çantada keklik görüp iradesini hiçe sayanlara evetle rekor kırıp bir ders vermeye hazır mı? İzmir, “Türkiye’nin geleceği için ben de varım” demeye var mı?

Maşallah, İzmir bugün bir başka. Şu katılıma bak. Özlemişiz meğerse birbirimizi. Bugün bir başka kararlılık görüyorum. 16 Nisan, Türkiye’yle birlikte İzmir için de tarihi bir dönüm noktası olacak. Ne diyor o İzmir’in güzel türküsünde? İzmir’in kavakları, dökülür yapraklar. Bize de derler çakıcı. Yar, fidan boylum. Yıkarız konakları.

Düşmanı İzmir’de denize döktüğümüz günden beri hamdolsun bu topraklar bir daha düşman postalıyla kirletilemedi.

Biz bu toprakları öyle cetvelle masa başında değil, kanlarımızla yoğurarak vatan yaptık. Öyle vatan kolay olmuyor. Böyle oluyor. Bu ülkenin her karış toprağı bin yıldır işte böyle vatan haline geldi. Maalesef bu gerçeğin farkında olmayanlar var. Mesela, CHP’nin Konya milletvekili çıkmış, az önce başbakanımız ifade etti ama ben de edeyim. Bazılarına dersi tam vermemiz lazım. 16 Nisan’da evet verenleri İzmir’den denize dökeceklerini söylüyor. Bak, işte burada şimdi evetçiler. Hadi gel. Kimi denize döküyorsun görelim. Eski genel başkanı da, ondan aşağı kalmamak için olsa gerek, “Hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş kadar sevineceklerini” ifade ediyor. Al birini vur öbürüne. Bu ne terbiyesizliktir ya, hani demokrasi, hani özgürlük?

Biz evet diyoruz ama hayır diyenleri de anlayışla karşılıyoruz. Biz buyuz. Bunlar hayatları boyunca demokrat olamadılar. Malum kasetle geldi, 7 kere seçim kaybetti. Şimdi sekizincisini kaybetmeye hazırlanıyor. Sandıklar evetle patlayacak mı? Ondan sonra inanın, bu yine gitmez ha. Şimdi örtülü darbe diyor ya. Bunların oturdukları koltuklar zaten sipariş. Böyle bunlar siyasetin içinde yoğrula yoğrula, kazıya kazıya gelmediler. Sipariş bir CD, bir kaset. Onunla geldiler. Her şeyi anlatmamıza rağmen FETÖ’yle müşterek çalışma, oradan gelen bir sipariş, buraya geldiler.

Diyorsun ki “Atatürk’ün kurduğu partinin başkanıyım.” İyi, güzel. Güle güle kullan. Gazi Mustafa Kemal, CHP’nin başındayken Cumhurbaşkanı değil miydi, devam edelim. İnönü CHP’nin başındayken Cumhurbaşkanı değil miydi. Dersini çalışmamışsın. Tarih bilgisinden bu kadar yoksunsun. Ben olmasam ne anlatacaklar diyor? Sen olmasan ülke rahatlar ama senin ne olduğunu anlatıyoruz ki millet sandığa giderken oy zaiyatı olmasın. Ey Kılıçdaroğlu, senin gidecek yerin bile yok.

Bak Kılıçdaroğlu sen başında olduğun partinin bile geçmişinden bîhabersin. Sen tarih bilgisinden toksunsun. İl başkanlarınızın vali olduğu dönemleri biliyoruz. biz. Şimdi çıkıyor. Cumhurbaşkanı bütün akrabalarını atayacak. Ya geç onu geç. Göreve geldiğimde 36 bakan vardı. Bunu 25’e indirdim Ülkemin mali noktada ekonomisi bunu gerektiriyordu.

Bu Kılıçdaroğlu’nun döneminde siz gençler yaşınız yetmez SSK’ların halini biliyoruz değil mi? Kullanılmış galoş satılıyordu 25 bin liraya bu insanlara galoş! Savaş Ay da makarasını geçiyor ha! Bir de bizim hastanalerimize bakın. Mukayesesi kabil mi? Elhamdülillah. Nerelerden nerelere geldik. Sedye yok araçla gidiyorsun koridorlarda. Mersin, Balıkesir, Isparta, Yozgat oralar da açıldı. Bütün büyükşehirlerde İzmir de dahil hepsine açacağız. Onlar yalan yanlış konuşur. Ama biz icraatımızla konuşuruz.

İnşaallah 16 Nisan’dan sonra daha başka bir İzmir, daha başka bir Türkiye… Türkiye’nin göz göre göre sürekli arıza veren bu sistemle devam etmesi vatanseverlik olamaz. Onun için hani diyorsunuz ya Avrupa Avrupa duy sesimizi. İşte şimdi duysun. müreffeh, güçlü Türkiye için evet mi?