Erdoğan son günlerde “bölge liderliği” konuşmaları yaparken, AKP hükümetinin ABD öncülüğündeki Irak Şam İslam Devleti (IŞİD ya da şimdiki adıyla İslam Devleti) karşıtı koalisyondaki netleşmeyen pozisyonu karşısında, Batı basınında ve kamuoyunda “Türkiye IŞİD’i destekliyor” söylemi bir kez daha gündemde

20 Eylül’de IŞİD çetelerinin Musul Başkonsolosu’nun da aralarında bulunduğu 49 diplomatı serbest bırakmasının ardından 24 Eylül’de ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, “Türkiye de IŞİD’e karşı koalisyona katıldı ve ön saflarda yer alacak” söylemine karşın AKP hükümetinin koalisyonda ki konumu hala tartışma konusu.

Bu tartışmaya paralel olarak IŞİD ile AKP hükümetinin arasındaki ilişki de son günlerde Batı kamuoyunda yüksek sesle dillendirilmeye, basında da geniş yer almaya başladı.

Buna karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ekim’de Trabzon’da, “…Bölgesinde önder, lider, örnek bir Türkiye’yi daha güçlü inşa edeceğiz.”, dün (11 Ekim) Rize’de toplu açılış töreninde, “Türkiye IŞİD’e yardım ediyor diyen alçaktır, vatan hainidir.”, bugünde (12 Ekim) “Türkiye IŞİD’e yardım ediyor iddianızı ispat etmezseniz alçaksınız, vatan hainisiniz.” açıklamalarını yaptı.

ABD’ye IŞİD karşıtı koalisyonda aktif yer alma sözü veren, ancak “Esad rejimi ve ılımlı muhaliflerin eğitilip, silahlandırılması” şartı koşan, koalisyonun 8-11 Ekim’de IŞİD mevzilerine toplamda 35 hava saldırısı düzenlemesine karşın, Kobanê’ye koridor açmasını engelleyen ve hala koalisyondaki pozisyonu netleşmeyen AKP’nin bu tutumuna ilişkin uluslararası kamuoyunda yapılan tepkileri, açıklamaları ve haberleri derledik.

NYT: Erdoğan’ın tehlikeli oyunu

ABD’nin New York Times (NYT)gazetesi 8 Ekim tarihli ‘Erdoğan’ın tehlikeli oyunu’ başlıklı başyazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘bir lider gibi davranmadığını’ ve politikasının ‘bir NATO müttefikine yakışmadığını‘ yazdı.

Yazıda Erdoğan’ın Kobanê’ye yardım etmeyi reddederek, sadece Kürtleri zayıflatmayı hedeflemediği, ayrıca ABD’yi Esad’ın devrilmesine yardımcı olmaya zorlayarak, Obama’nın da iradesini sınadığını belirtilirken, Erdoğan’ın davranışlarının “bir NATO müttefikine yakışmadığı” ve Türkiye sınırlarından “savaşçı, silah ve para geçişine izin vererek IŞİD ve diğer militanların ortaya çıkmasına olanak tanıdığı” vurgulandı.

WSJ: Türkiye Kobanê’deki savaşın dışında kalıyor

ABD’nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde yer alan 10 Ekim tarihli Yaroslov Trofimov imzalı yazıda, Türkiye’nin Kobanê’yi kuşatan IŞİD’e karşı “müdahale etmeme” yönünde bir tercih yaptığını belirterek “Türkiye’nin isteksizliği Washington’dan sert eleştirilere dikkat çekerek IŞİD sorununu nasıl el alınacağına ilişkin iki müttefik arasında tehlikeli bir çatlağı gözler önüne serdi” yorumunu yaptı.

Ankara’nın IŞİD’e karşı harekete geçme isteksizliğinde örgütün vereceği yanıta ilişkin kaygının da rol oynadığı belirtilen haberde YPG’nin de PKK’nin bir uzantısı olduğuna dikkat çekilerek “Türkiye’nin Kobanê’yi kurtarma isteksizliği pek şaşırtıcı değil” değerlendirmesi de yapıldı. Buna karşın “Kobanê’de Suriyeli Kürtlerin bir yenilgisi, Türkiye’ye pahalıya mal olabilir ve sadece Amerika’nın öfkesi açısından değil” uyarısına da yer verildi.

WSJ’ye göre, Kobanê krizi, Türkiye ile Federal Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki bağları da gerdi. Bu çerçevede haberde Iraklı Kürt analist Cale Salih’in “Sokaktaki Iraklı Kürtler bile, PKK’yi Kürtlerin koruyucuları, Türkiye’yi ise, IŞİD’le yanına geçip Kobanê’nin düşmesini isteyen bir ülke olarak görmeye başladılar” sözlerine de yer verildi.

“Kimseden tek başına çözmesini beklemiyoruz”

9 Ekim’de Türkiye’ye gelen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile Ankara’da yaptıkları görüşme sonrası ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Türkiye’nin tek başına kara operasyonu yapmasını beklemek gerçekçi bir yaklaşım değildir” sözlerine, 10 Ekim’de ABD Dışişleri Bakanlığı’nın olağan brifinginde Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki aracılığıyla cevap verdi.

Psaki, “Kimseden Kobanê’deki krizi tek başına çözmesini ya da bu büyük tehditle tek başına mücadele etmesini beklemiyoruz. Bundan dolayı birlikte çalışıyoruz” diye konuştu.

Psaki, “Türkiye’den ne bekliyorsunuz?” sorusuna yönelik, Başkan Barack Obama’nın IŞİD’le mücadele stratejisi çerçevesinde ortaya koyduğu beş aşamalık plana dikkati çekti. Psaki, Türkiye’den daha kapsamlı askeri rol oynamasını, terör finansmanının önüne geçmesini, yabancı savaşçıların terör örgütlerine katılmasını önlemesini, insani yardımlara devam etmesini, IŞİD’in aşırı görüşlerini meşrulaştırma çabalarını önlemesini beklediklerini söyledi.

Hagel: Türkiye, İncirlik Hava Üssü’nü açmalı

Amerika’nın Sesi’nin 10 Ekim tarihli haberine göre, Güney Amerika ülkelerine çıktığı ziyaret sırasında konuşan ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Türkiye’den beklentilerini İncirlik Hava Üssü’nün IŞİD’e yönelik hava saldırılarına açılması ve “ılımlı” Suriye muhalefetine eğitim ve teçhizat verilmesi konusunda anlaşılması olarak sıraladı. Hagel, AKP hükümetinin ısrar ettiği tampon bölge konusunun şu anda ciddi bir şekilde düşünülmediğinin altını çizdi, ancak bu konuda tartışmalara açık olduğunu kaydetti.

Kerry: “Kürtler Kobane’de Türk askeri istemiyor”

10 Ekim’de Amerika’nın Sesi Afganistan Bölümü Müdürü Mesut Ferivar’ın sorularını yanıtlayan Kerry, “Kürtler’in, Suriyelilerin ve Iraklıların Türk askerini Kobanê’de istemediğini” söyledi.

Kerry açıklamasında şunları söyledi: “Türkiye koalisyonda görev alıyor ve belli alanlarda yardım ediyor. Ancak kesin olan bir şey varsa, aralarında Kürtler’in, Iraklılar’ın, Suriyeliler’in ve diğerlerinin olduğu farklı gruplar, Türk askerlerini Kobanê’de istemiyor. Bundan dolayı herkesin sakin olması, yavaş adım atması gerekir. Özel temsilci John Allen Ankara’da temaslarda bulundu. Tam olarak nerede olduğumuzu bu görüşmelerin sonunda kestirebileceğiz.”

Ürdün’de yakalanan IŞİD’ci: “Türkiye’de eğitildik”

10 Ekim’de ABD merkezli haber sitesi WND’de yayımlanan ve Aaron Klein imzası taşıyan haberde, adını açıklamayan bir Ürdün istihbarat yetkilisinin açıklamalarına göre Suriye’den Ürdün’e sızmak isterken sınırda yakalanana IŞİD çetelerine mensup kişilerin sorguları sırasında eğitimlerini Türkiye’de aldıklarını itiraf ettiğini söyledi.

Haberde, ifadelerin işkence altında alınmış olabileceğine dikkat çekilerek yüzde yüz doğru olmayabileceği kaydedilirken, buna karşılık Türkiye’nin ilk kez IŞİD’i desteklemekle suçlanmadığı da vurgulandı.

WND daha önce de Mısırlı bir güvenlik yetkilisinin, Türkiye’nin IŞİD’e istihbarat ve lojistik desteği sağladığına ilişkin iddialarını haberleştirmişti.

BM: Kobanê, Srebrenitsa’ya benzeyebilir

11 Ekim’de açıklamalarda Birleşmiş Milletler’in (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Kobanê’de çoğu yaşlı olmak üzere yaklaşık 700 sivilin bulunduğunu ve 10 bin kişinin Türkiye sınırında toplandığını söyledi. De Mistura, IŞİD’in ağır silahlar ve tanklarla polis merkezlerinden birini işgal ettiğini ve önemli üsleri kuşattığını açıkladı.

Mistura, 1995’te Bosna’daki Srebrenitsa’yı hatırlatarak, Kobanê’nin düşmesi hâlinde şehirdeki sivillerin büyük bir ihtimalle katliama uğrayacaklarını söyledi.

Cenevre’de gazetecilere konuşan De Mistura, Türkiye’nin şehri korumaları için Kürt savaşçılara yardım etmesi için çağrıda bulundu.

Irak Dışişleri Bakanı: “Türkiye’nin IŞİD politikası çelişkili”

Yakın Doğu Haber’in 11 Ekim tarihli haberine göre, bir televizyon kanalına demeç veren Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, Türkiye’nin IŞİD’le ilgili politikasını değerlendirdi.

Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, “Türkiye’nin IŞİD’le mücadele konusunda kendine göre bir anlayışı ve stratejisi varsa da uluslararası ittifaka katılmaktan başka bir seçeneği yok” dedi.

Türkiye’nin IŞİD’le ilgili ikircikli politikaya sahip olduğunu vurgulayan Caferi sözlerini söyle sürdürdü:

Türkiye’nin, IŞİD’le ilgili olarak her zaman ikircikli bir tutumu oldu. Bu ülke önce IŞİD karşıtı ittifaka katılmadı, sonra işbirliği yapacağını açıkladı.

Türkiye başından beri IŞİD’in de içinde olduğu Suriye’deki silahlı grupları destekliyordu. Daha sonra IŞİD, tüm dünyada bir terör meselesi olarak gündeme gelip ülkelerin tutumu netleşince Türkiye’nin de önceki tutumunu sürdürememesi doğaldı. Bu yüzden de Türkiyeli yetkililerde IŞİD konusunda bir tutum değişikliği gözlemlendi; ancak bu değişiklik çok ciddi değildi.

Caferi, Türkiye’nin IŞİD politikasının çelişkili olduğunu belirterek şunları söyledi:

Nitekim Kobanê meselesinde de kendileri bizatihi Kobanê’nin IŞİD’in eline geçmesine izin vermeyeceklerini söylediler. Ama şu an bu iş oluyor.

Önceleri biz meclis izniyle asker de gönderebiliriz diyen Türkiye’nin şu an IŞİD’in Kobanê’ye girmemesi için somut olarak hiçbir şey yapmadığını görüyoruz. Bunlar Türkiye’nin IŞİD’le ilgili politikalarındaki çelişkilerdir.

Steinmeier: “Türkiye IŞİD ile vargücüyle savaşmalı”

Reuters’in bugünkü (12 Ekim) haberine göre, Berlin’de yayınlanan Tagesspiegel gazetesini konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Arap ülkeleri, İran ve Türkiye’yi Ortadoğu’daki anlaşmazlıklarını bir kenara bırakıp IŞİD’e karşı ortak bir cephe oluşturulması çağrısında bulundu. Steinmeier, özellikle Türkiye’ye bu mücadelede vargücüyle yer almaya bastırdıklarını belirtti. Haberde, BM’nin IŞİD kuşatmasındaki Kobanê için katliam uyarısında bulunduğu hatırlatılıp buna karşılık Türkiye’nin kılını kıpırdatmadığına dikkat çekildi.

Kerry: “Türkiye IŞİD kararını yakında verecek”

Amerika’nın Sesi’nin bugünkü (12 Ekim) haberine göre, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, IŞİD karşıtı koalisyonun Türkiye ve diğer ülkelerin birkaç gün içinde IŞİD karşıtı alacakları kararla daha da güçleneceğini açıkladı.

Kerry “Biz, IŞİD’i sadece Kobanê’de değil aynı zamanda Suriye’nin veya Irak’ın herhangi bir yerinde de savaşabilme yeteneğinden mahrum bırakmaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu

“Türkiye, bölgede ‘Yeni Osmanlıcılık’ peşinde”

El Cezire’nin bugünkü (12 Ekim) haberine göre, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Abdullahiyan, “Her ne kadar dostumuz Türkiye ile aramızda Suriye’yle ilgili anlaşamadığımız konular olsa da, onları ve Amerikalıları, Esad’ın gitmesi veya kalmasına Suriye halkının karar vermesi gerektiği konusunda uyarmıştık” dedi.

Abdullahiyan, “Eğer IŞİD karşıtı koalisyon güçleri, Suriye’deki yönetimi IŞİD eliyle değiştirmek isterse, bunun sonucunda İsrail’in dahi güvenliği kalmayacaktır” dedi.

Esad’ın ömür boyu Cumhurbaşkanı olarak kalması gibi bir ısrarlarının olmadığını ifade eden Abdullahiyan, “Fakat teröristlerin, gerçek müttefiklerimizden birini direniş cephesinde düşürmesine de izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

Türkiye’nin bölgede ‘Yeni Osmanlıcılık’ peşinde olduğunu söyleyen Dışişleri Bakan Yardımcısı, “Biz, onları ve diğer ülkeleri, Suriye’ye girmeleri durumunda ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacakları konusunda uyardık” dedi.

“Müttefikimizi savunmak için gerekli gördüğümüz her şeyi yapmaya hazırız” diyen Abdullahiyan, “Bölgede öyle gruplar var ki, bizim, işin içerisine girmemize dahi gerek kalmaz” diye konuştu.

 Kaynak: Sendika.Org