“Darbe Araştırma Komisyonu raporu FETÖ’cü yöntemlerle tahrif edildi”

Cumhuriyet Halk Partisi TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu üyeleri, komisyonun nihai raporuna yapılan hukuksuz ilaveye cevaben 71 sayfalık bir ek muhalefet şerhi yazdı. Ek muhalefet şerhi AKP-FETÖ kardeşliğini tüm detaylarıyla delillendirirken, rapora yapılan müdahalenin FETÖ’cü yöntemleri aratmadığı da vurgulandı.

Komisyon Başkanlığı’nın Adalet Yürüyüşü ardından, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu FETÖ ile ilişkilendirmeye çalışan ilavesine karşılık AKP-FETÖ kardeşliğini delillendiren detayları içeren ek muhalefet şerhini bugün komisyon başkanlığına sundu.

Komisyon başkanlığının TBMM teammüllerini, iç tüzüğü ve siyasi nezaketi görmezden gelen bu tutumunu ele alan raporda şu ifadelerin altı çizildi:

“Büyük Adalet Yürüyüşü’nden sonra da başta ifade ettiğimiz nedenlerle kısaca 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu olarak adlandırılan Komisyonumuzun sonuçlanmış raporuna gizlice bir ek yaptılar. Fakat bu tutumlarıyla suç ikrarında bulundular ve aslında ‘ortak menzile’ yürüdükleri FETÖ ile kurgu davalar yaratma konusunda tam bir zihni paralellik gösterdiklerini açıkça ortaya koymuş oldular. Böylece AKP, yakın gelecekte tecelli edecek özgür yargıya FETÖ’yle tam on üç yıl boyunca aynı menzile ulaşmak için yaptıkları koordineli işbirliğini ikna edici kanıtlarından birini daha vermiş oldu. AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan birlik ve beraberlik gerektiren 15 Temmuz gecesini şehitlerin ruhlarını acıtacak bir şekilde kendi günah çıkarma ayinine dönüştürmüş, üç defa program değiştirerek Sayın Kılıçdaroğlu’nun TBMM’den halka yaptığı konuşmanın tekrarlanmasını engellemek içi CHP’yi törenlerden dışlamıştır. Yetmemiş CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu “sokağa çıkamaz hale gelebileceğinden” söz edebilmiş ve ona tıpkı FETÖ’cü taktiklerle ne idüğü belirsiz birtakım sahte suçlar isnat edilebileceğini imayı aşan bir tehditkarlık ile ifade etmiştir. Bu tür sahte suç isnatları imasında bulunurken zihninde Komisyon Raporuna kendisinden başka hiç kimsenin imzası olamayacak son yeni ilavenin bulunduğu ve bunu artık tamamen kendisine tabi kıldığı sözde mahkemelerin bir delil olarak değerlendirebileceği gerçeğinin bulunduğu neredeyse muhakkak gibidir. ”

71 SAFALIK RAPORUN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ