İstanbul’da Aile Bakanlığı ve KADEM Derneğinin toplantısında kadın-erkek eşitliği için “Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. Çünkü fıtratları farklıdır” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemlerine karşı CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan’dan yanıt geldi.

Dokuzcan yazılı olarak yaptığı açıklama da şöyle dedi:

Fıtrat bu kez kadın erkek eşitliğinde… Hatırlarsanız resmi kayıtlarda 301 ölümün olduğu Soma faciasında Fıtrat konusu gündeme gelmişti. Kazalar, Maden  ocaklarının  fıtratında vardı.

Şimdi de Kadın ölümlerinde… Çünkü fıtrata göre eşit değillerdi erkekle… İstanbul’da  Aile bakanlığı ve KADEM  derneğinin toplantısında konuşan  Türkiye Cumhurbaşkanı; “Hani şu feminist örgütler ne diyordu   kafa karıştırarak? Eşitlermiş. Kadın ile erkeği asla eşit duruma getiremezsiniz” diyor.

Dünyaya sesleniyoruz! Duyun ve bilin ki bu ülkede Başbakanlık yaptığı ilk zamanlarda Dolmabahçe toplantısında da kadın erkek eşit değildir demişti bu Cumhurbaşkanı. Şimdi de aklındakileri uygulamak adına kurdurduğu dernekler aracılığıyla söylemlerini bir bir hayata geçirmekte. Kadın ve erkeğin farklı yaradılışlara sahip olduğu üzerinden, eşitlik söylemini yok etmeye çalışmak, böyle mesajlar vermek, tüm toplumu olumsuz etkiler ve etkiliyor. Kadını ve erkeği eşit göstermemeye çalışmak çağdaş, akılcı toplumların  anlayış biçimi değildir. Kadın ve erkek arasındaki fiziksel farklılıklar, onların çağdaş hukuk önünde hak ve özgürlükler açısından eşit olmalarını engellemez; engellememelidir. Kadını, fiziksel farklılıklar nedeniyle aşağılayan, eve kapatan ve ona “yalnızca anne olacaksın” diyen ve kutsal analık duygusunu bile kafasındaki eşitsizlik anlayışına gerekçe yaratmak için sömüren Cumhurbaşkanı, çağdaş hukukun eşitlik ilkesini tasfiye etmeye çalışmaktadır.

Dokuzcan’ın açıklaması şöyle devam ediyor: Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan kadınların  birey olma özgürlüklerinden, ikincileştirilmeye yönelik durumu bu kafa yapısı ve söylemle hız kazanıyor. Yakın zamanda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, “kadına yönelik cinayetlerde artış var mı” sorusuna, “elleri kırılsın” yanıtını verdi. Bu, bir hükümet politikası olamaz. Bu söylem, toplumsal cinsiyete ilişkin kalıp yargıları devam ettiren, kadını belli kalıplar içinde davranması ve yaşaması gereken bir grup olarak belirleyen ve o kalıpların dışına çıktığında şiddeti ve ayırımcılığı hak eden bir yere koymuş oluyor.

Cumhurbaşkanının söylemi ile ne kadar örtüşüyor değil mi?

Ancak unutulmasın  Türkiye’de kadın,1934 seçme ve seçilme hakkı ile birçok Avrupa ülkesinden bile önce birey ve eşit olma hakkını yasalar önünde  elde etmiş ve yine bu ülke hükümetleri  Uluslar arası sözleşmelerle bu eşitliği tescillemiştir. Cumhuriyet Halk partisi olarak elde ettiğimiz bu kazanımlardan ödün vermeyeceğiz.