Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ç. Ali Kopuz’un iş cinayetlerine karşı gösterilen tepkilerin Türkiye’ye saldırı anlamına geldiğine ilişkin yaptığı açıklamalarla ilgili yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Salıcının Basın açıklaması şöyle:

CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ç. Ali Kopuz, bugün yaptığı basın açıklamasında iş cinayetlerini protesto edenlerin amacının Türkiye’de kargaşa çıkartmak olduğunu söylemiş. Kanıtı ise; “Bu insan hakları savunucuları trafikte can veren insanlar için neden yollara dökülmüyorlar?” Kopuz işte bu sözleriyle bunca yıllık sınıf mücadelesini yerle yeksan etti. Oysa iş cinayetlerine sessiz kalabilseydik binlerce insan ölmeye devam edecek, “Kopuz”lar daha da zengin olacak ve böylece Türkiye’nin de büyüdüğü varsayılacaktı. Bu arkadaşlara “Türkiye’nin büyümesi” için daha kaç işçinin canına kıyacaklarını sorarak büyük birhata yaptığımızı da bugün öğrenmiş olduk.

“BAŞBAKAN ADAM YERİNE KOYMUŞ ARAMIŞ, ŞUNUN LAFINA BAK”

17 ve 24 Aralıkta rüşvetlerin, hırsızlıkların, sıfırlanamayan paraların ortaya çıkmasına darbe; bu yolsuzlukları soruşturan polislere ve savcılara paralel, Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği olaya ise madenciliğin fıtratı diyenlerin iş cinayetlerine karşı gelenleri de kargaşa yaratmakla suçlaması tam bir akıl tutulmasıdır. Mecidiyeköy’deki iş cinayetinin ardından havuz medyasının neferlerinden birinin ölen işçinin babasına “Başbakan adam yerine koymuş aramış, şunun lafına bak” diyerek, evladını kaybetmiş bir babaya bile hakaret etmekten geri durmazken; işçilerinölmemesi için mücadele eden bizler de bu hakaretlerden nasibimize düşeni bugün aldık. Trafik canavarlarını bahane ederek iş cinayetlerinin üzerine örtmek isteyen Kopuz’un bu “dâhiyane” fikirlerini her yerde paylaşarak kendisini rezil etmemesini öneririm. Çünkü gelişmiş ülkeler iş kazalarının/cinayetlerinin en az olduğu ülkelerdir. Türkiye’nin büyümesi ve gelişmesi AKPli işadamlarının servetine servet kattığı bir ortamda değil; emekçileriniş cinayetlerine kurban gitmediği ve emeklerinin sömürülmediği bir toplumda gerçek olur.