CHP’li Salıcı, Başbakan’a sordu: Hükümet Esad rejimi ile görüşüyor mu?

Salıcı, IŞİD militanlarının Rakka’dan silah ve cephaneleriyle birlikte ABD ve İngiltere askeri birlikleri kontrolünde tahliye edilmesi hakkında soru önergesi verdi.

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın Başbakan Binali Yıldırım tarafından cevaplandırılmak üzere TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesi şöyle:

Dünyaca ünlü BBC’nin muhabirlerinden Quentin Sommerville ve Riam Dalati tarafından yapılan IŞİD’in ABD ve İngiltere kontrolünde Rakka’dan tahliye edildiği haberi tüm dünya kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Habere göre söz konusu tahliye; PKK’nın Suriye uzantısı olan YPG’nin ana gövdesini oluşturduğu ABD destekli SDG’nin, Rakka’yı IŞİD’in elinden aldığı geçen ay gerçekleşti. Tahliye ile onlarca yabancı IŞİD savaşçısı ABD destekli SDG’nin desteğiyle silah ve cephane yüklü 10 kamyonla Rakka’dan ayrıldı.
Haberin BBC tarafından servis edilmesinin ardından, Binali YILDIRIM konu ile ilgili 14 Kasım 2017’de TBMM AKP Grup toplantısında “Rakka’da DEAŞ’lıları temizlemek yerine, DEAŞ’lılara silahlarıyla birlikte Rakka’dan çıkmaları için destek olmuşlar. Şimdi oradan çıkan, silahlarıyla serbest bırakılan bu DEAŞ mensupları başta Türkiye olmak üzere Avrupa, Amerika, dünyanın her tarafından kim bilir yeni masum insanların katline sebep olacaklar.” Şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
Bu son gelişmeden sonra hükümetin Suriye’deki politikası ile müttefikimiz olan ABD’nin Suriye politikasının taban tabana zıt olduğu bir kere daha gün yüzüne çıkmıştır. Zira hükümet ile ABD, Suriye konusunda daha önce çok defa karşı karşıya gelmiş ve ABD ile olan ilişkiler, iki ülkenin Suriye politikalarındaki farklılıklar sebebiyle, gerilmiştir.
ABD ile hükümetin Suriye politikalarındaki farklılıkların, hükümeti yakın zamanda Rusya ve İran ile yakınlaşmaya ittiği gerek ulusal gerekse de uluslararası kamuoyu tarafından takip edilmektedir.
Ancak ilginçtir ki; hükümetin Suriye politikasında Rusya ile yakınlaşmasına bağlı olarak hükümet, Suriye sorunu başladığından beri neredeyse Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde kendisine tehdit olarak yer verilecek Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile teorik olarak aynı safta yer almaya başlamıştır. Bu durum hükümet ve yetkilileri tarafından açıkça ortaya konmasa da; bölgede artık siyasi çözümün egemen olması için başlatılan İdlib ateşkes sürecinden beri zımni bir muhatap olma halinin var olduğu bilinmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin hükümete verdiği “YPG’nin Fırat’ın doğusuna çekileceği” sözünü tutmaması üzerine yaptığı “Münbiç boşaltılmamıştır. Münbiç boşaltılmadığı gibi terör örgütü YPG orada şu anda bir işgalci olarak durmaktadır. Ama Merkezî Yönetim, Rusya ve bizler de orayı şu anda kontrol altında ve gözetimde tutmaktayız.” Şeklideki açıklamada, Esad yönetimindeki Şam hükümeti ile diyalogun varlığını ortaya koymuştur.

Bu bağlamda;
1. Hükümet doğrudan ya da Rusya aracılığıyla Esad rejimi ile görüşüyor mu?

2. Ortadoğu’da yaşanan Suriye krizi başladığından beri düşman ilan edilen Beşar Esad ile hangi şartlar dahilinde ortak zeminde buluşulmuştur?

3. Esad rejimi ile mutabakat sağlanması mümkünse Türkiye neden yıllardır Suriye’deki savaşla muhatap olmak zorunda kalmıştır?

4. Hükümet yetkililerinin Rakka’daki tahliyeyi ülkemiz istihbarat yetkilileri yerine yabancı haber ajansından öğrenmesi bir istihbarat zafiyeti olarak nitelendiriliyor mu?

5. Türkiye ABD ilişkileri bu gelişmeden nasıl etkilenecektir?