CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, İç Güvenlik Paketi’nde polisin silah kullanma yetkisinin genişletilmesiyle cezalandırma yetkisinin yargıdan alınıp polise verildiğini söyledi.

CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün madenlerin ruhsatlandırılması ve takip işlerini bilgi yönetim bilişim sistemi üzerinden yürüttüğünü anımsattı.

Genel Müdürlüğün Başbakanlık Müsteşarı’nın oğlunun firmasına yeni sistem kurma işini verdiğini ifade eden Öztürk, kendilerine işin bitirilememesine rağmen sistemin alınması emri verildiği iddialarının ulaştığını belirtti.

Öztürk, 2 milyon liraya alınan sistemin tam olarak çalıştırılamadığını, bu sırada eski sistemin 1 Temmuz ile 15 Temmuz 2014 tarihleri arasında devre dışı bırakıldığını anlatarak, bu sırada hükümetin istemediği bazı firmalara ait ruhsat bilgilerinin silindiğini ifade etti.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Öztürk, İç Güvenlik Paketi’ndeki polisin silah kullanma yetkisini genişleten düzenlemeyle ilgili görüşünün sorulması üzerine, “Bu somut olarak faşist devlet uygulamalarıdır” dedi.

Mevcut düzenlemelere göre, polisin kendisine yönelik tehlikeyi bertaraf edememesi halinde zaten silah kullanma yetkisi olduğunu dile getiren Öztürk, “İç Güvenlik Paketi’nin savunulacak hiçbir yanı yok. Cezalandırma yetkisini yargıdan alıp polise veriyorsunuz” diye konuştu.

Uludere’de 34 kişinin terörist sanılarak öldürüldüğünü ifade eden Öztürk, “Her önünüze geleni terörist sanıp vurur musunuz? Terörist olsa bile yakalar, cezasını verirsin. Bu yasal düzenlemeyle o tip eylemler kurallı hale geliyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemi istemediğini savunan Öztürk, “İstediği tamamen diktatörlük. ‘Yargı da benim, polis de benim, başbakan da benim, bakan da benim olsun’ diyor. Başkanlık sisteminde yasama da yargı da yürütme de birbirinden tamamen ayrılmıştır” ifadesini kullandı.